SENDİKA
MEBden Öğretmene 'Ek Ders' Darbesi
Son yıllarda öğrencilerin ortaokul SBS ve lise YGS-LYS sınavına hazırlık için izin, rapor veya başka sebeplerle topluca okulu asıp dershaneyi tercih eder konuma gelmeleri, öğretmenlerin yılık program gereği işlemeleri gereken konuları işleyememeleri ve ek ders ücretlerini alamamaları mağduriyetinin yaşanmasına sebebiyet verdiği gibi devlet okullarında ki eğitim öğretimi de tartışılır hale getirmiştir. Bu konu sadece öğretmenlerin ücretini kesmekle halledilebilecek kadar basit bir mesele değildir. Devlet okullarına neden güvenilmediği, okullarda öğretilen bilginin neden yeterli görülmediği konusu değerlendirip, mutlaka çözüm bulunmalıdır.
Öğrencilerin toplu devamsızlıkları yüzünden Öğretmenlere 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 89. Maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanan Milli Eğitim Bakanlığı yönetici ve öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin kararın: 'Görevin fiilen yapılması''başlıklı 25.Maddesinin 1.fıkrasında; ifadesini bulan karar kapsamında; ek ders ücretinin ödenebilmesi için, ek ders görevinin fiilen yapılmış sayılmadığı, ek ders görevinden sayılan veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı haller bakımından şartların oluşmadığı gerekçesiyle ek ders ücreti ödenmemektedir.
Öğrenci toplu devamsızlığı öğretmenin iradesi dışında gelişen fiili bir durumdur.
Oysaki öğrencilerin derse girmemesi sebebiyle fiilen ek ders görevinin yapılmadığı sabit görülse de bu durum öğretmenin mazeretinden veya kusurundan değil, tamamen öğretmenin iradesi dışında öğrencilerin toplu devamsızlıklarından dolayı fiili bir imkânsızlıktan kaynaklanmaktadır.
Öğrenci toplu devamsızlığı yüzünden öğretmene ek ders ücretinin ödenmemesi zaten mahkemelerce hukuka aykırı bir durum olarak değerlendirilmesine rağmen ek ders görevinin fiilen yapılmadığı veya ek ders görevinin yapılmış sayılacağı haller bakımından şartların oluşmadığı gerekçe gösterilerek, ek ders ücretinin ödenmemesi, ek ders ücretinin verilmesi talebinde bulunan öğretmene sizde dava açın, sizde kazanın, sizde alın denilerek, mahkeme yolunun gösterilmesi yapılan bir haksızlığın yönetim gücü kullanılarak sürdürülmek istenmesinden başka bir şey değildir.
Hem öğretmen okulda kalmaya zorlanmakta, hem de ek ders ücreti ödenmemektedir.
Öğrencilerin derse katılmayacağı bilindiği halde idare tarafından öğretmen okula gelmeye, sınıfa girip yoklama yapmaya, yoklama fişini imzalamaya zorlanmaktadır. Bu işlemin sonucunda da öğrenci olmadığı için fiilen ek ders görevinin ifa edilmediği gerekçesiyle öğretmene ek ders ücreti ödenmemektedir.
Hâlbuki mevzuata öğretmenin mazeretinden veya kusurundan kaynaklanmayan, iradesi dışında gelişen ziyaret, tören, konferans, seminere katılım, karşılama veya toplu devamsızlık sebebiyle ders işlenememesi durumlarında fiilen ek ders görevinin yapılamadığı haller ek ders yapılmış haller kapsamında değerlendirilir şeklinde bir ekleme yapılmak suretiyle sorunun rahatlıkla çözülebilmesi mümkündür.
Toplu devamsızlık bahanesi hukuka ve öğretmene atılan ücret çelmesidir.
Öğrenci toplu devamsızlığı sebebiyle öğretmenin ek ders ücretinin kesilmesi; Ekonomik sıkıntı içinde olan öğretmenlerin moral ve motivasyonunun bozulmasına sebebiyet verdiği ve öğretmen -yönetici arasındaki ilişkileri de olumsuz yönde etkilediği için eğitim emekçileri tarafından hukuka ve öğretmene atılan ücret çelmesi olarak değerlendirilmektedir.
3 saatlik ek ders ücreti yerine 6 saatlik ücret kesilmesi emeğe gösterilen saygısızlıktır.
Diğer taraftan sınıf öğretmenlerine bir günde girdiği 6 ders saati için 3 saat ek ders ödendiği halde bir gün izinli ve raporlu olan sınıf öğretmenlerinden 6 saatlik ücretinin kesilmesi, branş öğretmenlerinin bir günlük izin veya raporlu olduğu günde sadece ücretli girdiği derslerin değil,ücretli ve zorunlu olarak okuttuğu ders saati toplamı kadar ücretin kesilmesi öğretmene yapılan bir haksızlık ve emeğe gösterilen saygısızlıktır. Bu uygulama tarzına göre 2 gün peş peşe izinli veya raporlu olan öğretmen bir haftalık ücretinin tamamını kaybetmektedir.
Günde alınan ücret yerine maaş karşılığı ve ücretli olarak girdiği saatler kadar ücretinin kesilmesinden maksat öğretmeni sınıfa bağlamak ise, bu düşünce tarzı öğretmene güvensizliğin göstergesidir. Eğer öğretmenler sadece ücret alma duygusuyla hareket etmiş olsaydı 2 gün izin veya rapor alan bir öğretmen haftanın diğer günlerinde girdiği derslerin ücretinin kendisine yansımayacağını bildiği için diğer günler içinde devamsızlık yapacak formül içine girmesi gerekirdi.
Bu tür uygulamalar öğretmenin saygınlığını zedelemektedir.
Bu tür uygulamalar öğretmenleri mağdur ettiği gibi öğretmenler ile yöneticiler arasındaki güven duygusunu zedelemektedir. Yapılacak bir düzenleme emeğe gösterilen saygının tesisi, öğretmen ve yöneticiler arasında oluşan güvensizliğin bertaraf edilmesi açısından bu haksız uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.
Mustafa KIR
Memur Sen Ankara İl Başkanı