Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan dershanelerin kapatılmasını öngören kanun, 73 bin okul müdürü, okul müdür baş yardımcısı ve müdür yardımcısını yakından ilgilendiriyor. Kanuna göre, aynı okulda dört yıldan fazla müdürlük yapan eğitimcilerin görevlerine son verilecek. Yeni müdürler valiler tarafından atanacak. Bu kapsamda görevlerine son verilecek 73 bin eğitimci, 13 Haziran’a dek bulundukları eğitim kurumunda geçici görevlendirmeyle çalışacaklar. 

Atamalara tepki gösteren Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk askeri darbe dönemlerinde bile okul yöneticilerinin topyekün görevden alınmadığını belirterek, “Yıllarca o ünvanlar için emek vermiş insanların sosyal statüleri bir ceket gibi omuzlarından alındı. Bunlar bu alanda uzmanlaşmış insanlardı. Ben buna sivil darbe diyorum. 13 Haziran’dan sonra Danıştay vasıtasıyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel davalar açacağız. Ayrıca CHP’yle bu kanunun AYM’ye götürülmesi için görüşmeler yapıyoruz” dedi.

Yeni kanunla Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan bürokratlar ve 297 şube müdürüne de görevden el çektirildi. Kanunla “Bakanlık Müfettişi” ünvanı tarihe karışmış oldu. 303 Bakanlık müfettişinin ünvanı “Maarif Müfettişi” olarak değişti. Bakanlık müfettişleri, tüm yetkileri ellerinden alınarak illerdeki müfettişlerle eşitlendi. İsmail Koncuk, bu uygulamayı da anlamadıklarını belirterek “Yapılanların eğitim açısından bir mantığı yok. Tek amaçları mevcut kadroyu dağıtmak. Bu yüzden Bakanlık müfettişlerine tenzili rütbe yaptılar” dedi.

13 Haziran’dan sonra atanacak okul müdürlerinin Vali tarafından seçilmesini de eleştiren Koncuk, “Bu, her gelen siyasal iktidarla birlikte okul yöneticilerinin de değişmesi demek. Böyle giderse eğitim Türkiye’de siyasallaşmış bir alan olmaktan kurtulamayacak. Bu yetkiyle kral valiler dönemi başlıyor” diye konuştu.