SENDİKA
Memur-Sen KPDK Taleplerini Açıkladı
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, iş sağlığı ve iş güvenliğini koruyacak tarafsız bir yapı oluşturulmadığı taktirde daha çok Soma ve Ermenek’lerin yaşanacağını uyarısında bulundu.
Milat Gazetesi'nden Hatice El’in sorularını cevaplandıran Tonbul, iş sağlığı ve iş güvenliğini koruyacak tarafsız bir yapı oluşturulmadığı taktirde daha çok Soma ve Ermenek’lerin yaşanacağını uyarısında bulundu.
İşte o röportaj;
KAPİTALİST ZİHNİYET
- Soma ve Ermenek maden kazalarını yerinde incelediniz. Sizce Türkiye'de iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili sorunlar ve eksikler nelerdir?
Öncelikle Soma ve Ermenek facialarında hayatını kaybeden işçi kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaklaşık bir asırdır kurulan ve demokrasi ile yönetilen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde iş güvenliği yasasının yeni oluşturulması büyük bir eksikliktir. Yasaların varlığıyla birlikte vicdan mekanizmasının da çalışması gerekir. Şayet vicdanı rafa kaldırıp bir kapitalist zihniyet doğrultusunda hareket ediyorsanız, kaza orada kaçınılmaz olur. Büyüyen ve gelişen bir ülke olarak madenlerimizden vazgeçmeyeceğiz muhakkaktır. Fakat iş sağlığı ve iş güvenliği personelinin çalışmalarının patronun iki dudağı arasından çıkacak kelimeye göre şekillendiği bir yerde güvenlik beklenemez. Bizim önerimiz, devletin, iş sağlığı ve iş güvenliğini koruyacak tek elden, bağımsız bir yapı oluşturmasıdır. Aksi takdirde daha çok Somalar ve Ermenekler yaşanacaktır.
VERİMSİZ ARAZİLERE DİKKAT
- Manisa Soma'ya bağlı Yırca Köyü'nde yapılması planlanan termik santral için 6 bin zeytin ağacının kesildiği söyleniyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?
6 bin zeytin ağacının kesilmesi kötü bir olaydır, fakat çıkardığımız kömürün de işletilmesi gerekir. Bizim bu konudaki görüşümüz, termik santral için kullanılacak sahanın o yörede bulunan, kullanılmayan verimsiz arazilere kaydırılmasıdır.
KPDK ÖNCESİ TALEPLER
– 2014 yılı Kasım ayı son KPDK'sı yaklaşıyor. Hükümetten talepleriniz nelerdir?
Öncelikle belirtmeliyim ki biz son Kamu Personeli Danışma Kurulu'nda (KPDK) üzerinde yüzde yüz mutabakat kılınan taleplerimizin arkasındayız ve her daim dile getireceğiz.
Bizim ilk talebimiz 2005'ten sonra göreve başlayan personele hakkı olan derecenin verilmesidir. İkinci talebimiz ise çeşitli nedenlerle memurlara verilen disiplin cezalarına af getirilmesidir. Üçüncü talebe gelince, memurların 30 yılla sınırlandırılan ikramiye haklarında sınırlamanın kaldırılmasıdır. Dördüncü talebimiz emekli esas aylığının yeniden düzenlenmesidir. Bir diğer talebimiz ise çalışırken alınan eşit işe eşit ücretin, ek gösterge farklılıkları nedeniyle emekliliğe yansıtılmaması sorununun bir an önce çözülmesidir. Diğer bir husus 4/Cli memurların yargı kararına rağmen alamadıkları ek ödemelerdir. Ayrıca üniversite mezunu olup kamuda işçi olarak çalışan bir takım meslek gruplarının memur kadrosuna alınması ve önlerindeki engellemelerin kaldırılmasını istiyoruz. En önemli talebimize gelince, 2013 yılı Toplu Sözleşmesi'nde kadının istihdamı ve önündeki engellemelerin kaldırılması mevzusunda üzerinde anlaşılan sekiz maddenin uygulanmasıdır. Şunu belirtmeliyim ki bunlar bizim haklı taleplerimizdir ve alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
KADROLAR ŞİŞİRİLMESİN!
– Nevşehir'de "KİT Personeli Ücret Çalıştayı" gerçekleştirdiniz. Bu bağlamda Devlet Personel Başkanlığı Ankara'da bir çalıştay kurarak Mart ayında KPDK'ya rapor sunacaktı. Bu çalışma komisyonu kuruldu mu? 25 Kasım'daki KPDK'da raporunu sunacak mı?
Henüz kurulmadı ama biz Devlet Personel Başkanlığı'nı (DPB) sık sık ziyaret ederek bu komisyonun bir an önce kurulması için baskı yapıyoruz. DPB'ye ek olarak verilen yeni yoğunluklar, bu sene yapamayacaklarını göstermektedir. Nevşehir Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Çalıştayı'nda görüldü ki tarihi Osmanlı'ya dayanan KİT’ler hakkında henüz bir çalışma yapılmamıştır. Memur-Sen olarak bizim gayretlerimiz neticesinde ilk kez bir çalışma yapıldı. Çalışmalarda ciddi düzeyde aksaklıkların mevcut olduğu görüldü. KİT'lerde ücret adaletsizliği ve kanuna ve metne dayanmayan herkesin anladığı şekilde uygulama yaptığı bir ortam hakim. Ayrıca çok fazla unvan gruplarıyla şişirilen kadroların en aza indirilmesi gerekmektedir. Son olarak KİT'lerden kamu kurumlarına geçiş izninin muhakkak verilmesi gerekmektedir.
İDDİALARA CEVAP
- Taban aylığına yapılan 175 lira zammı nasıl değerlendiriyorsunuz? Memur enflasyona ezdirildi deniliyor, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bizim Toplu Sözleşme masasına oturmadan evvel çalışanlardan aldığımız talep, "Yüzdelik zamdan vazgeçelim, bunu taban aylığı veya ek ödeme emekli esas aylığı içerisinde saydıralım" şeklindeydi. Hükümet ilk defa taban aylığına zammı öngördü ve 3. günde bu öneriyi ilk defa biz aldık. Gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmalarla 175 lira öneri üzerinde mutabık kaldık. O dönemde hedef enflasyonu Merkez Bankası'nda 5,2 idi. Biz 2 bin 700 lira ve altında ücret alan personeli dikkate aldık ve 175 lira, çalışanlarda 123 liraya emeklilerde 146 liraya emekli ikramiyesinde ise 5 bin 250 liraya tekabül ediyor. Bunların tamamını düşünürseniz enflasyona ezilme gibi bir durumun göreceksinizdir.
- Fazla mesai ücretinin saat başına 1 lira 54 kuruş iken 1 lira 63 kuruş olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz fazla mesai ücretini değerlendirirken ücretin günün şartlarına göre düzenlenmesini istiyoruz. Şayet personelden fazla mesai istenecekse onun en azından mesaiye kaldığı süre içindeki yol, yemek gibi harcamalarının karşılanması taraftarıyız.