KAMU
GTHB atama bekleyen tüm branşlardan RTE'ye mektup
Soysal medyada, e-mail’de size gelen bir mesajda #GTHB10BİN gibi bir kısaltma gördüğünüzde kim bilir okumadan siliyor ya da önemsemeden geçiyorsunuz. Bana da geçen hafta böyle bir twit atıldı. Twiti atan Hilal Akpulat diye bir kardeşimizdi. Tagın ilginçliği kadar Akpulat soyadı da ilginçti. Sahi Akbulut, Akbulduk, Akbul vs onlarca soyadını görmüştüm ama bu çok farklı soy isimin anlamı neydi, onu da öğrendim “beyaz çelik” imiş. Şimdi sizde; Sahi nedir bu #GTHB10BİN diye merak ediyorsunuzdur. GTHB10BİN; “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan atama bekleyen 10 bin arkadaşımız” demek, aslında sayıları 70 bin, seslerini birleştirerek GBTH grubunu kurmuşlar. Grupta 60 ayrı branş bir araya gelmiş. Bende seslerini size duyurabilmek için, karınca kararınca yazıyorum. Şimdi bu yazımı da bana gelen binlerce twit, yüzlerce yazı arasından derleyerek kaleme alıyorum.
GTHB10BİN 2013'te 6 bin atama beklerken, kendilerine sadece ve sadece 499 kadro verilmesini, vicdanları yaraladığını, geleceğe dair ümitleri yok ettiğini, onları çaresizliğe mahkûm ettiğini söylüyorlar. Haklılar, kimisi çiftçi çocuğu, kimisi işçi emeklisi çocuğu, kimisi memur, velhasıl binbir zorluklarla okumuşlar, okutulmuşlar. Evlatları okusun diye nakış yaparken, dikiş dikerken göz nurlarını kaybeden anneleri var. Şimdi bu annelerini rahata kavuşturmak istiyorlar. Buda atanmaları ya da istihdam edilmeleri ile mümkün. Özel sermayenin canavar ruhlu sistemi kapitalizm, onları da kemiriyor, mühendisliği bitirmiş gençleri askeri ücretle çalıştırıyor. Yazdıklarım bir şaka değil, ekonomisi ile övündüğümüz Türkiye’de oluyor.
Kimse feryatlarını duymuyor, yüzlerine bakmıyor. Gençler için ömrünü hizmete adayan Erdoğan’da bu gençlerden habersiz. Çünkü etten duvar gençler ile Erdoğan’ın arasını ayırıyor. Feryatların ona ulaşmasını engelliyorlar. Nereden mi biliyorum? Bana yazdıklarından, daha önce başka konularda yaşadıklarımdan. Çünkü Başbakanlığa, Ak Partiye, hata Muhalefet partilerine bile mektuplar yazmışlar. Mehmet Mehdi Eker ile yüz yüze de görüşmüşler, sözler almışlar hiçbiri tutulmamış. Unutulup kenara itilmişler. Basına gelince onlarda “kör, sağır.” Oysa biz bu mesleğe/gazeteciliğe başlarken, kamu yararına dedektifçilik yapmak için başladık, evet haberci bir çeşit dedektiftir. Görevi acıları, sorunları araştırmak ve kamuoyu ile paylaşmaktır. Bir diğer görevi ise hukuka yardımcı olmaktır. Suçluları, vurguncuları, soyguncuları deşifre etmek ve yargılanmalarını sağlamaktır. Sahi mevcut medya ne yapıyor? Ne mi yapıyor? Bazıları yallakalıkta çığır açıyor, bazıları legal hükümete darbe yapmak için sinsi planlar yapıyor, bazıları sevmediği kişilere hakaretler düzüyor. İşte buda mağdurları üzüyor, incitiyor, unutulmasına sebebiyet veriyor. Ey medya! artık kendi alanına dön, artık, şantaj, montaj, tehdit haberciliğinden vazgeç! Senin hükümet kurup, hükümet devirme gücün bitti. Artık hükümetleri sadece halk devirir, millet devirir. Erdoğan’dan sonra kurulacak ey yeni hükümet! sende rehavete kapılma, mağdura kör sağır olma, olma ki; Recep Tayyip Erdoğan’ın hedeflediği 2023’e başarıyla ulaşalım ve 2071 hedefine doğru ilerleyelim.
Sayın Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan; pek çok köyümüzde Veteriner Hekim, Ziraat Mühendisi eksik, pek çok yerde Gıda Mühendisi yok, yarım ada konumundaki ülkemizde Su Ürünleri Mühendisleri yok denecek sayıda. Su ürünleri mühendisleri, teknikerleri ve balıkçılık teknolojisi mühendisleri grup sorumlusu, yeni mezunlardan kıdemli, eski mezun Özlem Özcan Topçu’nun aktarımlarını kısaca paylaşmak istiyorum; Özlem hanım daha önce başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere, Tarım bakanımız, Bakan müsteşarımız ve su ürünleri genel müdürü ile çeşitli görüşmeler yapmış, taraflar sorunun farkında olduğunu belirtmişlerdir. Fakat üzerinden yıllar geçmesine rağmen olumlu bir gelişme olmadığını üzüntü ile ifade ediyor. Özlem hanım; “Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a mevcut sorunun ehli tarafında aktarılması halinde kesinlikle kayıtsız kalmayacağına...” inanıyor.
Öğretmen başına düşen 23 öğrenci başarılı bir istatistik olarak görünürken, Veteriner Hekim, Ziraat Mühendisleri, Gıda ve Su Ürünleri Mühendisleri başına düşen binlerce köylü sayısı sanırım durumunu vahametini açıkça gözler önüne sermektedir. 50 bin öğretmen alınırken bütçemiz buna müsait oluyor, fakat, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 6 bin kadro istediğine Maliye Bakanı Şimşek; bütçemizin buna yetersiz olduğu söylüyor. Bu gençleri ülkenin üvey evlatları konumuna düşürdüğünü sizinle paylaşmak isterim. Şuan 2013'te verilmeyen 6 bin kadroya ek olarak 2014 yılı itibariyle tüm branşlar için toplamda sadece 10 bin kadro istiyor gençler. Sayın Cumhurbaşkanım lütfen buna kayıtsız kalmayın, büyük önem ve değer verdiğiniz gençlerimize sahip çıkın. Hepsini devlete alın demiyorum ama özel sektörde istihdam edilebilmeleri için teşvik uygulayın. Fakat askeri ücret ile köle işçi yapılmalarına da müsaade buyurmayın. Ziraat ve diğer branşların teknikerleri de hatırı sayılır sayıda, onlarında unutulmamasını rica ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, geleneksel üretim usullerinden sıyrılıp, modern üretim tekniklerine geçelim diye tarım ve hayvancılık ile ilgili fakülteler açtınız. Bu gençlerde, severek bu fakülteler de eğitim aldı. Her üniversite mezununun kamuda istihdam edilmesi söz konusu değil ama Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 23 bine yakın boş kadrolarının bulunduğu bizzat açıkladı. Norm kadrolarının neredeyse yarısı halen boş, bu gençlerin istediği ise sadece 10 bin kadro, bu kadrolar ülkemizin ekmeğine, suyuna, balığına, balına, koyunundan, yoğurduna, soframıza gelen her gıdasına, bebeğimizin sütüne kadar yapılan yatırımların titizlikle ve profesyonel üretimi için elzemdir. Tüm bakanlıklar rahatça personel alırken, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, bu gençleri bu kadar oyalanması, onların ruh halini harap ediyor. Aileleri bir bekleyiş içinde, evli olanları çocuklarının yüzüne umutla bakamadıklarını söylüyor. Sayın Cumhurbaşkanım; 70 bin yürek ve onlarla beraber anaların, babaların, yuvaların tek umudu bu 10 binlik atama.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan 10 bin sözleşmeli ve kadrolu atamayı bekleyen tüm branşlar adına sizi saygıyla selamlıyorum, sorunun acilen çözülmesini rica ediyorum. Saygılarımla...