SENDİKA
İsmail Koncuk'tan Hodri Meydan
Bir puanlık artış müzakere edilemez, tüm konfederasyonları şayet samimilerse ortak eyleme davet ediyoruz” dedi.
KONCUK: 4+4 İÇİN KALKIP GİDECEKSİNİZ, 5+4 İÇİN MÜZAKERE EDİLEBİLİR DİYECEKSİNİZ, BU NASIL BİR DÖNÜŞTÜR?
Genel Başkan İsmail Koncuk, basın mensuplarına yaptığı açıklamada; “Önemli olan kamuoyuna doğru bilgiler verip aldatmamaktır, daha sonrasında ise mahcup olmamaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak her insanın bir ahlakı olduğu gibi sendikal bir ahlakta gerekir. Olmayan şeyleri olmuş gibi anlatmak sonunda ortaya çıkar, anlaşılır ve mahcup olursunuz. Sendikal anlamda ahlak çok önemlidir. Memur-Sen Cuma günü “yüzde 4+4 ve 3+3 müzakere edilemez” dedi ve ayağa kalkarak bir konuşma yaptılar. Bu tepkiyi bize söylemediler, hatta planlı bir eylem olduğu gayet açıktır, kendi basın görevlileri ile bir toplantı yapıp, hükümetin teklifinin ardından ayağa kalkacaklarını, bu görüntülerin iyi kaydedilmesi yolundaki talimatlarını herkes gördü ve duydu.
Bu şovun ardından, Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, bizim masada kalarak müzakere yaptığımızı söyledi. Toplantı salonundan Bakan çıkmış, Memur-Sen heyeti çıkmış, Kamu işveren Heyeti çıkmış, biz üç harflilerle mi müzakere yapacağız? Bu yalan sözler hiç kimseye yakışmayacağı gibi bir konfederasyon başkanına da yakışmamıştır. Sayın Yalçın, görüşmelere “Türkiye Kamu-Sen neden masada?” diye başlamış o gün bizi suçlamış ama bugün ise biraz gelişme göstermiş ve” Türkiye Kamu-Sen neden masada” sözünden “Beraber hareket edelim” noktasına gelmiştir.
Sendikacılık tecrübe işi, donanım, bilgi ve yürek işidir. Ezbere konuşmayla olmaz. O masada kimlerin etkili olduğunu bizler gayet iyi biliyoruz.
Memur-Sen Genel Başkanı yaptığı diğer bir açıklamada ise, hafta sonu bize çağrı yaparak ortak hareket etmeyi teklif ettiğini söylemiş. Değerli basın mensupları, böyle bir şey yok. Yüzde 4+4 nasıl müzakere edilemez ise bir puanlık artışta müzakere edilemez. Eğer kabul ediyorlarsa gelin ortak eylem yapalım, iş bırakalım, Samimiyseniz, biz her türlü eyleme Türkiye Kamu-Sen olarak varız ve bunu buradan ifade ediyorum. Hem ayağa kalkıp dikleneceksiniz, şimdi de 5+4 müzakere edilebilir diyeceksiniz, bu nasıl bir dönüştür. Sayın Bakan Memur-Sen heyetini nasıl ikna etti bilemiyorum? 20 milyon insan için bir puan artırıldı. Bu kişi başına yıllık brüt 80 TL, aylık net yaklaşık 5 TL’ye denk gelir. Memur-Sen kişi başı 5 TL için mi bu teklifi müzakere edilebilir bulmuştur?
Böyle bir maaş politikası olmaz. Bu masa, nasıl bir maaş politikası oluşturulmalı bunu çözmelidir. Bu yapılmadığı sürece bu tartışmalar hep yaşanır. Enflasyon artış oranında zam artık hikayedir, sayın Bakan da kanaatimce bunu gayet iyi biliyor ve buna inanmıyor artık. Büyüme ve refah payı da tüm memur, emekliye ve vatandaşlara verilmelidir. 2017 yılı için yüzde 3+3 zam teklif ediliyor ama o yıl bizi nelerin beklediği belli değil. Enflasyon, ekonomik büyüme ve üzerine de iki puan refah payını koyalım kabul edelim ve masadan kalkalım. Şayet Türkiye ekonomisi küçülürse, kriz yaşarsa biz memur ve emekliler olarak bunun bedelini ödemeye de hazırız. Bizi Türkiye’nin tüm gelirlerini isteyen kesim olarak görenler var. Eğer ekonomik büyüme var ise, bu ekonomik büyümeden ülkenin her bir ferdini, işçisini, memurunu, emeklisini, asgari ücretlisini, çiftçisini yararlandırın.
Bir ekonomik büyüme var deniyor ama bundan memur ve emekli pay alamayacak. Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa. Sistem artık değişmelidir. Biz 2017 yılı için bir bilinmezliği kabule zorlanıyoruz. Türkiye Kamu-Sen’in araştırmaları ortada, dört kişilik bir ailenin asgari geçim standardı 4284 TL, en düşük devlet memuru maaşı 1811 TL, ortalama memur maaşı 2407 TL, kamu çalışanlarına asgari geçim sınırı hesabından hareketle yüzde 78 daha fazla zam verilmesi gerekiyor. Biz yüzde 78 verilsin demiyoruz daha makul oranlarda istediklerimiz ortadadır. Bu rakamlar TÜİK’in rakamlarıdır. Sağlam bir akıl zemininde konuşulabilir biz bunu istiyoruz.
4-C’ye hala kadro yok. Sayın Bakan “Yüzde 40 zam yaptık” diyor. 4-C’liler kadro istiyorlar, yüzde 40 zammı bırakın kadrolarını verin, bu meseleyi çözün artık. Bu çalışanlar memur kadrosuna geçip bu garantiyi almak istiyorlar.
Vekil imam olur mu? Ebenin vekili olur mu? PTT’de idari hizmet sözleşmesi diye ucube bir uygulama getirdiler. İnsanların kaderi yöneticilerin iki dudağı arasında. AKP iktidarı ile çalışma hayatı delik deşik oldu, adeta köstebek tarlasına döndü. Bu düzeltilmelidir, bu sonu hazırlayanlar bunu düzeltmelidirler.
Türkiye Kamu-Sen olarak, emekli memur ve kadrosuz çalışanlar için taleplerimiz devam edecektir. Sendikacılık masa başı iş değildir, inanç ve yürek ister, bizde bu inanç da yürek de var. Sendikacılığın nasıl yapılması gerektiğini bugüne kadar gösterdik, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz.” dedi.