KAMU
Görevde yükselme dönemi resmen bitti
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik'te 31.08.2013 tarihinde çok önemli ve köklü değişiklikler oldu. Bu değişiklikle resmen görevde yükselme dönemi bitmiştir.
Daha önce Genel Yönetmelikte önemli değişiklikler yapılmış ancak, Danıştay 5. Dairesinin 2/10/2012 tarihli ve E:2012/4736 sayılı kararıyla (e) bendinde yer alan ',Sosyal Güvenlik Kurumunda sosyal güvenlik merkezi müdürü kadroları, Spor Genel Müdürlüğünde gençlik merkezi müdürü kadroları, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünde yurt müdürü kadroları' ibaresi ile (g) bendinde yer alan; ',ilçe müdürü kadrolarına,' ibaresinin yürütmesi durdurulmuştu.
Yapılan yeni değişikliklerle bu Yönetmeliğin kapsam maddesinde yapılan genişlemeler ve diğer maddelerinde yapılan sözlü sınava ilişkin değişiklikler görevde yükselme bekleyen büyük bir memur kesimini daha da karamsarlığa sevketmiştir. Bu köşeden Yönetmeliğin sorunlarını ve çözüm önerilerini belirtmiştik. Ancak, yapılan değişiklik referans peşinde koşan memur sayısını arttıracağa benziyor.
Yönetmelikte köklü olarak neler değişti?
31.08.2013 tarihli ve 28751 sayılı Resmi Gazete'de Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerden birisi de daha önce Danıştay 5. Dairesi tarafından yürürlüğü durdurulan sınavsız atamalarla ilgilidir. Hatırlanacağı üzere, 1- Sosyal Güvenlik Kurumu'nda sosyal güvenlik merkezi müdürü kadroları, 2- Spor Genel Müdürlüğü'nde gençlik merkezi müdürü kadroları, 3- Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'nde yurt müdürü kadroları',4- İlçe müdürü kadroları sınavsız hale getirilmişti ve Danıştay 5. Dairesi bu düzenlemeyi iptal etmişti.
Ancak, yeni düzenlemeyle Danıştay'ın iptal ettiği düzenleme genişletilerek yeniden Yönetmeliğe konulmuştur. Buna göre Yönetmeliğin 2'nci maddesinde sınavsız atanacaklar arasında sayılan ilçe müdürlüğü kadroları 'ilçe idare şube başkanlıkları ile bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere sınavsız atama yapılacağı hükmü getirilmiştir.
İlçe idare şube başkanı kimdir?
5442 sayılı Kanunda ilçedeki genel idare teşkilatının başında bulunanlar ilçe idare şube başkanları olarak tanımlanmıştır. Bunlarla aynı seviyede olanların tamamı sınavsız atanabilecektir. Bunların eşiti olan unvanlar ise Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecektir.
Hukuk müşaviri kadrosuna atamalar sınavsız hale geldi
Yapılan yeni düzenlemelerden birisi de avukat kadro veya pozisyonlarından hukuk müşaviri kadro veya pozisyonlarına geçişlerde de sınav kaldırılmıştır. Zaten mevcut düzenlemede çok sayıda sınavsız atama yapılan kadro vardı ve bu düzenlemeyle de tabir caizse zemberek iyice boşalmıştır. Eğer bir kurumda sınavsız atama yapılan kadro sayısı artmışsa o kurumda sınavla atama dönemi büyük oranda bitmiştir.
Görevde yükselmede alt görevlerde çalışma süresi kaldırıldı
Devlet memurlarının görevde yükselme mahiyetindeki atamalarının yapılabilmesi için kurumların çıkaracakları görevde yükselme yönetmeliğinde belirtilen süre kadar bulunduğu kurumda veya diğer kurumlarda alt görevlerde çalışmış olması şartı aranmaktaydı. Ancak, yeni düzenlemeyle bu husus kurumların takdirine bırakılmıştır. Bu düzenlemenin yönetici kalitesini nasıl arttıracağını hep birlikte göreceğiz!
Sınavla atanılan müdürlere sözlü sınav getirildi
Yapılan düzenlemeyle görevde yükselme eğitimini düzenleyen 8 inci madde yeniden düzenlenerek görevde yükselme eğitimi kaldırılmış, madde başlığı sınav şartı olarak değiştirilmiş ve şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki görevlere görevde yükselme suretiyle atanacakların yazılı ve sözlü sınava tabi tutulacakları diğer görevlere atanmada ise sadece yazılı sınav yapılacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Yani memur ve şef kadrolarına yapılacak atanmalarda sadece yazılı sınav esas alınacak ve sözlü sınav yapılmayacaktır.
Yazılı sınavları kurumlar kendisi yapabilecek
Yönetmeliğin 12'nci maddesinde yapılan düzenlemeyle görevde yükselme sınavlarının ÖSYM, MEB, TODAİE veya yükseköğretim kurumlarından birisine yaptırma zorunluluğu kaldırılmıştır. Kurumlar isterlerse özel bir firmaya da hizmet alımı suretiyle yazılı sınav yaptırabilirler. Ayrıca, sınav başarı puanları kurumlar tarafından belirlenecektir. Başarı puanının en az kaç olması gerektiği kurumlara bırakıldığı için 50 puanın dahi başarı puanı olarak belirlenmesi mümkündür. Ancak, sözlü sınavdan başarılı olabilmek için en az 70 puan alınma zorunluluğu bulunmaktadır.
Başarı sıralaması tam bir facia
Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki görevlere atanacaklarda aranacak başarı puanı hesabında yazılı puanının hiçbir şekilde dikkate alınmayarak sadece sözlü puanın esas alınması tam bir faciadır. Bu düzenleme dahi tek başına bütün sistemi sakatlamaya yeterlidir ve düzenlemenin niçin yapıldığının açık göstergesidir. Keşke böyle bir düzenleme getirilmeseydi ama her zaman keşkeler avuntumuz olmuştur.
Yine düzenlemede başarılı olan personelden atama yapılabilecek personel sayısı kadar da yedek personel belirlenebilecektir. Asil olarak sınavı kazananların Yönetmelikte belirtilen nedenlerle atanamaması halinde yedek olarak belirlenen personel başarı sıralamasına göre atanabilecektir.
Sınav iptali nedeniyle yaşanan yıkım sona erdi
Düzenlemenin elbette iyi yönleri de var. Bunlardan birisi de daha önce bizim bu köşeden sürekli eleştirdiğimiz sınav iptali konusu çözülmüştür. Bu köşeden 'Düzenleme yapılmazsa binlerce memur mağdur olacak' başlığı ile konuyu gündeme getirmiştik. Bu kadar olumsuzluğun içerisinde bu düzenlemenin ne kadar olumlu olacağını da okuyucuların takdirine bırakıyorum.
Eğer kamu yönetiminde kariyer ve liyakate önem vermek istiyorsak nitelikli personelin önünün tıkanmaması gerekmektedir. Aksi takdirde değişik referanslarla yönetici olan liyakatsiz yöneticiler dönemine geçilir ve işten anlamayan birçok yönetici işten başka şeylerle uğraşır hale gelir. Çok ciddi birikim gerektiren yerlere ve birikimli insanların başına birikimsiz kişileri yönetici olarak atamaya kalkarsanız, kurumunuzun başkaları tarafından yıkılmasına ve karıştırılmasına gerek yoktur. Zaten içten yıkılmaya ve karışmaya mahkûm hale gelmiştir. Keşke olmasaydı ama yazık oldu. Bizden dost hatırlatması. (Yeni Şafak / Ahmet Ünlü)