Devletin tüm kademelerinde kadrolaşma girişimlerini ara vermeden sürdüren AKP hükümeti, kamu emekçilerini işten çıkartmayı kolaylaştıracak yeni bir yasal düzenlemenin hazırlığı içinde. Hükümet daha önce de, görevden alınan ya da sürgün edilen kamu emekçilerinin eski görevlerine yargı kararıyla geri dönmesini engellemek için de Torba Yasa’ya bir madde eklemiş, ancak bu madde Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştü.

ÜÇ ADIMDA ÇIKARTMA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yürütülen hazırlıklar son aşamasına geldi. Buna göre, memuriyetten çıkartma için sırasıyla ‘uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma’ şeklinde uygulanan disiplin cezaları değiştirilecek. Düzenlemenin yasalaşması durumunda bu cezaların yerine, ‘aylıktan kesme cezası, geçici süreli uzaklaştırma cezası’nın ardından ‘görevden çıkarma cezası’ verilecek. Böylelikle, mahkemenin işe dönüş kararı verdiği memurların yanı sıra, hükümetin kurtulmak istediği diğer kamu emekçilerini kolayca tasfiye etmesinin de yolu açılacak.

AYM İPTAL ETMİŞTİ
Hükümet, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından ‘Paralel yapı’yı tasfiye iddiasıyla, çalışma yaşamıyla ilgili hazırlanan Torba Yasa’ya kamuda görevden alınanların yargı kararıyla geri dönmelerini engellemek için hüküm eklemişti. Torba Yasa, 11 Eylül’de yürürlüğe girmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi, görevden almayı iptal eden yargı kararlarının iki yıl boyunca uygulanmaması ve mahkeme kararını yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamamasına ilişkin hükmü hukuka aykırı bularak iptal etmişti.

KİM NE DEDİ?
KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen: AKP hükümeti yıllardır kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldırmanın peşinde. 2012 ve 2013 yıllarında da disiplin cezalarını değiştirerek muhalif ve örgütlü kamu emekçilerini bastırma, sindirme, sendikal örgütlülüğü ortadan kaldırma girişimlerinde bulunmuştu; ancak emekçilerin örgütlü tepkisi üzerine geri adım atmıştı. Kamu emekçilerinin iş güvencesinin basit uyduruk soruşturmalarla ortadan kaldırılması temel insan hak ve özgürlüklerine, uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Biz dün olduğu gibi bugün de bu uygulamalara tepkimizi göstereceğiz. Birgün