SENDİKA
'Hiçbir Kesimin Çıkarı Milletin Çıkarının Üstünde Değildir'
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, hiç kimsenin, hiçbir kesimin çıkarının milletin çıkarının üstünde olamayacağını ifade ederek, “Bu ülkede hiçbir cemaatin, hiçbir partinin, hiçbir mezhebin çıkarı ümmetin çıkarı milletin çıkarının üstünde değildir, olamaz. Herkes kendi içindeki yanlışı sorgulasın, nerede durduğunu gözden geçirsin. Kimse iyi niyetini ve vicdanını israf etmesin” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Çorum, Amasya ve Sivas şubelerinin düzenlediği İşyeri Temsilcileri İstişare Toplantısı’na katılan Murat Bilgin, gündemdeki konuları değerlendirdi.
Nereden Nereye Geldiğimizi Unutmayacağız
“Zor günler yaşıyoruz ülke olarak. Hep zor zamanlar yaşadık. Şimdi de zor zamanlar yaşıyoruz” diyen Bilgin, şöyle devam etti: “Herkesin kendi hayatında zor kesitler vardır. O dönemlerdeki mücadeleler bizi bugün bu noktaya getirdi. Çektiğimiz acıları ve sıkıntıları; nereden nereye geldiğimizi unutmayacağız. Şimdi kamuda başörtüsü özgür. 15 yıl evvelinde böyle bir şey hayal bile edilemezdi. 90 yıllık yasağın kaldırılmasında Eğitim-Bir-Sen’in, üyelerinin katkısı büyüktür. Ama geldiğimiz noktada Türkiye’nin gündemine baktığımızda, ruhumuz isyan ediyor, feryat ediyoruz. Kim ne derse desin 100 yıldır aşağılandık, horlandık, ezildik. Bu ülkenin televizyonlarında, gazetelerinde 90’lı yıllar boyunca her gün bize hakaret ediliyordu; her gün bu milletin, bizlerin değerleriyle alay ediliyordu. O günlerden bugünlere geldik, bunu kimse unutmasın.”
Herkes Nerede Durduğunu Sorgulamalı
17 Aralık Operasyonu’na da değinen Bilgin, şunları söyledi: “Açık ve net söylüyorum. Rüşvet alanın da vereninde elleri kurusun. Lakin eğer bu ülkeye birileri uluslararası kapitalistlerle, siyonistlerle işbirliği yaparak operasyon yapıyorsa, onların da elleri kurusun. Vicdanlı olacağız, vicdanımızın sesini dinleyeceğiz. Bizler Müslümanız, kendimizi sorgulamalıyız. Bugün Dünyanın çeşitli yerlerinde açlıktan ve soğuktan ölen çocuklar varken, kursağından haram lokma geçenlerin haram lokma kursağında kalsın. Biz hiç kimsenin oğlunun bekçisi değiliz. Kendi davamızı hiç kimsenin, hiçbir zümrenin sırtına yüklemeyiz. Bu ülkede hiçbir cemaatin, hiçbir partinin, hiçbir mezhebin çıkarı da milletin çıkarından üstünde olamaz. Herkes kendi içindeki yanlışı, nerede durduğunu sorgulasın. Vicdanını da israf etmesin. Müslüman’ın tavrı böyle olmalıdır.”
Eğitime Başkalarının Çıkarı Üzerinden Bakmamalıyız
Eğitim-Bir-Sen olarak, dershanelerin kapatılmaması, kendiliğinden kapanması gerektiği görüşünde olduklarını belirten Bilgin, “20 gün öncesine kadar dershaneler konuşuluyordu ama artık konuşulmuyor. Şimdi neden konuşulmadığı da izaha muhtaçtır. Bu konudaki duruşumuz nettir. Dershanelere, eğitime onun bunun çıkarı üzerinden bakmamalıyız. Bu ülkede elitlerin, eğitim sorunu yok, yoksulların eğitim sorunu var. Meseleye bu pencereden bakmamız gerekiyor. Bu memlekette bu millet için mücadelemizi her daim ortaya koyduk, şimdi de ortaya koyacağız” şeklinde konuştu.
Can Çıkmayacak Ama Huy Çıkacak
Eğitim çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili hâlâ önemli sorunların bulunduğunu kaydeden Murat Bilgin, “Hâlâ 4/C’lilerin, memur ve yardımcı hizmetlilerin üvey evlat muamelesi görmesi sorunu var. Bunun düzeltilmesi lazım. Ek derslerin vergi diliminden muaf tutulması, öğretmenlerin 3600 ek göstergeye kavuşturulması sorunu, nöbet ücretleri konusu var mesela. Çok basit çözülebilecek meselelerden biri lakin maalesef Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın böyle basit meselelere takılma huyu var. İnşallah önümüzdeki süreçte ‘can çıkar, huy çıkmaz’ atasözünü tersine çevireceğiz. Can çıkmayacak ama huy çıkacak” diye konuştu.
Manen Mutlu Bir Gençlik Yetiştirmeliyiz
Milli Eğitim’de maneviyatı öne çıkaran bir eğitim anlayışının olmadığını söyleyen Bilgin “Yeni nesiller İslam’dan ve toplumdan kopuk nesiller olarak yetişti. Manen mutlu değil bu gençlik. Gelecek adına ne yapmamız gerekiyorsa gençlik üzerinden yapabiliriz. Maneviyatı güçlü ve şuurlu bir gençlik yetiştirmek için uğraşmalıyız. Biz eğitimciyiz, bu işin vebali bizim sırtımızdadır, bundan sorumluyuz. Sendika olarak bu konuda üzerimize düşeni hakkıyla yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim’in “M” halinde sıkıntı bulunduğunu vurgulayan Bilgin, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu sıkıntı 90 yıldır var. Manen mutlu ve mesut; ‘medeniyet vizyonu’ olan yeni bir nesil yetiştiremiyoruz. ‘Maddeci’, ‘çıkarcı’ bir gençlik yetişmesinin en temel taşıyıcısıdır, Milli Eğitim’in ‘M’ hali. Bu 90 yıllık olumsuzluğu biz eğitimciler düzelteceğiz. 4+4+4, bunu hayata geçirebilecek en önemli sistemdir.”