SENDİKA
Kamu-Sen'den Osmanlıca tepkisi
Sendikasının Yalova Şubesi tarafından Sporium Tesisleri'nde düzenlenen dayanışma yemeğine katılan Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, burada yaptığı konuşmada, Anadolu imam hatip liselerinde zorunlu olarak 'Osmanlı Türkçesi' okutulmasına yönelik tavsiye kararını eleştirdi. Osmanlıca ve Türkçe arasında fark olmadığını söyleyen Koncuk, "Biz başkaları gibi Osmanlıca'nın Türkçe olduğunu kimseden gizlemeden söyleyeceğiz. Osmanlıca da Türkçe'dir, Türkçe de Osmanlıca'dır. Alfabe değiştirmekle ortada farklı bir dil olmaz. Maalesef böylesine bir yanlış zeminde, cahilce söylenen sözleri duymak esasında bizi eğitimciler olarak kahrediyor olsa gerek" dedi.
Türkçe'nin 10 bin yıllık geçmişi olduğunu belirten Koncuk, şöyle devam etti: "Türkçe bir aşiret dili değil, bir kabile dili değil, Türkçe 10 bin yıllık tarihi macerası olan, Türk milletinin kendini ifade ettiği bir dildir. Asırlardır, binlerce yıldır sevdamızı Türkçe ifade ettik. Düşüncelerimizi, inançlarımızı Türkçe ifade ettik. Felsefemizi Türkçe anlattık, ifade ettik. Bu milletin kökleri çok derindedir. Bizim dilimizin kökleri de çok derindedir. Bizim dilimiz elbette kabile dili değildir, imparatorluk dilidir." İktidarın memurlara olan bakış açısını da eleştiren Koncuk, "Öyle bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız ki; kamu görevlilerini gözden çıkarmış bir iktidar anlayışı. Gözden çıkarmaktan öte kamu görevlilerinin isimlerinden dahi rahatsızlık duyan, devlet memuru adından dahi rahatsızlık duyan bir iktidar anlayışı var" ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ'NİN ANAYASA'YI DEĞİŞTİRME GÜCÜ OLSAYDI..."
Koncuk, AK Parti iktidarının Anayasa'yı değiştirme gücü olsaydı değiştireceği maddelerinden birinin Anayasa'nın 128'inci maddesi olacağını iddia ederek, "Yani devlet memurlarını tanımlayan madde. Bugün devlet memuru varsa anayasal dayanağı 128'inci maddedir ve ona bağlı olarak çıkarılan 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'dur. Niye değiştirmek istiyorlar, çünkü devlet memurunun iş güvencesi, devlet memurları üzerinde yapılmak istenen operasyonların önündeki en büyük engel. Bu iş güvencesini verenler, Ahmet, Mehmet işinden atılmasın, ekmeğinden olmasın diye vermediler. Bu iş güvencesini kamu çalışanlarına verenler siyasi iktidarların şerrinden devlet memurları emin olsun, hizmet üretmekten, doğruyu yapmaktan çekinmesin, korkmasın diye, kamu çalışanları, devlet memurları iş güvenceli hale getirilmiştir. Sebebi budur" diye konuştu.