SENDİKA
İşçi ve Memur Arasındaki Farkın Eşitlenmesini İstiyoruz
“TARTIŞMADA ÖNCELİK EĞİTİMİN KALİTESİ OLMALIDIR, KURUMLAR TEFERRUATTIR”
“DÜNYA AİLE YAPISINI KORUMA ALTINA ALIRKEN TÜRKİYE’NİN TEDBİR ALMAMASI DÜŞÜNÜLEMEZ”
“GENÇLERİMİZİ AHLAKLI, BİLGİLİ, DONANIMLI VE DİNDAR KİMLİKLERLE YETİŞTİRİRSEK, ASAYİŞ TEDBİRLERİNE
GEREK KALMAZ”
“EMEKLİLİKTE İŞÇİ VE MEMUR ARASINDAKİ FARKIN EŞİTLENMESİNİ İSTİYORUZ”
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, son günlerde dershanelerin kapatılması ile ilgili hazırlanan bir taslak üzerinden yapılan tartışmaları değerlendirirken, “Tartışmada öncelik çocuklarımıza, gençlerimize verilecek eğitimin kalitesi olmalıdır. Kurumlar üzerinden tartışma ancak teferruattır” dedi. Turbay, modernite ile birlikte bozulan aile yapısı ve boşanma oranları karşısında tüm dünyanın başlattığı kapsamlı çalışmalar karşısında Türkiye’nin tedbirsiz hareket etmesinin düşünülemeyeceğini belirtti.
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, sendikanın İstanbul Bölge Eğitim Toplantısı’nda, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“ Birkaç günden beri dershanelerin kapatılması başlığı ile alevlendirilen tartışmada, olay bir cemaat ile hükümetin hesaplaşması formatına getirilmek istenmekte, bu durum için de eğitim başlığı kullanılmaktadır.
Çocuklarımızın, gençlerimizin alacağı eğitimin kalitesi üzerinde bir tartışma yapılmaktan çok, bu eğitimlerin verileceği kurumlar üzerinden yapılmaktadır. Okul mu dershane mi gibi bir ikilem üzerinden yürütülen tartışma yanlıştır. Bu durumda kurumlar teferruat, aslolan eğitim-öğretimin kalitesi, çocuklarımızın ve gençlerimizin çağın gereklerine uygun, kaliteli eğitimleri, genel ahlak ve inanç değerleri ile birlikte almalarıdır. Bu tartışmalar yarardan çok zarar getirmekte, işi asıl mecradan uzaklaştırmaktadır. Tartışan tarafların bunu göz ardı etmemeleri gerekmektedir.
“MODERTİNE AİLE YAPISINI ÇÖKERTTİ, GENÇLERİMİZLE İLGİLENMELİYİZ”
İstatistiklere göre dünyada giderek bozulan bir aile yapısı, boşanma oranlarının hızla artması ve evlilik dışı doğan çocuk oranında büyük artışlar tespit edilmektedir. AB üyesi ülkelerde boşanma oranı yüzde 44, ABD’de ise bu oran yüzde 53 dolayındadır. Türkiye’de de çiftler arasındaki boşanma oranı son yıllarda yüzde 20’ye ulaşmıştır. Batılı ülkeler özellikle evlilik dışı ilişkilerden doğan çocuk sorunu ile boğuşmaktadır. İngiltere de evlilik dışı doğan çocuk oranı yüzde 47,5’tur. ABD de ise bu oran yüzde 40’ları geçmiş durumdadır. Gelişen teknoloji ve modern yaşam tarzı ile birlikte maalesef toplumda yüksek hızla artan bir dejenerasyon yaşanmaktadır. Bunu görmezden gelemeyiz. Boşanmalar artmakta, çocuklar anne ve babaları ile büyüyememektedir. Evlilik dışı ilişkilerden doğan çocukların türlü çeşit yollarla ortadan kaldırılmaya çalışıldığı, her gün basına ve kamuoyuna yansıyan haberlerden görülmektedir.
Bugün gelinen noktada gerek genç nüfusumuzun gerekse ailenin korunması konusunda Hükümetin ciddi tedbirlere başvurması, proje geliştirmesi gerekiyor. Bizler sendikalar olarak sosyal sorumluluklarımız arasında yer alan bu tür projelere her zaman katkı sunmaya hazırız.
“GENÇ NESİLLERİMİZİ AHLAKİ DONANIMLA YETİŞTİRMELİYİZ”
Son dönemde bazı tartışmalarla gündeme gelen genç nüfusun doğru yönlendirilmesi konusu, ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Gençlerimize ve çocuklarımıza çağımızın gereklerine uygun olarak eğitim-öğretim verirken, ahlaki normları, inanç değerlerini, dindar kimliklerini ötelemememiz gerekmektedir. Gençlerimizi ahlaklı, bilgili, donanımlı ve dindar kimlikli olarak yetiştirebilirsek, toplumsal yaşamda ne jandarmalığa, ne de asayiş tedbirlerine ihtiyaç kalacaktır.
“EMEKLİLİKTE İŞÇİ VE MEMUR ARASINDAKİ FARKIN EŞİTLENMESİNİ İSTİYORUZ”
Çalışanların kıdem tazminatları konusunda yapılan çalışmaları bizler de ilgili ile takip ediyoruz. Çalışanın emeğinin korunması noktasındaki geri bir adımı asla kabul edemeyiz.
Bu tür bir düzenleme yapılırken işçiler ile memurlar arasındaki bir eşitsizliğin de düzeltilmesini bekliyoruz. Her iki çalışan grup arasında emeklilik ile ilgili ciddi bir eşitsizlik vardır. Emeklilikte memurlar işçilerin yarısı kadar emeklilik tazminatı almakta, hatta bazen bu oran daha da aşağılara düşmektedir. Memurların emeklilik tazminatları hiç değilse Türkiye şartlarında başlarını sokacak bir ev almaya yetebilecek orana çekilmelidir. Bu konuda işçi ile memur arasında eşitlik beklemekteyiz. Biz işçi çalışanlarımız neden bu kadar alıyor memurlar niye düşük alıyor demiyoruz. Yokluk örnek olmaz. En azından işçi ve memurlar bu konuda eşitlenmelidir.”