Bayburt Eğitim Bir-Sen İl Divan Toplantısı’na katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 4C’lilerin kadroya alınması için gereken çabayı gösterdiklerini belirterek, “4/C’lilerin sorunu, sorunumuzudur. Onlarla ilgili mücadelemiz devam ediyor” dedi. 4/C'lilerin 11 ay olan çalışma sürelerinin toplu sözleşme görüşmeleri sırasında, 11 ay 28 güne çıkarılmasını sağladıklarını belirten Gündoğdu, bu kazanımı kadroyla taçlandırmak istediklerini vurguladı.

İlk toplu sözleşme masasında önemli kazanımlar elde ettiklerini belirten Gündoğdu, şunları kaydetti: “Toplu sözleşme masasında 63 kazanım elde ettik. 4/C'lilerin 11 ay olan çalışma sürelerini 12 aya çıkartarak, bir maaş daha almalarına öncülük ettik. Her yıl bin 450 TL kıdem tazminatının yanı sıra, fazla mesai ücreti almalarını sağladık. 4/C'lilerle ilgili mücadelemiz devam ediyor. Bundan sonraki hedefimiz 4/C’lilerin kadroya geçişlerini sağlamak olacaktır.”

Gündoğdu, aynı zamanda yardımcı hizmetler sınıfındaki personel ile genel idari hizmetlerde çalışanların görev tanımları ve yer değiştirme esaslarına yönelik yönetmenliğin çıkmadığını hatırlatarak, şunları kaydetti: “Söz konusu yönetmenliğin biran önce çıkarılmasını istiyoruz. Aynı zamanda görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları uzun süredir yapılmıyor, bunun da en kısa sürede yapılmasını bekliyoruz. Bu sürecin takipçisi olacağımızı da söylemek istiyorum.”

İŞ GÜVENCESİNDEN TAVİZ VERMEDEN TOPLU SÖZLEŞME HAKKINI ALDIK

İş güvencesinden taviz vermeden, toplu sözleşme hakkını almanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydeden Gündoğdu, "İş güvencesi müktesep hakkını tehdit altına alacak yaklaşımlardan uzak durulmasını bekliyoruz” dedi.  İlk toplum sözleşme sürecine değinen Gündoğdu, şunları kaydetti: “Geçtiğimiz toplu sözleşme süreci 10 yıllık toplu görüşmeden sonra 6 ay hükümetle uzlaştığımız yasa maddelerinin bile bakanlar kurulundan ters çevrilerek yürürlüğe konulmak istenmesiyle kavgalı, stresli geçti. Sadece bir maddeyi paylaşayım. Hizmet kolu sendikacılığın esasıdır ama bakanlar kurulundan hizmet kolu çıkarılarak yasamız geri dönmüştü. 3,5 aylık mücadele ile yeniden bakan ile uzlaştığımız noktaya geldik. O stresle girilen toplu sözleşmede 4/c'liler başta olmak üzere 63  kazanıma imza attık."

Sürecin mağdurlarının ek ödeme alamayan öğretmen ve öğretim görevlileri olduğunu söyleyen Gündoğdu, öğretmelik mesleğinin saygınlığının anlaşılması gerektiğini vurguladı. Gündoğdu, “Milli Güvenlik Kurulu’nun dayattığı kesintisiz eğitim sisteminden, halkın istediği 4+4+4 sistemine geçiş sürecinin lokomotifi öğretmenlerin küstürülmüş olması, bugünün olduğu gibi yarının da en önemli sorunudur” tespitini yaptı.

SENDİKACILIK ANLAYIŞIMIZDA, DARBECİLERE YER YOK

Sendikacılığa 1992 yılında Merhum Akif İnan ile birlikte 'niçin' sorusunu sorarak başladıklarını hatırlatan Gündoğdu, şunları kaydetti: "Biz sendikacılığa vesayeti deşifre etmek için başladık. Anlayışımızda ve değer yargılarımızda; darbelere, bürokratik oligarşiye, antidemokratik yaklaşımlara yer yok. Demokrasinin ve katılımcılığın artık hayat bulmasını bekliyoruz. Vatandaşını döven devlet anlayışından, vatandaşına saygı gösteren devlet anlayışına geçilmesini arzuluyoruz."

DERSE DEĞİL, BİREYE ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ

Başörtüsü özgürlüğü için uzun yıllardan beri mücadele verdiklerini anlatan Gündoğdu, şunları söyledi: "Kamuda, mecliste, üniversitelerde, başörtüsü özgürlüğünün olması için çalışma başlattık. Bizim alanımız devlet daire olduğu için başörtü özgürlüğü başta olmak üzere kılık kıyafet özgürlüğü, kravat serbestisinden serbest giyime, belki evrensel ilkenin genel ahlaka mugayir olmamak, tanınır olmak gibi bir tek prensibini geçerli kılmak mümkün.” Milli Eğitim Bakanlığının imam-hatiplerde Kur'an ve Siyer derslerinde başörtüsüne serbesti tanımasının yerinde bir uygulama olduğunu belirten Gündoğdu, ancak bunun yeterli olmadığını vurguladı. Gündoğdu, “Bu serbesti sağlıklı ve yeterli değil. Çünkü birey merkeze alan bir yönetmelik değildir” diye konuştu. İmam-hatip lisesinde okuyan bir öğrencinin isterse başını örtebileceğini anacak aynı öğrencinin ticaret lisesine geçiş yapması halinde bu hakkın elinde alınacağını söyleyen Gündoğdu, bunun kabul edilmez olduğunu belirtti. Gündoğdu, “Burada okula özgürlük var, bireye değil. Kuran ve Siyer dersinde istersen örtebilirsin diyoruz ama matematik dersinde örtemezsin. Diğer okullarda da derse özgürlük var. Biz okula ve derse özgürlük istemiyoruz. Bireye özgürlük istiyoruz” ifadelerini kullandı.