Eğer "yanlış" yapan, "çirkinlik" yapan insan, "bizim içimizden biri" ise, onu da asla "savunmaz", ona asla sahip çıkmayız!..

Bu konuda "ölçü"müz gayet açık; ölçümüzü medeniyet değerlerimiz koymuş...
Bilirsiniz... Bir "hırsızlık" olayında, "güçlü" ve "itibarı yüksek" bir kabileye mensup "bir kadının cezalandırılmasına karar verilince, "kadını kurtarmak" isteyen güçlü, itibarlı ve nüfuzlu kabile mensupları, Peygamber Efendimiz (sav)'e gelirler...

Gelenlere, Peygamber Efendimiz (sav)'in verdiği cevap, tarihî niteliktedir:
"Nefsi kudret elinde olan Allah (c.c.)'a yemin ederim ki;kızım Fatıma da olsa yine aynı cezayı verirdim..!"

Tüm bu açıklamaların ve izahatın elbette bir nedeni var.Bizim sendikacılık anlayışımızda bir kural vardır.Hakkını aramak ve haddini bimek.Hakkı yenen ve mağdur olanın yanında olmak,haddini bilmezlerin ise karşısında durmak…yaklaşık 1 yılı aşkındır devam eden Şişli İMKB Halk Eğitim Merkezi ve kurumun müdiresiyle doğrudan ilintili bir soruşturma vardı.teeniyle hareket edelim,hukukun tecellisini bekleyelim diye bir çok defa yutkunduk,derdimiz bağcıyı dövmek olmadığı için!..Ne yazık ki gelinen noktada tüm bizce makul gerekçelerle yutkunmamız ve açıkça mobinge uğrayan üyelerimize –hukukun herkese eşit uygulanacağı yönündeki-belli ki bir hüsnü zandan ibaret imiş.Gerçi soruşturma yürütenlerin hakkını teslim etmeliyiz,her şeye rağmen en az zararla neticelendirdiler süreci.

Şimdi biz açıkça soruyoruz?

Şişli İMKB Halk Eğitim Merkez Müdiresi hakkında, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişleri Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturmaların bir kısmı tamamlanmış ve tamamlanan ilgili soruşturma raporlarına istinaden mevcut müdire hanımın idarecilik görevinden alınmasına ve öğretmen olarak atanmasına ilişkin atama kararnamesi çıkmış olmasına rağmen hangi gerekçeyle uygulanmıyor?

Aldığımız duyumlar doğru mudur ve adı geçen Müdirenin eşinin bir dönem İstanbul’da vali yardımcısı olması ve elan bir vilayetimizde belediye başkanı olmasının yer değişikliğinin uygulanmamasında bir etkisi var mıdır?

Kanun önünde herkes eşit ise bu hanımefendi halen neden hukuka aykırı olarak müdürlük görevine devam etmesine göz yumulmaktadır?

Kurum Müdiresi ile ilgili iddiaları ve işlendiği ispat edilmiş kabahatleri bilmekle beraber soruşturmanın mahremiyeti ve hukuka saygımız sebebiyle-şimdilik- kamuoyuyla paylaşmayacağız.

Kamuoyuna ve yer değişikliği uygulanmasında isteksiz davranan İlçe milli Eğitim Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği kurum müdiresi Nadire Kazgan hakkında sonuçlanan idari teklifin geciktirmeleri “geciken adalettir”

Ve “geciken adalet adalet değildir.

İdris ŞEKERCİ/Eğitim Bir Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı