SENDİKA
Koncuk: Ekonomi Büyüyorsa Vatandaşa Yansıması Nerede?
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk Ankara Türk Eğitim-Sen 1 No’lu Üniversite Şubesinin düzenlediği iftar yemeğinde konuştu.
04 Ağustos 2013, Pazar
KONCUK: KAMU ÇALIŞANLARININ SON 10.5 YILDA ALIM GÜCÜ YÜZDE 24.6 AZALDI
Türkiye’deki ekonomik verileri de değerlendiren Genel Başkan İsmail Koncuk, “10.5 yılda kamu çalışanlarının alım gücü yüzde 24.6 oranında azalmıştır” dedi. Koncuk, “ Kamu çalışanlarına 10+10 bizim önemli gördüğümüz taleplerden bir tanesi .10+10 zam talebi bazı çevrelere fazla geliyor olabilir. Değerli arkadaşlarım, Son 10 buçuk yılda kamu çalışanlarının alım gücü yüzde 24.6 lık azalma yaşandı. Bu ülkeyi yönetenlerin açıklamalarında ise Türkiye’nin reel olarak yüzde 77 oranında büyüdüğü ifade ediliyor ama kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücüne baktığımızda ise az önce söylediğim gibi 24.6 oranında azalma var. Türkiye yüzde 77 oranında büyüdü derken Kamu çalışanlarının alım gücünün azalması tam bir tezattır. Bu kabul edilemez. Daha önce Toplu Sözleşme masasında Maliye Bakanlığı bürokratları bazı gerekçeler öne sürer ve “bizim maaşımız AB ülkelerinden düşük ama alım gücümüz gıda ve içecek maddelerinde AB ülkelerinden daha iyi diyorlardı. Bundan 10.5 yıl önce bunlar doğru idi. Ancak, 100 oranı olarak ele aldığımızda 10.5 yıl önce 68 olan bu fark bugün 88 olmuş. Artık AB ülkelerinde ki, gıda ve içecek maddeleriyle Türkiye’de hiçbir fark kalmamıştır. Ancak değerli arkadaşlarım, AB ülkelerindeki bir devlet memuru bizim aldığımız maaşın 2.5 katı maaş alıyor. Akademisyenlerde, doçentlerde, profesörlerde aynı oranda fark var. Artık Maliye bürokratları bu gerekçeyle de Toplu Sözleşme masasında karşımıza gelemezler.” dedi.
KONCUK: EKONOMİ BÜYÜYORSA VATANDAŞA YANSIMASI NEREDE?
“2002 yılında milli gelirden kamu çalışanlarına ayrılan pay 6.6 idi” diyerek sözlerine devam eden Genel Başkan İsmail Koncuk, “ Bugün bu oran 6.2’ye inmiştir. Maliye Bakanlığı’nın verileridir bunlar. Burada tam 5 milyar 84 milyon TL. Kamu çalışanlarının cebinden alınıp başka kesimlere peşkeş çekilmiş demektir. Bu masada bu kayıpların telafisini istiyoruz. Kişi başına düşen gelir 3500 dolarken bugün 10 bin 500 dolar açıklaması sayın Başbakan’a aittir, kendi ifadeleridir bunlar. Eğer 3500 dolardan 10 bin dolara çıktıysa milli gelir bizimde burada bir payımız olmalı. Faruk Çelik bugün kamu çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmedik , enflasyon üzerinde zam verdik diyor. Siz enflasyon oranında zam yaptıysanız bu sıfır zam demektir. Ekonomik büyümeden memuru faydalandıramıyorsunuz demektir O zaman biz, vatandaş olarak ekonominin büyümesinin vatandaşa ne faydası olduğu sorgulamak hakkına sahibiz.” dedi.
KONCUK: EMEKLİLİK YAŞI, EK GÖSTERGE RAKAMLARI, MEMURA 1 DERECE VERİLMESİ VE VERGİ DİLİMLERİNİ MASADA ORTAYA KOYACAĞIZ
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 65 yaşına çıkarılan emeklilik yaşı, ek gösterge rakamları, 2005 yılından sonra göreve başlayan memurlara 1 derece verilmesi ve vergi dilimleri konusunda da eleştirilerde bulundu. Koncuk, “ 5510 sayılı bir yasa ile emeklilik yaşı 65 e çıktı. Yaş 65’e çıkartılmış ama kanun diyor ki, ben senin çalıştığın 30 yılını değerlendiririm. 2008 den sonra işe başlayanların 65’e yaşına kadar çalışması lazım. Diyelim 23 yaşında memur oldunuz. 42 yıl çalışmanız lazım. Mevzuat diyor ki sadece 30 yıla bakarım, değerlendiririm. Peki geriye kalan 12 yıl nereye gidiyor, havaya. Eğer emeklilik yaşını 65’ e çıkardıysanız buna uygun düzenlemelerinde yapılması gerekmektedir. Geriye kalan 12 yılı hesaba katmayan bir anlayışla emeklilik sistemi düzenlenemez. Kamu işçilerinde olduğu gibi, tüm çalışma süresi emekliliğe sayılmalı ve bu sorun Toplu Sözleşme döneminde çözülmeli.”
“Ek gösterge rakamları düzeltilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı ki, burada birçok arkadaşımız var, bu arkadaşlarımız ek gösterge alamazlar yıllardır. Biz esasen geçen sene yaptığımız Toplu Sözleşmede ve sonrasında Devlet Personel Başkanlığı ile yaptığımız görüşmelerde yardımcı personelinde ek gösterge rakamlarından faydalanmasını istemiştik ve talebimiz kabul edilmişti. Torba yasada bu konuda bir düzenleme bekledik ama kabul ettikleri bu düzenleme torba yasada maalesef yer almadı.”
“2005 yılından sonra başlayan göreve başlayan arkadaşlarımız için kabul ettirdiğimiz 1 derece verilmesi de yine torba yasada yok. O zaman biz, bu nasıl kabuldür demeyi kendimizde hak görürüz. O nedenle Toplu sözleşme masasında bunları gündeme getirerek toplu sözleşme metni içerisini girmesini sağlayacağız.”
“Vergi dilimleri ayrı bir problem. Geçen yıl hatırlıyorum, toplu sözleşmeler uzamış ve kanun çıkmadığı için birçok arkadaşımız yüzde 15’ lik vergi diliminden yüzde 20 lik vergi dilimine girdiği için kaşık ucuyla zam aldı kepçeyle geri verdi. Bu vergi dilimlerinin en azından memurlarımızın aldığı taban aylık oranında bir çıkarım yapıldıktan sonra geriye kalan gelirlerin bu vergi dilimleri içerisinde düşünülmesi teklifini de masada yaptık.” dedi.
KONCUK: AMAÇ İŞ GÜVENCESİNİ ELİMİZDEN ALMAKTIR, KAMU ÇALIŞANLARI DİKKATLİ OLMALI
Kamu çalışanlarının iş güvencesinin elinden alınmak istendiğine vurgu yapan İsmail Koncuk, memurları dikkatli olmaya çağırdı. Koncuk, “ Biz yarın bu sorunların hepsi çözülsün demiyoruz ama arşive tarihe bir not düşmek bakımından kamu çalışanlarının yaşadığı tüm problemler, üniversite çalışanı, öğretmen, ebenin , hemşirenin, tüm memurların problemlerini tespit ederek bu ülkeyi yönetenlerin önüne koymak mecburiyetimiz var. Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanı Faruk Çelik sıkça şunu söyler, Devlet memurları kanunu köhnemiştir bunu değiştirelim. Bizde bunun üzerine oturduk madem böyle diyorlar , 657 sayılı devlet memurları kanununda neler değişmesi gerekiyorsa 1 ay çalıştık ve sayın Bakanın önüne koyduk. Buyurun böyle değiştirin dedik. Ancak teklif ettiğimiz maddelerden bir tanesi bile Torba yasanın içinde yer almadı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa neden dolayı köhne diyorlar biliyor musunuz? Bizim iş güvencemiz var, Anayasanın 128. maddesinden kaynaklanan iş güvencemiz var. İş güvencesi getirdiği için köhne diyorlar. Devlet memurlarının elinden iş güvencesi alınmalı ,işçi ile memur arasında yeni bir istihdam modeli getirilmeli ki siyasi iktidarlar istediği gibi memurlarla oynasınlar.
“Şu anda Türkiye’de idari yapının dahi değişmesi konuşuluyor. Özerlik tartışması yaşanıyor, Tv programlarında sıklıkla görüyorsunuz. Türkiye federasyonlar şeklinde idare edilse ne olur? ABD’de de federatif yapılar var bir şey olmuyor diyen anlı şanlı habercilerin konuşmalarını görüyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, eğer Türkiye’nin özerk yapıda sistemi değişirse, bu yerel yönetimlerin her türlü gücü eline alması anlamına gelir. Yani okul müdürünün atanmasından, hemşirenin alınmasından tutunda öğretmenin ataması sosyal ve özlük haklarla ilgili düzenlemeler yerel yönetimler marifetiyle yapılacaktır. Bu idari yapılanma da bugün anladığımız anlamda iş güvencesine sahip devlet memurunun yeri yoktur.”
“Bakın alenen AKP Milletvekilleri tarafından Anayasa Uzlaşma Komisyonuna verilen teklifte Anayasanın 128. maddesiyle tanımlanan devlet memurluğu kavramının kaldırılması teklif ediliyor. Biliyorsunuz Anayasanın 128 maddesi “Devletin asli ve sürekli işleri devlet memurları eliyle yürütülür” diyor. Akp’li vekillerin teklifi ise aynen şöyle, “devletin işleri çalışanlar eliyle görülür”. Eğer bu madde bu şekilde değişirse devlet memurluğu kavramı tarihe gömülür, yok edilir. Nasıl bir yapı bizleri bekliyor o zaman? Taşeronlaşmanın alabildiğine yayıldığı, esnek istihdamın uygulandığı, iş güvencesi olmayan hatta part time çalışanlar eliyle devletin işleri yürütülecek. PKK’ya verilen özerk yönetimler şeklinde Türkiye yönetilmeli ki,çözün süreci gerçekleşmiş olsun, pkk terör örgütünün taşeronlarının zaman zaman bu taleplerini görüyorsunuz.”
“Başkanlık sisteminin gündeme gelme sebebi de Türkiye’nin bu anlamda bir idari yapılanma içerisine alınmasından kaynaklıdır. Bunlar birbirine bağlıdır, tesadüfen gündeme getirilen konular değildir. Devlet memurluğu kanunu, başkanlık sistemi, federasyon yapısı tüm bunlar birbirlerinin tamamlayıcı parçasıdır. Kamu çalışanları uyanık olmalı ve hakları için mücadele etmelidir.” dedi.