SENDİKA
Koncuk: "Bu Vebal Memur Sen'e Yeter"
Memur Sen konfederasyonu kendilerine yöneltilen eleştirilere cevap
vermiş, rakam ve tablo bolluğuna boğulan açıklamalarında, başarılı
olduklarını, kendilerine diğer konfederasyonlar tarafından iftira atıldığını
açıklamaya çalışmışlar ve diğer konfederasyonların, toplu sözleşme masasında
sembolik olarak oturduğunu iddia etmişler. Doğrudur, 4688 Sayılı sendika kanunu oluşturulurken, sadece diğer
konfederasyonlar değil, Ahmet Gündoğdu dışındaki tüm üyelerin genel toplu
sözleşmeye imza ve itiraz yetkisi tanınmamıştır. Kamu Görevlileri Heyet
Başkanı Ahmet Gündoğdu’dur. Kamu İşveren Kurulu Heyet Başkanı ise Sayın Faruk
Çelik’tir. 15 kişilik memur heyetinde 15 üye bulunmaktadır. Bu 15 kişiden
12’si Memur Sen’e bağlı sendikaların temsilcisidir. Sendika Kanununa göre,
Memur Sen’e bağlı bu 12 temsilciden 11’i, Hayır, bu sözleşmeyi imzalayamayız,
deseler, ancak Ahmet Gündoğdu tek başına kabul ederek imzalasa, bu toplu
sözleşme metni kabul edilmiş olur ve iptali için hiç kimse dava açma hakkına
dahi sahip değildir. Hizmet kolu toplu sözleşmeleri hariç olmak üzere, genel toplu sözleşme
ile ilgili olarak, Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna itiraz etme yetkisi de,
tek başına Ahmet Gündoğdu’ya aittir. Memur Sen’in diğer temsilcilerinin,
Ahmet Gündoğdu’nun istememesi halinde, Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna itiraz
yetkisi de bulunmamaktadır. Onlar sadece kendi hizmet kolları ile ilgili
olarak itiraz edebilme hakkına sahiptir. 4688 Sayılı Sendika Kanunu 2012 yılında yapılırken, bu garabet anlayışa
şiddetle muhalefet etmemize rağmen, Ahmet Gündoğdu ve Faruk Çelik böyle
olmasını istediği için Sendika Kanunu bu şekilde kanunlaşmıştır. Yani, Ahmet
Gündoğdu ve Faruk Çelik dışında, Toplu Sözleşme masasında üye sıfatı ile
bulunan, her üye orada sembolik olarak bulunmaktadır. Bu garabet durumu ve
Kanunu geçen yıl eleştirirken, Hükümet Masayı kendileri açısından dikensiz
gül bahçesine çevirmeye çalışıyor, diyerek izah etmeye çalışmıştım, ancak
Hükümet 15 kişiyi ikna etmek yerine bir tek Ahmet Gündoğdu’yu ikna etmeyi
daha kolay bir yol olarak görmüş olsa gerek ki, kanunu, şiddetli
itirazlarımıza rağmen bu şekilde çıkardı. Memur Sen, yaptığı cevap niteliğindeki açıklamada, kendisine yapılan
eleştirileri hiç anlamamış görünmektedir. Alınan zammın çok yetersiz olması
önemli bir eleştiri konusu olmakla birlikte, esas problem, Memur Sen ve Ahmet
Gündoğdu’nun süreci iyi yönetememesi, elimizdeki avantajları rakamlara ve
sosyal haklara yeteri kadar yansıtamamasıdır. Öğretmen ve diğer memurlar, hatta bir başka konfederasyon olarak bizler,
bu sonuçları başarı olarak görebilir ve her türlü gayret sergilenmiş ve bu
sonuç alınabilmiş diyebilirdik, ancak her türlü gayret sergilenmemiştir.
Hatta, hiçbir gayret sarf edilmemiş, yangından mal kaçırırcasına başarısız
bir toplu sözleşme bağıtlanmıştır. ELİMİZ SEÇİM SÜRECİ SEBEBİYLE ÇOK GÜÇLÜYDÜ Her zaman ifade ettim, bu toplu sözleşme dönemi Hükümetin kaçacak yeri
olmayan bir dönemde yapılmıştır. 2014 yılında, 30 Mart’ta yerel seçimler,
arkasından Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 2015 yılında genel seçimler
yapılacaktır. Sendikalar ise tam bu yıllara denk gelen bir toplu sözleşme
sürecinin içindedir, yani 2014 ve 2015 yılında memur ve emeklilerin alacağı
zam ve sosyal haklar pazarlık konusudur. 20 milyon insanı ilgilendiren çok
önemli bir süreçten bahsediyorum. Memur Sen, dışında Kamu Sen ve KESK eylem kararlarını açıklamış, gezi ve
ihanet sürecinden dolayı yaşanan tepkilerden sonra, memurların yapacağı ve iş
bırakmaya kadar gidecek eylem ve etkinlikler, toplu sözleşme masasında Memur
Sen’in elini çok daha güçlendirilecekti. Anlaşılan odur ki, bu şartlarda
toplu sözleşmeye imza atanlar, verilenleri Allah bin bereket versin diye
kabul edenler, memur ve emeklilerin haklarından çok, bu seçim sürecinde,
Hükümete yönelik oluşacak tepkilerden endişe duymuş ve 2 günde toplu sözleşmeyi
imzalamışlardır. Bu aceleciliğin bir başka sebebi, akıl ve izanla
açıklanamaz. NELERİ ALDIĞIMIZDAN ÇOK, NELERİ, SEBEPSİZ YERE KATBETTİĞİMİZ ÖNEMLİDİR 2 Günde bitirdiğiniz toplu sözleşmede, önümüzde müzakere edeceğimiz
yüzlerce problem ve bu müzakereyi yapabileceğimiz 14 günümüz vardı. Anlaşma olmaması durumunda, Kamu Görevlileri Hakem kuruluna müracaat
hakkımız da bulunmaktaydı. Ey Memur Sen’in çok bilgili genel başkanı ve diğer
yöneticileri, bu 14 günü neden heba ettiniz? Tüm hizmet kollarında tuş oldunuz, 1 günde 11 hizmet kolunun 1150
problemi görüşülebilir mi?1150 talepten metne ancak 40 tanesini
yazdırabildiniz ve bunların bir çoğu ise, çok önemli kararlar değil. Kimi
aldatmaya çalışıyorsunuz, memurları mı, kendinizi mi? Aldığınız 123 TL zam değil mi? Ballandıra ballandıra anlattığınız sadece
123 TL zamdır ve memurların 1 milyon 600 bini sadece 123 TL zam
alacaktır.2014 yılında enflasyon farkı istemeyi dahi akıl edemediniz. 4+4, ya
da 5+5 zam alabilmek işten bile değildi ama sizler sadece 123 TL ye imza
atarak, 1 milyon 600 bin memurun zararına açıkça göz yumdunuz. 2015 yılı çok uzakta değil, 2015 Ocak ayında öğretmen dahil, tüm memurlar
ve emekliler sadece yüzde 3 zam aldığında sizi nasıl yad edecekler? Hiç
bunları düşündünüz mü? Hani 4 C liler için kadro kırmızı çizginizdi. Ahmet Gündoğdu,
açıklamasında 4 C lilere kadro vazgeçilmezimizdir, diyordu? Ne oldu, 2010
yılında söz verilen aile yardımı ve çocuk yardımı verilince 4 C linin
problemi bitecek mi?4 C liler, bunlarla, dışlanmışlık duygusundan kurtulabilecek
mi? İş güvencesine sahip olabilecekler mi? Masada, Faruk Çelik statü
değişikliği bu masanın konusu değil, bu iş TBMM nin işidir, dediğinde, sayın
Bakan ARFF memurlarını geçen yıl bu masada Genel İdari Hizmetler sınıfına
geçirdik, bu statü değişikliği değil miydi? İLKSAN üyeliği kanunla
belirlenmişken, bu masada İLKSAN üyeliği kanuna rağmen isteğe bağlı hale
getirildi? Bütün bunlar yapılabiliyorda, konu 4 C olunca mı, statü
değişikliği olmuyor, diye Faruk Çelik’e neden tepki göstermediniz. Bir çok çalışan hala öğretmenden çok daha fazla ek ödeme almaktadır.75+75
TL eğitim öğretim tazminatı öğretmenin 2 yıldır yaşadığı mağduriyeti çözecek
mi? Kaldı ki, yüzdelik zam artışı olmadığı için öğretmenlerin kaybedeceği ek
dersler, aile ve çocuk yardımı kayıplarını hiç düşünmediniz mi? 2015 de
öğretmen yüzde3+3 aldığında ne diyeceksiniz? Memur Sen’in kıymetli yöneticileri, ne derseniz deyin, ne yaparsanız
yapın, tarihi bir hezimeti kendi elinizle hazırladınız. Siz o masada memuru
temsil ettiğinizi unuttunuz, siz memura değil ama kimlere diyet borcunuzu
ödemek için imza attınız, çıkın açık yüreklilikle onu açıklayınız. Sendikacılığa bugün başlamış acemilerin dahi yapmayacağı acemiliği masada
sergilediniz, elimizin en güçlü olduğu bir dönemde, avantajları dezavantaja
çevirdiniz, memur ve emeklilerin iki yılını ve tam 730 gününü
kaybettirdiniz. Bu vebal size yeter de artar! Takdir kamu çalışanlarınındır. TÜRKİYE KAMU SEN GENEL MERKEZİ |