KAMU
Hangi memurlar ayrıldığı kurumuna karşı iş yapamaz?
Yaşanan sıkıntılar bazı kanuni düzenlemeleri gerekli kılmaktadır. Bunlardan bir tanesi de kamu kurumlarından ayrılan kamu görevlilerinin ayrıldıkları kurumlarına karşı iş alma yasağıdır. Uygulama maalesef yasaklarla bir yere varılamayacağını göstermektedir. Çünkü, bırakın ayrılan kamu görevlilerinin kurumlarına karşı iş yapma yasağını, mevcut çalışanların dahi danışmalık yaptıklarına şahit olunmaktadır.
Uyanık müteşebbisler kamu kurumlarında çalışanlardan gözüne kestirdiklerini gayri resmi danışman olarak kullanmaktadırlar. Kimseyi zan altında bırakmak istemeyiz ama uygulamanın da bu yönde olduğunu sağır sultan dahi bilmektedir. Vergi konusunda uzman olan kamu görevlilerinin vergi alanında, enerji konusunda uzman olan kamu görevlilerinin enerji alanında, sosyal güvenlik alanında uzman olanların sosyal güvenlik alanında, iş hukukunda uzman olanların da iş hukukunda danışmalık yapmakta olduğu bilinmektedir.
Bizden farklı düşünenler bunda ne var diyebilirler. Bilgisinden para kazanmanın meşru olduğunu iddia edenler de çıkabilir. Ancak, rahmetli Menderes’in oğluna söylediği “Oğlum ticaret yapmanda mahzur yok ama, ticaretinde beni alır beni satarsınız” veciz sözünün de unutulmaması gerekiyor.
Hangi kamu görevlileri yasak kapsamındadır?
Hangi kamu görevlilerinin görevlerinden ayrıldıktan sonra kurumlarına karşı iş alamayacağını 2531 sayılı “Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun” düzenlemiştir. 1981 yılında yürürlüğe giren Kanunda 2007 ve 2008 tarihlerinde sadece iki değişiklik yapılmıştır. Darbe sonrasında çıkarılan bu Kanunda sadece iki değişiklik yapılması doğrusu düşündürücüdür.
Kanunun kapsam başlıklı 1 inci maddesinde kapsamda olan kamu görevlileri sıralanmıştır. Buna göre; Genel bütçeye dahil daire, kurum ve kuruluşlar ile katma bütçeli idarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan fonlarda, belediyelerde, özel idarelerde 12 Mart 1964 gün ve 440 sayılı ve 12 Mayıs 1964 gün ve 468 sayılı Kanunlar kapsamına giren kuruluşlarda, sermayesinin yarısından fazlası ayrı ayrı veya birlikte Hazinece veya yukarıdaki daire, idare, kurum ve kuruluşlarca karşılanan yerlerde aylık, ücret veya ödenek almak suretiyle görev yapmış olanlar Kanunun kapsamında bulunmaktadır.
Kapsamdaki 440 ve 468 sayılı Kanunların mülga olduğunu hatırlatmaya gerek olmadığını düşünüyoruz. Hal böyle iken bu ifadelerin dahi Kanun metninde halen duruyor olması üzerinde düşünmeyi gerektirecektir diye düşünüyoruz.
Yasağın süresi ne kadardır?
Bu Kanunun 2 nci maddesinde getirilen yasağın neler olduğu ve süresine yer verilmiştir. Buna göre; Yukarıda belirtmiş olduğumuz kamu kurumlarındaki görevlerinden hangi sebeple olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulundukları daire, idare, kurum ve kuruluşlara karşı ayrıldıkları tarihten başlayarak üç yıl süreyle, o daire, idare, kurum ve kuruluştaki görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda doğrudan doğruya veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar, taahhüde giremezler, komisyonculuk ve temsilcilik yapamazlar. Ayrıca, özel kanunlardaki yasaklayıcı hükümler de saklıdır.
Yasağın istisnaları var mıdır?
Bu Kanunun 3 üncü maddesinde hangi işlerin ve hangi kamu görevlilerinin istisna kapsamında olduğu belirtilmiştir. Buna göre; Seferberlik, manevra, tatbikat, atış ve konferans gibi öğrenim ve eğitim maksadıyla silah altına alındıktan sonra terhis edilen yedek subaylar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
Ancak, muvazzaflık hizmetini bitiren yedek subaylar, sadece kadrosunda, hizmet gördükleri kıta, karargah ve askeri kuruma ait işlerde ikinci madde hükmüne tabidirler.
Uzman tabipler, tıpta uzmanlık tüzüğüne göre uzman olanlar, tabipler, diş tabipleri ve eczacılar kendi nam ve hesabına yaptıkları mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak kurum ve kuruluşlarla tip sözleşmeler yapabilirler.
Yasağa uymayanlara nasıl bir yaptırım uygulanmaktadır?
Bu Kanunun 4 üncü maddesinde yasağa uymayanlara nasıl bir yaptırım uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Buna göre; Kanunda belirtilen hususlara aykırı harekette bulunanlar, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Özel Kanunlarda benzer düzenlemeler var mıdır?
Bu konuda 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda oldukça ağır düzenlemeler vardır. Bu Kanunun 6 ncı maddesinde Kurul üyelerine getirilen yasaklara yer verilmiştir. Buna göre; Kurul üyeleri üyelikleri süresince özel bir kanuna dayanmadıkça kamu ya da özel kuruluşlarda hiç bir görev alamazlar.
Kurul üyeleri, üyeliklerinin sona ermesinden itibaren iki yıl süre ile elektrik ve doğal gaz ile petrol ve LPG piyasalarında faaliyet gösteren özel hukuk hükümlerine tâbi tüzel kişiliklerde ya da bunların iştiraklerinde görev alamaz ya da bu tür işlere ortak olamazlar ve bu tüzel kişilerden ya da iştiraklerden gelir sağlayacak ya da sağlayabilecek doğrudan ya da dolaylı ilişkiye giremez ve elektrik enerjisi ticareti ve doğal gaz ticareti ile petrol ve LPG ticareti ile uğraşamaz.
Kurul üyeleri, göreve başlamadan önce maliki oldukları Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan borçlanmaya ilişkin menkul kıymetler dışındaki, elektrik ve doğal gaz piyasalarında faaliyet gösteren tüzel kişilere veya bunların iştiraklerine ait her türlü hisselerini ya da menkul kıymetlerini üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar sıhri hısımları dışındakilere, görev sürelerinin başlamasından itibaren otuz gün içinde satmak veya devretmek suretiyle elden çıkarmak zorundadır.
Kurul üyelerinin eşleri ve birinci dereceye kadar kan hısımları, elektrik ve doğal gaz ile petrol ve LPG piyasalarında faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları dışındaki tüzel kişiliklerde ya da bunların iştiraklerinde Kurul üyelerinin atanmasından sonra ve üyelik süresi boyunca görev alamaz ya da bu tür işlere ortak olamazlar ve bu tüzel kişilerden ya da iştiraklerden gelir sağlayacak ya da sağlayabilecek doğrudan ya da dolaylı ilişkiye giremez ve elektrik enerjisi ticareti ve doğal gaz ticareti ile petrol ve LPG ticareti ile uğraşamaz.
Benzer düzenlemelere başka kanunlarda da yer verildiği görülmektedir. Mevzuatın ne kadar uygulandığını soracak olursanız, o konuda çok da iyimser olduğumuzu ifade edemeyiz. Yeni Şafak Ahmet Ünlü