SENDİKA
İLKSAN'da Zarar Kader Haline Gelmiştir
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, Çınarsuyu, Didim Tesisleri, DE-HA Öğretmenevi gibi işletme ve sosyal tesislerin durumlarının iç açıcı olmadığını, İLKSAN gelirlerinin yüzde 98’den fazlasının aidat ve faiz geliri olduğunu ifade ederek, “İLKSAN, Yüzde 1-2 oranında ticaret yapmaktadır. Onda da zarara etmektedir. Görünen o ki, İLKSAN’da zarar kader haline gelmiştir” dedi.
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İLKSAN) 7. Dönem 2. Olağan Temsilciler Kurulu toplantısı Alanya Ananas Otel’de yapıldı. Toplantının açılışında protokol konuşmaları çerçevesinde söz alan Ali Yalçın, “Faaliyet raporunu görünceye kadar bu toplantıda susayım, protokol icabı bir selamlama konuşması yapayım diye düşündüm. Fakat akşam saatlerinde faaliyet raporunu inceleyince kanaatim değişti. Üyelere karşı sorumluluğum gereği doğruları söylemezsem görevimi yapmamış olacağım diye düşündüm. İsmet Özelin ‘Desem Öldürürler, Demesem Öldüm’ kitabı aklıma geldi. Biliyorum, konuşsam faydasız ama sussam gönlüm razı değil. İLKSAN dün neyse bugün de o. Bir arpa boyu yol alınamıyor. Patlak lastik üzerinde yol alan araba gibi bir gün canta oturacaktır. Merak edilen şey, kaç kişinin mağdur olacağı ve mağduriyet miktarıdır” değerlendirmesinde bulunarak, yönetime sorular yöneltti.
Faaliyet Raporlarına Yansıyan Tablo İç Açıcı Değil
Çınarsuyu, Didim Tesisleri, DE-HA Öğretmenevi gibi işletme ve sosyal tesislerin faaliyet raporlarına yansıyan tablosunun iç açıcı olmadığını ifade eden Yalçın, şunları söyledi: “Önceki kurulda, ‘işletmelerde neden zarar ediliyor’ diye sorduğumuzda, herkes hatırlayacaktır, geçen dönemin denetleme kurulu üyelerinden birisinin aşırı sıkboğaz etmesinden dolayı ‘başımızı kaldırabildik mi ki’ tarzında cevap verilmişti. Bu yıl faaliyet raporuna bakıyorum, denetleme şerhi falan da konmamış fakat işletmelerin durumunda değişiklik yok. Çınarsuyu, 2013 itibarıyla 538 bin TL yine zararda. Amortisman bedeli diye 238 bin TL perdelenmiş ve zarar 300 bin TL olarak açıklanmış. Ankara İLKSAN Öğretmenevi’nde 83 bin TL zarar görülüyor. Amortisman tutarı yüksek gösterilerek zarar yine perdelenmiş ve 7 bin 500 TL ilan edilmiş. Araç kampanyası-otel-tur ve bilet satışı organizasyonundan genel merkez zararı 660 bin TL’nin 286 bini amortisman zararı yazılmış ve gerçek zarar 374 bin ilan edilmiş. Bu listeye ek yapmak mümkün ama daha fazla moral bozmaya gerek yok. Görünen o ki, zarar kader haline gelmiştir.”
Uyarılar Neden Dikkate Alınmıyor?
Denetleme raporlarında, ehil insanların işletmelerin başında bulunmadığını, muhasebe-işletme bilgilerine vakıf olmayan, mezuniyeti lise düzeyindeki yöneticilerin bir an önce değiştirilmesi önerisinde bulunulduğunu kaydeden Yalçın, “İşe uygun adam değil, adamımıza uygun bir iş verelim politikası ne zaman bırakılacak? Uyarılar neden dikkate alınmıyor? İLKSAN Didim Tesisleri bu yıl 12 bin TL kâr etti diye rapora yazılırken, iyi bir yerde limon ya da simit satan bir kişinin bile bir yılda 12 bin TL kazanacağını düşünemedik mi? Geçmişte Tangram raporu, İLKSAN’ı çalışanların birbiri ile yakınlığı dolayısıyla adeta akraba topluluğu gibi tasvir etmişti. Anlaşılan bu uyarıların hiçbir dikkate alınmamış” şeklinde konuştu.
Yenikent Ticaret Merkezi’ne Milyonlar Harcandı Ama Ne Kiralayan Ne de Satın Alan Var
Ali Yalçın, arazinin ortasına milyonlar gömülerek yapılan Ankara Yenikent Ticaret Merkezi’yle ilgili dört defa kiralama, bir defa satış ihalesi açıldığını ama bir Allah’ın kulunun başvurmadığını belirterek, “Ne kiralama ne de satış gerçekleşiyor. Kuş uçmaz kervan geçmez yere koca ticaret merkezi yapıp, milyonları gömüp, sıradan bir adamın bile ‘Buradan kim gelip dükkân alır ve kiralar ki’ demesini bile öngörememek nasıl bir ticari zekâdır merak ediyoruz. Bunun hesabını yıllardır üyelere veremiyorsunuz. Ahirette bu savrukluğun hesabını nasıl vereceksiniz” diye sordu.
İLKSAN, Faiz Lobisini Besleyen Bir Kuruluş
İLKSAN’ın gelirlerinin yüzde 98’inin aidat ve faiz gelirleri olduğunu söyleyen Yalçın, şöyle devam etti: “Biz ‘İLKSAN üçkâğıt ekonomisiyle yönetiliyor’ dediğimizde bazıları kızıyorlar. Faiz-döviz-borsa olarak isimlendirilen üçkâğıt ekonomisi dışında bir üretim, ülkeye ve üyeye katma değer göremiyorsunuz. Aidatlar, faiz ve tahvillere yatırılmış, ‘faizler yükselse de, biz de kâr etsek’ diye felakete adeta dua ediliyor ve faiz lobisi besleniyor. İLKSAN’ın aidat gelirleri, Gezi olaylarının sponsorlarının hesaplarında ve tahvillerinde kaosa ve kargaşaya hizmet edenlere can suyu olarak tutuluyor.”
Biz Sandığın Karşısında Değil, Üyenin Yanındayız
“Bizim İLKSAN’la ilgili söylediklerimizi hiç kimse hasımlık olarak değerlendirmemeli. Biz asla İLKSAN’ın karşısında değiliz, üyenin yanındayız” diyen Yalçın, “Eğer amacımız İLKSAN’a zarar vermek olsa, önceki genel kurula yaptığımız itirazları mahkemeye taşır ve genel kurulu iptal ettirir, yeniden yapılmasını sağlardık. Bu, İLKSAN’a 150-200 bin TL daha ek yük getirirdi. Yönetime ders verelim diye İLKSAN’a zarar vermeyi düşünmedik. Ben de İLKSAN üyesiyim ve her ay aidatım kesiliyor. İLKSAN’ı yöneten irade, bizim eleştiri ve önerilerimizi, üyelerin faydasına olduğu gibi, İLKSAN’ı yönetenlerin de faydasına bir projeksiyon olarak görmelidir” ifadelerini kullandı.
Zorunlu Zarar Bitsin, Gönüllü Üyelik Başlasın
İLKSAN’ın rehavetinin ve zarar edişinin ana nedeninin zorunlu üyelik uygulamasının 01.06.2012 tarihinden önce göreve başlayanlar açısından devam ediyor olması olduğunu vurgulayan Ali Yalçın, “Eğitim-Bir-Sen olarak, toplu sözleşme masasında gönüllü üyelik yolunun açılması için getirdiğimiz teklif, İLKSAN’ın mevcut durumu açısından endişeyle karşılandı ve sadece 2012 Haziran ayından sonra göreve başlayanlar açısından bu geçerli olabildi. İLKSAN yönetimine ve Türk Eğitim-Sen yöneticilerine çağrıda bulunuyorum: Gelin bu temsilciler kurulunda her üye için gönüllü üyelik noktasında tavsiye kararı ve irade beyanında bulunalım. Bunu kayda geçelim. Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, bir sonraki toplu sözleşme masasında bu irade beyanı ve tavsiye kararından yola çıkarak bu sorunu çözeriz. İsteyen gönüllü üye olabilir ve bütün eğitim çalışanlarının üye olmasının da yolu açılır” diye konuştu.
İLKSAN Bize Teşekkür Borçludur
İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz’a hitaben konuşan Yalçın, Eğitim-Bir-Sen olarak toplu sözleşmede taban aylığa net 123 TL zam almalarının aynı zamanda İLKSAN’a yaradığını dile getirerek, “Taban aylık zammı, İLKSAN’a ödenecek aidat miktarı formülünde çarpan etkisi yaptığı için üyenin ödediği aidat ortalama 3,61 artmıştır. Bu ise İLKSAN’ın aidat gelirinin yılda 11 milyon 400 bin TL artması demektir. Eğer taban aylık zammı olmasaydı 11 milyon 400 bin TL’nin sadece 1/4’i kasasına girecekti. İLKSAN bu konuda bize teşekkür borçludur” dedi.
Sendikaları İtibarsızlaştıran Hareketlere Karşıyız
Ali Yalçın, Eğitim-Sen temsilcisinin Gezi olaylarından bahsederek, sendikaları bu tür konularda ortak hareket etmeye davet etmesi üzerine, 28 Şubat’taki ‘5’li Çete’den ve bugün düştükleri durumdan ders almayanların Gezi ile yeniden ders vermeye kalktıklarını dile getirerek, şunları söyledi: “Faiz lobisinin bedava kumanyalarıyla depoladıkları enerjiyle Ankara’ya KESK temsilcisinin de içinde bulunduğu heyet göndermişler ve hükümetten ‘3. Köprü, Kanal İstanbul ve 3. Havaalanı’ projelerinin durdurulmasını istemişlerdir. Emek, ekmek ve alın teri mücadelesi bunun neresindedir. Dün, adı sivil ama beyni üniformalı yapılar darbeye zemin hazırlamışlardı; bugün ise, Gezi türü olaylarda Soros ve Otpor taktikleri ve suflörlüğünde Türkiye’den Kiev çıkarma arayışları vardır. Eğitim-Bir-Sen olarak sendikaları itibarsızlaştıran bu tür saçmalıklara şiddetle karşıyız. Eğitim-Sen, sendikacılık yapmalıdır.”
Eğitim-Sen Özgürlükler ve Kadın Konusunda Samimi Değil
Toplantıda divana kadın eş başkan öneren Eğitim-Sen’in kadın ve özgürlükler konusunda çifte standart içerisinde olduğunu kaydeden Yalçın, “Devlet eliyle kadına yönelik şiddet olan kamusal alanda kadınlara başörtüsü yasağı zulmü uygulanması konusunda Eğitim-Bir-Sen olarak başlattığımız imza kampanyasına ve sivil itaatsizlik eylemine tepki gösteren Eğitim-Sen’dir. ‘Eğitim-Bir-Sen’in eylemi, Eğitim-Sen’in, KESK’in esaretidir’ diye cümle kuranların burada kalkıp kadın, özgürlük, hak hukuk kelimelerinden söz etmeleri yersizdir. Eğitim-Sen olarak kadın ve özgürlükler konusunda asla samimi değilsiniz” dedi.
Eğitim-Sen temsilcisinin İLKSAN toplantısında, İLKSAN’la ilgili sadece bir cümle kurmasını, konuşmasının tamamına yakınını Gezi, Berkin Elvan ve benzeri konulara ayırmasını eleştiren Yalçın, “Eğitim-Sen temsilcisi kendisini İLKSAN Temsilciler Kurulu’nda değil, Eğitim-Sen işyeri temsilcileri toplantısında zannediyor” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Yalçın, konuşmasının sonunda, bütün kamu çalışanlarını, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Diyarbakır’a, barış ve kardeşlik şölenine davet etti.