SENDİKA
Kamu-Sen'den Siyah Çelenkli Zam Protestosu
31 Günlük yasal süreyi gözetmeden birkaç günlük görüşme ile geçiştirilen ve tarihi bir kazanım gibi gösterilen ama özünde kamu çalışanlarını masada satan zihniyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yaptığımız geniş katılımlı bir eylemle protesto ettik.
Eyleme başta Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk olmak üzere, Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan Koyuncu, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nazmi Güzel, Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, Türk Enerji-Sen Genel Başkanı Celal Karapınar, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Hasan Hüseyin Yılmaz, Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, Genel Merkez Yöneticilerimiz, Şube Başkanlarımız ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalara üye memur katıldı.
KONCUK: TOPLU SÖZLEŞME SÜRECİ BAŞLAMADAN BİTMİŞTİR
Toplu Sözleşme masasının adeta başlamadan bittiğini belirten Genel Başkan İsmail Koncuk, “memur ve emeklilere hiçbir fayda sağlamayan bir anlaşmaya imza atılmıştır” dedi. Koncuk, 2 milyon 400 bin kamu görevlisi, 1 milyon 800 bin emekli olmak üzere toplam 4,2 milyon vatandaşımızı, aileleriyle birlikte 20 milyon kişiyi yakından ilgilendiren ve memurlarla memur emeklilerinin maaşlarına 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak artışların belirlendiği toplu sözleşme süreci adeta başlamadan bitmiştir.
Malum Konfederasyon, Hükümetle kapalı kapılar ardında yaptığı pazarlıkların ardından memurlarımız ve emeklilerimize hiçbir fayda sağlamayan bir anlaşmaya imza atmıştır. Bugün memurlarımız toplu sözleşme görüşmelerinin neden 2 oturumda bitirildiğini ve daha önümüzde 23 gün gibi uzun bir süre varken, yüz yüze oldukları yüzlerce sorununun neden konuşulmadığını merak etmektedir.
Malum konfederasyon ile Hükümet yetkilileri kapalı kapılar ardında bir araya gelmişler ve 4688 sayılı Kanuna aykırı olarak, Kamu Görevlileri heyetinden gizli bir pazarlık gerçekleştirmişlerdir. Bilinmelidir ki, Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşme masasına Faruk Çelik’in inayeti ile oturmamıştır. 4688 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine dayanarak ve tam 445 bin üyesinden aldığı güç ve yetki ile masadaki yerini almıştır.” dedi.
KONCUK: YAŞANANLAR TAM ANLAMIYLA TARİHİ BİR HEZİMETTİR
Toplu sözleşmenin kanuna aykırı bir şekilde yapıldığının altını çizen Genel Başkan İsmail Koncuk, Bakan Faruk çelik’in de bu hukuksuzluğa çanak tuttuğunu söyledi. Koncuk, “4688 sayılı Kanunun 29. maddesi, toplu sözleşmede “…bağlı sendikaların üye sayıları esas alınmak kaydıyla toplam üye sayıları itibarıyla birinci, ikinci ve üçüncü sırada bulunan Konfederasyonları toplu sözleşmenin tarafı olarak belirlemiştir. Buna göre Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşme görüşmelerinde Kanundan doğan bir hak olarak başından sonuna kadar bulunma ve pazarlık yapma hakkına sahiptir. Buna rağmen 2013 Toplu sözleşmelerinde hem gayri hukuki hem de gayri bir tutum sergilenmiş ve bu tutuma Bakan Faruk Çelik çanak tutmuştur.
Ama Türkiye Kamu-Sen’in etkisinden ve gölgesinden korkanlar, Türkiye Kamu-Sen’den habersiz, memurları masada yalnız bırakmanın yollarını aramışlar ve sonunda bugün karşı karşıya kaldığımız tarihi hezimet ortaya çıkmıştır.
Sonuçta hukukun ve ahlaki değerlerin ayaklar altına alındığı bir toplu sözleşme süreci, müzakere edilecek yüzlerce konuya, memurların çözüm bekleyen onlarca sorununa rağmen üstelik yasal süresinden tam 23 gün önce, bütün Türkiye’nin gözleri önünde oynanan bir çadır tiyatrosuyla son bulmuştur. Bu çadır tiyatrosundan ve gayri ahlaki süreçten çıkan sonucun memurlarımız için neler getirdiği ise adeta bir muamma haline getirilmekte ve gerçekler kamuoyundan gizlenmektedir.” dedi.
KONCUK: TOPLU SÖZLEŞME “ÖZÜRLÜDÜR”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, tarihi başarı olarak sunulan Toplu Sözleşmenin özürlü olduğunu kaydetti. Koncuk, “Memurlara müjde olarak sunulan maaş artışı, 2014 yılının tamamı için net, yaklaşık olarak 123 TL’ye denk gelmektedir.
Üstelik bu artış, bütün bir yıl boyunca geçerli olacak, memur 2014 yılında enflasyon yüksek çıksa dahi fark alamayacaktır. Bugün itibarı ile aile yardımı ve çocuk parası hariç ortalama memur maaşının 2001 TL olduğu düşünüldüğünde 2014 yılında memurlara reva görülen maaş zammının %6 olduğu görülmektedir.
1 gün önce %3+3 zam, meydanları işaret etmektedir diye kabadayılık yapanları, hangi güç ya da güçler aile yardımı da dahil edildiğinde ortalama %5,2’ye denk gelen zamma imza atmaya ikna etmiştir?
Vatandaşa tarihi başarı denilerek yutturulmaya çalışılan toplu sözleşmede memurları unutanlar, ne kadar reklam yaparlarsa yapsınlar, toplu sözleşmeleri özürlüdür ve kamu görevlileri 2014 yılında;
Enflasyon farkının YÜZDE SIFIR olmasının;
Ek ders ücretlerine YÜZDE SIFIR, Ek Ödemelere YÜZDE SIFIR, Aile yardımına YÜZDE SIFIR, Çocuk parasına YÜZDE SIFIR, Özel Hizmet Tazminatlarına YÜZDE SIFIR, Doğum ve ölüm yardımlarına YÜZDE SIFIR, Harcırahlara YÜZDE SIFIR, Fazla mesai ücretlerine YÜZDE SIFIR zammın ve
2015 yılının ise tamamen kayıp bir yıla dönüştürülerek %3 + %3 zamla geçiştirilmesinin hesabını mutlaka soracaklardır. En son açıklanan rakamlara göre yıllık enflasyon %8,8 olmuştur.
Yaklaşık %9 enflasyonu olan ülkede %6 maaş zammına imza atan Konfederasyonun Başkanının ve Bakanın yüzü kızarmadan, kameralar karşısına geçip toplu sözleşmede memurların yüzünü güldürecek bir sözleşme imzaladıklarını açıklaması, oynanan oyunun hezeyanlarını yansıtması açısından son derece önemlidir.İmzalanan toplu sözleşme, tam anlamıyla bir hezimet, süslü yalanlarla pazarlanmaya çalışılan maaş zammı, defoludur.” dedi.
KONCUK: YANGINDAN MAL KAÇIRIRCASINA YAPILAN BU TOPLU SÖZLEŞMEYİ KABUL ETMİYORUZ
Genel Başkan İsmail Koncuk, Türkiye Kamu-Sen’in yangından mal kaçırırcasına yapılan bu pazarlığı kabul etmediğini söyledi. Koncuk, “Bütün bunların ötesinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sürecini de eklediğimizde önümüzde pazarlık yapılacak daha 23 gün varken, 2 gün içinde atılan bu imzanın ve acelenin nedeni anlaşılır gibi değildir.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak 2014 yılının Ocak ayında geçerli olacak bir artış pazarlığının yangından mal kaçırır gibi alelacele sonlandırılmasını asla kabul etmiyoruz.
Bu 23 gün içinde;
Hizmet kollarının sorunları,
Tüm ödemelerin emekli maaşına esas sayılması ve emekli ikramiyesindeki 30 yıllık sınırın kaldırılması,
Yardımcı Hizmetler Sınıfına dâhil personelin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınması ve ek gösterge sorunları,
Fazla mesailer, Ek dersler, Ek ödemeler, Görevde yükselme,
Başta 4/C’liler olmak üzere kadroya geçirilmeyen personelin durumu,
Sağlık çalışanlarının ve döner sermayeli kurumlarda çalışanların sorunları,
Vergi dilimlerindeki adaletsizlik, KİT çalışanlarının sorunları, Akademisyenlerin sorunları,
Uzmanların sorunları gibi yüzlerce konu gündeme getirilip, tartışılıp, karara bağlanabilecekken daha 3. oturumun sonunda %6’lık maaş artışına “Evet” denilmesi, tam anlamıyla memuru masada satmak anlamı taşımaktadır.
Bu sözleşmeyle memurun umutlarını 2016 yılına kadar söndürenler, 20 milyon kişinin de ahını almışlardır.
Kaldı ki, 2015 yılı için imza altına alınan %3+%3’lük artış, hangi gerçek sendikanın ve gerçek sendikacının kabul edebileceği bir maaş artışıdır?
Az önce de belirttiğim gibi 4688 sayılı Kanun, toplu sözleşme görüşmelerinin en çok üyeye sahip 3 konfederasyon ile Kamu İşveren Kurulu arasında gerçekleştirileceğini belirtmektedir. Yani müzakereler 3 konfederasyonun da katılımıyla yapılır yalnızca imza yetkisi en çok üyeye sahip olan konfederasyondadır.
Ancak 76 milyonun ibretle ve dehşetle şahit olduğu gerçekler, 2 gün içinde oldubittiye getirilen memurun ve emeklinin satış işlemi olmuştur. Anlaşılan odur ki, memurlarımıza hiçbir yeni kazanım sağlamayan bu anlaşmaya karşı çıkmamızdan endişe edilmiş ve kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıklarda, Türkiye Kamu-Sen masadan uzak tutulmak istenmiştir.
Toplu sözleşme öncesinde Memur-Sen’in, “Türkiye Kamu-Sen görüşmelere katılmasın” demesinin altında yatan korku da böylece ortaya çıkmıştır.
Toplu sözleşme metnine 2014 yılına ilişkin memurlara enflasyon farkı ödeneceğine dair bir hükmün konulmaması hangi akılla ve hangi iyi niyetle izah edilebilir?
Bugüne kadar memurları enflasyona ezdirmediğini iddia eden Hükümet ve tarihi başarıdan söz edenler, böyle bir garabeti hangi gerekçeyle açıklayabilirler?” dedi.
KONCUK: SAYIN BAKAN’IN TARAFSIZLIĞI ZEDELENMİŞTİR
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Toplu Sözleşmenin oldu bittiye getirilerek, memurların aldatıldığının altını çizdi. Koncuk, “Toplu sözleşme heyetinden, masadan kaçırılarak, köşe bucak saklanıp imzalanan bir toplu sözleşmenin hukuka uygunluğu da tartışmalıdır.
Bizler biliyoruz ki, hukuka aykırı bir şekilde, toplu sözleşme masasının üyelerinden kaçırılan bu anlaşma yoluyla memurlarımız aldatılmıştır. Asıl acı olan ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının da Türkiye Kamu-Sen’i masadan uzak tutmak amacıyla oynanan bu oyunun bir parçası olmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bakanı sıfatıyla tüm vatandaşlara, kurum ve kuruluşlara ve tüm sivil toplum örgütlerine eşit mesafede durmak zorunda olan bir kimsenin, herkesin bakanı olmak yerine bir kesimin bakanı olmaya soyunması yakışık almamıştır.
Pazarlıkların, hukuken ve fiilen toplu sözleşme görüşmelerine katılma hakkı elde etmiş herhangi bir konfederasyondan ayrı bir şekilde, kapalı kapılar ardında, gizli saklı yapılması kadar gayri ahlaki bir durum olamaz.
Kanunların ülkemizde eşit ve adil bir şekilde uygulanması için yemin etmiş olan Sayın Faruk Çelik’in, gizli pazarlıklara taraf olarak, 4688 sayılı Kanunun amir hükmüne aykırı bir tutum içine girmesi ise tüm memurlarımızı derinden yaralamış, Sayın Bakana olan güvenimizi temelinden sarsmıştır.
Sayın Faruk Çelik’in vatandaşlarımıza ve memurlarımıza karşı tarafsız olmadığı yolunda endişelerimiz oluşmuştur. “ dedi.
KONCUK: GİZLİ PAZARLIKLARI KAMUOYUNUN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ
Türkiye Kamu-Sen’in bu gizli pazarlığa karşı çıktığını söyleyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “bu çadır tiyatrosunun acemi aktörlerini protesto ediyoruz “ dedi. Koncuk, “Buradan Sayın Bakana soruyoruz: 7 Ağustos günü, Memur-Sen ile Türkiye Kamu-Sen’den gizlenmesi gerekecek hangi pazarlıkları yürüttünüz? Türkiye Kamu-Sen’in duymaması, bilmemesi gereken hangi konuları tartıştınız?
Gizli kapaklı pazarlıkları, kapalı kapılar ardındaki anlaşmaları ve 4688 sayılı Kanuna aykırı bu uygulamalarla memurları perişan edenleri kamuoyunun takdirine sunuyoruz.
Türkiye Kamu-Sen bu gizli pazarlığa karşı çıkmakta, bu çadır tiyatrosunun acemi aktörlerini protesto etmektedir. Memurlarımızı enflasyonun altında bir maaş zammına mahkûm etmek için yapılan bu girişimleri de şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
Ne yazık ki tarafsızlığını yitirdiğini düşündüğümüz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in de çabalarıyla, dünya sendikacılık tarihine kara bir leke olarak geçen bu toplu sözleşme hezimetini hatırlatması için Bakanlık önüne siyah çelenk bırakırken, Faruk Çelik’i de ayrımcı davranışlardan vazgeçmeye ve bütün vatandaşların Bakanı olmaya davet ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Basın açıklamasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı giriş kapısına Türkiye Kamu-Sen’in hazırladığı siyah çelenk bırakıldı.
14 Ağustos 2013 Çarşamba günü ise, tüm illerde İl Temsilcilerimiz ve üyelerimiz Toplu Sözleşme masasında yaşanan tarihi hezimeti yapacakları basın açıklamalarıyla protesto edeceklerdir.
kaynak: kamusen.org.tr