SENDİKA
Kamuda Kıyafet Özgürlüğü İçin Stantlar Açıldı
Memur-Senin kamuda kılık kıyafet serbestisi için başlattığı Özgürlük İçin 10 Milyon İmza kampanyası büyük bir hızla devam ediyor. Kampanya kapsamında Türkiye genelinde imza stantları açıldı. Ankara'daki imza standının ilki Sıhhiye metro çıkışında, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdunun katılımıyla açıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Mazlum-Der Başkanı Faruk Ünsal, Başkent Kadın Platformu Başkanı Berrin Sönmez ile Alperen Ocakları Genel Başkanı Serkan Tüzün, sivil toplum kuruluşları ve siyaset camiasının temsilcileri de programa katılarak destek verdi.
Yoğun katılımın olduğu programda konuşan Gündoğdu, Memur-Sen ailesi olarak, milletimizin hissiyatına öncülük etmek üzere başlattığımız 10 milyon imza kampanyamızın Ankaradaki stantlarının ilkini siyasi parti başkanlarımız ve sivil toplum örgütü temsilcilerimizle birlikte açıyoruz dedi.
Kuruluş felsefelerinin gereği temel hak ve özgürlükleri her platformda savunduklarını vurgulayan Gündoğdu, her zaman haksızlığa uğrayanların yanında olduklarının altını çizdi. Başörtüsü yasağı ve katsayı adaletsizliğiyle başlayan baskıcı dönemlerde de aynı tutumu sergilediklerini hatırlatan Gündoğdu, bu anlayışlarından asla taviz vermeyeceklerini söyledi.
ÖZGÜRLÜK İÇİN EYLEM
Temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla sağlanması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş manada yaşanabilmesi için birçok eylem yaptıklarını söyleyen Gündoğdu, şöyle devam etti: Savunduğumuz değerlere yönelik dayatmaların her zaman karşısında durduk. Bu kararlılığımızın yansıması olarak 30 Kasım 2012de TBMM önünde başlattığımız Kamuda Kılık-Kıyafet Özgürlüğü eylemini, ülkemizdeki en büyük insan hakkı ihlali olan başörtüsüne özgürlük için 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde 81 ilde yaptığımız eylemle devam ettirdik. Kılık-kıyafet özgürlüğü talebimizdeki kararlılığımızın altını çizmek için 2013ün ilk mesai gününde ülke genelinde işyerlerine serbest kıyafetle giderek, sivil itaatsizlik gösterdik. Memur-Sen ailesi olarak 9 Ocak 2013te milletimizin desteğini de yansıtacak Özgürlük İçin 10 Milyon İmza kampanyasını başlattık. Şimdi ise imza kampanyamızın stantlarını bir bir açıyoruz.
YASAKLAR TÜRKİYEYE YAKIŞMIYOR
İttihatçı zihniyet yüzünden özgürlüklerin kısıtlandığını ifade eden Gündoğdu, despotik yaptırımlarla toplum mühendisliği yapanların, Türkiyeye çok şey kaybettirdiğini söyledi. Başörtüsü nedeniyle öğrencilerin üniversitelere alınmadığını, kamu çalışlarının işlerinden olduğunu söyleyen Gündoğdu, Ötekileştirmeler çok can yaktı, bunun doğal sonucu olarak milletine yabancı devlet ve devletine küskün millet ortaya çıktı. Bu nedenle devletle millet arasındaki makas giderek açıldı tespitini yaptı.
1982 model Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Personelin Kılık ve Kıyafet Yönetmeliğinin kadın çalışanların ayakkabısının topuk boyundan, giydiği pantolonun kumaşına, başının açık olup olmadığına kadar her şeyine karıştığını hatırlatan Gündoğdu, bu anlamsız uygulamanın günümüz Türkiyesine yakışmadığını ifade etti. Öğrenciler için tek tip kıyafet uygulamasının kaldırıldığını söyleyen Gündoğdu, Öğrencilerin ne giyeceklerine kendilerinin karar vereceği bir ortamda; kamu çalışanlarına ne giyeceğinize biz karar veririz demek ne kadar doğru? sorusunu yöneltti.
Halkın, anayasa referandumunda kadınlara pozitif ayrıcalık hakkı tanıdığını belirten Gündoğdu, kamuda çalışan kadınlar arasında yönetmeliklerle ayrımcılık yapıldığını ifade etti. Bu yanlışa biran önce son verilmesini isteyen Gündoğdu, inancı gereği başörtüsü takan kadınların kamuda çalışma hakkını Anayasa ve yasaların engellemesinin söz konusu olamayacağını vurguladı. Gündoğdu, darbe döneminden kalma yönetmelikle, olmayan bir yasağın 30 yıldır dayatıldığına dikkat çekti.
Bir yanda yeni Türkiye ideali, diğer yanda ise kılla, tüyle uğraşan tek tipçi devlet mantığı anlayışı devam ettiriliyor diyen Gündoğdu, 1930da kadına seçme hakkının, 1934te ise seçilme hakkının verildiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: Buradan sesleniyorum: 83 yıl önce seçme, 79 yıl önce seçilme hakkını verdiğimiz kadınlar; yıl 2013 ve ne giyeceğini seçme hakkına sahip değiller. Milletin seçtiği vekiller kendi kıyafetini dahi seçememekte, kadınlarımız çalışma hayatında inancının gereği olarak örtünme hakkını kullanamamaktadır.
İMZALAR BAŞBAKANLIĞA SUNULACAK
Yurtdışında başörtülü kadınların milletvekili, belediye başkanı seçilebildiğini söylen Gündoğdu, Türkiyede ise milletin seçtiği vekilin Meclisten haddi bildirilerek çıkarıldığını söyledi! Geçmişin kirlerinden, tortularından, anlamsızlıklarından bir bir kurtulmaya çalışan, darbe ve darbecilerle yüzleşen Türkiyenin artık darbe dönemine ati her şeyden kurtulmasını beklediklerini ifade eden Gündoğdu, Bir ayıptan daha kurtulma zamanı gelmiş ve geçmektedir. Şubeler ve temsilciliklerimiz vasıtasıyla açtığımız stantlardan, işyeri temsilcilerimizce kurumlardan ve www.ozgurlukicinonmilyonimza.com sitesi üzerinden toplayacağımız 10 milyon imzayı kampanya bitiminde Başbakanlığa sunacağız.
SİVİL TOPLUM VE SİYASET CAMİASINDAN DESTEK
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise Memur-Senin başlattığı imza kampanyasına parti olarak destek verdiklerini söyledi. Kamalak, milletin inanç ve değerlerini hedef alan hiçbir uygulamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, Yıllardan beri süren bir başörtüsü yasağıyla karşı karşıyayız. Bu anlamsız tutum için laiklik deniliyor ancak bu laiklik değildir. Laiklik herkesin inanç ve hürriyetini dayatmalar olmadan yaşayabildiği bir anlayıştır. Türkiyede laiklik adı altında bugüne kadar zorbalık yapıldı. Artık bunların son bulmasını istiyoruz ifadelerini kullandı.
Mazlum-Der Başkanı Faruk Ünsal da kadınlara yönelik uygulanan haksız uygulamalarla artık yüzleşme vaktinin geldiğini belirterek, kamu alanındaki bütün yasakların kaldırılmasını istedi. Memur-Senin kamu alanındaki yasakların son bulması için başlattığı eylemin anlamlı olduğunu belirten Ünsal, Hiçbir şart koşulmadan dayatmaların son bulması için yapılan çalışmalara destek vermeye hazırız dedi.
Başkent Kadın Platformu Başkanı Berrin Sönmez de kamuda kıyafet özgürlüğü için başlatılan 10 milyon imza kampanyasının desteklediklerini belirterek, anlamsız yasakların biran önce son bulmasını istedi.
Alperen Ocakları Genel Başkanı Serkan Tüzün de inanç ve kültür değerlerine yönelik yasakların karşısında olduklarını söyledi. Temel hak ve özgürlüklere yönelik kısıtlamaların meşruluğunun olmayacağına dikkat çeken Tüzün, Memur-Senin bu yönde attığı adımı sonuna kadar desteklediklerini sözlerine ekledi.