KAMU
İş Riski Ve Güçlüğü Tazminatı Yargıya Taşınıyor
1714 yılında Yeniçerililere bağlı olarak kurulan Tulumbacılar Ocağı günümüz anlamında itfaiye teşkilatını oluşturmaktadır. 300 yılı aşkın bir tarihi olan İtfaiyecilik Mesleğinin günümüzde birçok mesleki eğitim veren liselerde “İtfaiyecilik Bölümü”, üniversitelerde de ön lisans düzeyinde “Sivil Savunma ve İtfaiyecilik” Bölümü adı altında eğitimi verilmektedir.
Yangın, sıkışmalı trafik kazaları, göçük, intihara teşebbüs, su baskınları, afet ya da patlama sonucu oluşan acil durumlar, suda boğulmalar, metan gazı boğulmaları, hayvan kurtarma gibi birçok arama-kurtarma görevini icra eden itfaiye çalışanlarının iş güçlüğü ve riski tazminatı sadece 17 liradır. Evet yanlış okumadınız; sadece 17 liradır. Türkiye’de genelde vardiyalı şekilde ayda 240 saati aşkın şekilde çalışan itfaiye personelleri hayati tehlike arz eden olaylara müdahale etmektedirler. İtfaiye çalışanlarının olaylara müdahale sırasında yaşadığı göçükler, elektrik kaçakları, patlama ve parlamalar, yoğun dumana maruz kalmalar, KBRN’li ortama maruz kalmalar, hayvan ısırmaları iş güçlüğü ve riskinin en üst seviyede olduğunun ispatıdır. Olaylara müdahale sırasında dünyada her yıl yüzlerce, ülkemizde ise onlarca itfaiyeci yaşamını yitirmektedir. Birçok itfaiyeci soluduğu zehirli dumanlardan dolayı akciğer ve cilt kanseri olmaktadır.
Kısacası; görevleri icabıyla en çok iş riski ve güçlüğüne itfaiye çalışanları maruz kalmaktadırlar. 2014 yılında bir bilgisayar işletmeninin dahi iş riski ve güçlüğü tazminatı 42 lira iken fiilen en çok iş riskine ve güçlüğüne maruz kalan itfaiye çalışanlarının iş riski ve güçlüğü tazminatının 17 lira olması anayasanın ruhuna ve temel ilkelerine aykırıdır.
İtfaiye çalışanlarının hak etmiş olduğu iş riski ve güçlüğü tazminatının anayasanın temel ilkelerinden olan “ölçülülük” ilkesine göre yeniden düzenlenerek verilmesin için İtfaiyeci Hakları Derneği konuyu 2015 yılı Ocak ayı içerisinde yargıya taşıyacaktır.