SENDİKA
MEB, MİT’e özenmeyi bırakmalı!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfettişlerinin öğrencilere sordukları siyasi sorularla fişleme yapmasına tepkiler sürüyor.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, MEB müfettişlerinin Türkiye`nin çeşitli illerinde özel okul, yurt ve dershanelerde öğrencileri ve aileleri sorgulamasına tepki göstererek, bu durumun siyasi iktidarın içine düştüğü çaresizliğin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Yazılı bir açıklama yayımlayan Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, MEB’in bu tür antidemokratik uygulamalara dehal son vermesini istedi.
EĞİTİM SEN MERKEZ YÜRÜTME KURULUNUN AÇIKLAMASI:
Milli Eğitim Bakanlığı Mit’e Özenmeyi Bırakmalı, Öğrenciler ve Aileleri Hakkına İstihbarat Toplamaktan ve Fişleme Yapmaktan Derhal Vazgeçmelidir!
” Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin Türkiye`nin çeşitli illerinde özel okul, yurt ve dershanelerde öğrencileri sorgulamaya başladığı, sadece öğrencilerle sınırlı kalmayıp velileri de sorguya çekmeye başladığı yönündeki haberler gün geçtikçe artmaktadır. Mahkemelerde şahitlikleri bile kabul edilmeyen çocukların yazılı ifadeleri alınarak, okullarda siyasi propaganda ve hükümet eleştirisi yapılıp yapılmadığı gibi akla ziyan sorular sorulmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve valiliklerin resmi yazıları ile özel okullar, dershaneler ve yurtlarda denetimler yapan bakanlık müfettişleri ilkokul öğrencilerine yazılı ifade tutanağı doldurtup, imzalatmak istemiştir. Müfettişlerin öğrencileri sorgu odaları gibi ayrı mekânlarda sorgulayarak bilgi almak istemesi, hatta reşit olmayan çocukların imzalı ifadelerinin alınmak istenmesi, siyasi iktidarın içine düştüğü çaresizliğin göstergesidir. Sorgulamalar sadece öğrencilerle sınırlı kalmamış, öğrenci velileri de okul idaresi tarafından ev veya işyerleri aranarak okula çağrılmış ve onların da yazılı ifadelerine başvurulmuştur.
Benzer örneklerine ancak bütün yetkilerin tek elde toplandığı, baskıcı otoriter rejimlerde görebileceğimiz bu tür sorgulama yöntemleri ve fişleme girişimleri ilk değildir. Ancak MEB`in Türkiye`nin dört bir yanında çok sayıda öğrenci ve veliyi en temel hukuk kurallarını, temel hak ve özgürlükleri ihlal eden bir şekilde sorgulayarak fiilen istihbarat örgütü gibi hareket etmesi utanç verici bir durumdur.
Son yıllarda belirgin bir şekilde artan, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında dizginlerinden boşanırcasına yaygınlaşan anti demokratik uygulamalar, polis şiddeti ve siyasi kadrolaşma girişimlerine ek olarak MEB`in MİT`e özenerek sorgulama ve fişleme çabaları siyasi iktidarın içine düştüğü çıkmazın somut bir yansımasıdır.
Hiçbir yasal dayanak ve gerekçesi olmadığı gibi, tamamen toplumu baskı altına almak ve eğitimi kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirdikleri yetmiyormuş gibi, öğrenci ve velileri de sindirmek amacıyla yapılan bu tür istihbarat faaliyetleri Türkiye`deki egemen yönetim zihniyetinin iç yüzünü açıkça göstermektedir.
Eğitimde acil çözüm bekleyen onca sorun varken, 100 bine yakın eğitim yöneticisi her an görevden alınma tedirginliği yaşarken, MEB`in Milli İstihbarat Teşkilatı`na özenmesi kabul edilemez. MEB öğrencileri ve ailelerini alenen fişlemek anlamına gelen bu tür anti demokratik uygulamalara derhal son vermeli, eğitimin sorunlarını çözmek için çalışmalıdır.” (sözcü)