İşçi sendikaları ve Türk-iş'in bundan sonraki bütün toplu Sözleşmelerde en önemli önceliği şu 2 madde olmalıdır.

             1- Memura verilen kadroyu devlet veriyor da, işçinin kadrosunu kim veriyor. Yani artık işçilerde kamu personeli seçme sınavı ile işe girip kadro alıyorlar. Ancak özelleşen bir kurumdaki memur aynı kadro ve unvan ile başka kamu kurumuna atanmak için havuza alınıyor. Fakat işçiye gelince sanki işçi uzay vatandaşı , onun kadrosunu bu devlet vermedi mi? Niçin onun kadrosu elinden alınıp 4-c olarak atanmak durumda kalıyor? Bu adalet mi, eşitlik mi ? Eğer o kurumda çalışan memur ve işçi bu devletin personeli ise niçin işçilerde memurlar gibi farklı bir kamu kurumuna kendi kadroları ile atanmıyorlar, sonuçta her sene yeni işçiler alınıyor. Yok işçi kadrosu sadece beden işi yapanlar için kullanılacaksa, kamuda büro işlerinde çalışan herkesin kamu çalışanı adı altında birleştirilmesi daha uğun olabilir. Ayrıca ücret konusunda Memur Tekniker, Memur Teknisyenin almış olduğu ücret İşçi Teknisyen ve İşçi Teknikerin ücretinden fazladır. İşçi isen işçi kal sözü zannederim boşa söylenmemiş, artık 1980 Türkiye'sinde değiliz. İşçi olanın okuma hakkı yok mu? Eğer Türkiye'de kadron 4857 ye tabii işçi isen, istersen doktora yap sadece işçisin o kadar. Ancak memur isen okursun hizmetli olarak girdiğin kuruma yeri gelir Müdür olursun ve herkes seni alkışlar, bak adam okumuş derler. Ancak kadron işçi ise hiç bir kıymeti yok. Başka kuruma atanma yer değiştirme ve nakil hakkın yoktur. Diplomanın kıymeti yoktur.

           2-işçi sendikaları toplu sözleşme görüşmelerine mevcut sözleşme süresinin son 6 aylık döneminde bir sonraki sözleşme için masaya oturmalıdır. Tıpkı memurlarda olduğu bibi. Çünkü işçilerin mevcut sözleşmelerinin kanuni süresi dolalı 8 ay oldu. Bu süre içerisinde Türk-iş üst sendika olarak zam oranı konusunda ancak 7. ayda hükümetle anlaştı, ama alt sendikaların kurumlar ile sözleşmelerin geri kalan maddelerini imzalamalarında bir süre sınır olmadığından kurumlar bilerek veya bilmeden bu süreleri elinden geldiğince uzatıyor. Tabi bu arada işçinin alamadığı zam, yükselen vergi dilimi yüzünden vergi olarak devlete, işçi almadan ödemiş oluyor. Ayrıca yıllarca ülkemizde şu konuşulur işçi emekli olunca niçin emekli ikramiyesi memurdan fazla olur. Bunun nedeni işçi ile memur aynı ücteti olan iki çalışanın devlete ödediği vergi miktarına bakın işçi memurun nerede ise iki katına yakın vergi öder. Bunu kimse konuşmaz..

         KİT'te çalışan bir işçi olarak sözleşmemiz 01/03/2013 tarihi itibari ile bitti fakat biz daha ne zamlı maşımızı nede geriye dönük farklarımızı alamadık çünkü çalıştığımız kurum  ile tes-iş daha sözleşme imzalamadı. Ne zaman imzalanacağı da meçhul çünkü işçi sahipsiz sendikaları hantal maalesef işçinin sesi olan yok...Saygılar...

Bünyamin Yiğit