KAMU
Kritik iş güvenliği yasası ‘kuşa döndü’
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile diğer kanunlarda değişiklik öngören torba yasa tasarısı komisyonda kabul edildi, yakında Meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Torba yasanın amacı iş sağlığı ve güvenliği konusuna işverenlerin daha fazla özen göstermesini sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesiydi. Fakat torba yasaların kaderi bu yasa için de geçerli oldu ve tasarının ilk hali ile komisyonda kabul edilen hali arasında işçiler açısından kayıplar yaşandı. Bu eksiklikler Genel Kurul’da giderilirse, yasa amacına ulaşmış olur. Aksi halde ne yazık ki, torba yasanın beklentileri karşılayamayacağını bugünden söyleyebiliriz.
İdari para cezası yok
İş güvenliğine ilişkin yasa hazırlanırken, Çalışma Bakanlığı’nın önem verdiği konu, denetim sonucuna göre faaliyeti durdurulan işyerlerinin kanunsuz şekilde tekrar açılması ve ölümlü kazaların yaşanmasıydı.
Üzerinden 3 ay geçti, tasarı Meclis’e geldi ve yasalaşmayı bekliyor. Ne var ki, Çalışma Bakanı’nın hassasiyetle üzerinde durduğu “işyerinde faaliyetin durdurulması” konusunda beklenmedik bir öneri tasarının içine girdi. Yeni öneriyle beraber, faaliyeti durdurulan işyerlerine bugüne kadar uygulanan idari para cezalarından vazgeçilecek.
Mevcut uygulamada eğer bir işyeri yapılan denetim sonucunda iş güvenliği açısından olumsuz koşullara sahipse, iş müfettişleri durdurma kararı verebiliyor ve bunu o işyerinin bağlı olduğu mülki idare amirliklerine bildiriyordu. Ayrıca idari para cezalarını da uygulayabiliyordu.
Tasarıya son anda eklenen bir maddeyle faaliyeti durdurulan işyerlerine idari para cezası uygulanmasına son veriliyor. Yani bir anlamda eksiklikleri olan, sorumluluklarını yerine getirmeyen, faaliyeti durdurulan işverene af gibi bir düzenleme geliyor.
İhale yasağı 2 yıla indi!
İş kazası yaşayan işverenin bir daha kamudan iş alamayacak olması işverenlerin konuya daha fazla önem göstermesini sağlayabilecek bir düzenleme olarak görülüyordu. Bu madde komisyona geldiğinde maden işyerlerinden ölümlü iş kazası yaşananların kamu ihalelerinden 5 yıl süreyle men edilmesi söz konusuydu.
Ancak düzenleme komisyonda işverenin kusur oranına göre 2 yıla kadar men edilme şeklinde değiştirildi. Yani bir işverenin kamu ihalesinden men edilmesi için yargı kararı ile kesinleşmiş kusuru olması gerekecek ve kusur oranı ile orantılı olarak en fazla 2 yıl kamu ihalesi alamaması söz konusu olacak.
Örneğin Soma’da 301 işçinin ölümü ile sonuçlanan kazanın yaşandığı işyerinin işvereni en fazla 2 yıl kamu ihalesi alamayacak ve bu sürenin sonunda yeniden maden işletebilecek.
Kaza yaşamayana ödül kaza yapana ceza yok
Tasarıda yer alan bir diğer madde de maalesef komisyonda değişime uğradı. Maddenin ilk halinde işyerinde 3 yıl boyunca iş kazası yaşamayan işverenlerin, 3 yıl işsizlik sigortası primini 1 puan eksik ödemesi vardı. Ayrıca iş kazası yaşayan işverenlerin işsizlik sigortası primini daha yüksek orandan ödemesi de bu maddede yer alıyordu. Komisyonda işyerinde iş kazası yaşayan işverenlerin daha yüksek prim ödemesini düzenleyen madde taslaktan çıkartıldı.
Taslaktaki uygulamaya göre 3 yıl içinde ölümlü veya işçinin sürekli iş göremezlik raporu almasına neden olacak bir kaza yaşamayan işverenler işsizlik sigortası primini yüzde 2 yerine yüzde 1 olarak ödeyecek. Ancak bir iş kazası yaşandı ve ölümle veya ciddi yaralanmayla sonuçlanmadıysa işverenlerin teşvikten yararlanmasını engellemeyecek. İşverenlerin küçük kazaları önlemek için çaba göstermemesi gibi sonuçlara neden olabilecek bu düzenleme genel kurulda değiştirilmeli.
3 yıl boyunca bu nitelikte bir iş kazası yaşamayan işveren asgari ücret üzerinden çalıştırdığı her bir işçi için 432 TL tasarruf etmiş olacak. Prim tasarrufu, işverenlerin iş sağlığı ve güvenliğine bakışını değiştirebilecek bir teşvik olabilir. Ancak bu teşvik sadece 10 ve daha fazla işçisi olan çok tehlikeli sınıftaki işyerleri için getiriliyor. Aslında tasarının ilk halinde böyle bir sınırlama yoktu.
470 bin işyerine af çıkıyor
İş sağlığı ve güvenliği konusuna işverenlerin daha fazla özen göstermesini hedefleyen torba yasa maalesef bir anlamda bu özeni uzunca bir süredir gösteren işverenleri cezalandırıyor. Tasarıda yer alan maddeye göre tasarı hayata geçtikten 6 ay sonra iş güvenliği uzmanı görevlendirmeye başlayan bir işverene geçmişe dönük olarak idari para cezası kesilemeyecek. Dolayısıyla bazı işverenler uzunca bir süredir boş yere iş güvenliği uzmanı görevlendirme maliyetine katlanmış olacaklar. Aynı piyasaya hizmet veren iki güvenlik şirketinden birisi Kanunda yazan yükümlülüklere uyup gerekli görevlendirmeleri yaparak yüklüce maliyetlere katlanmış olacak.
‘Nasıl olsa ertelenir’
Bir diğer şirket ise “Nasıl olsa ertelenir” veya “Nasıl olsa af çıkar” düşüncesiyle hiçbir görevlendirme yapmayarak bu maliyetten kurtulacak.
Yasa üç yıldır yürürlükte. Ancak Bakanlık verilerine göre tehlikeli ve çok tehlikeli grupta bulunan 650 bin işyerinden sadece 180 bini yasanın söylediği uzman ve doktor atamalarını yapmış, geriye kalan 470 bin işyeri ne uzman kullanmış ne de doktordan faydalanmış. Şimdi getirilen düzenlemeyle bu 470 bin işyeri geçmişten gelen bütün cezalardan kurtulacak. İş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluklarını yerine getiren işverenlere ödül vermek yerine sorumluluklarını yerine getirmeyen işverenlerin cezalarının üstünü örtmek son derece yanlış bir uygulama olacaktır. cem kılıç milliyet