GUYADER tarafından yapılan açıklamanın tam metni:

Öncelikle şu hususun iyice bilinmesini istemekteyiz. Bu karda kışta, soğuk ve ayaz Ankara gününde toplanmamızın yegane sebebi eşitlik, adalet istememiz ile mesleğimizin onuru ve geleceğine sahip çıkmaktır. Gelir Uzmanlarının derdi kesinlikle para değildir. Sadece hak ettiği değerin verilmesini ve ayrımcılığın giderilmesini talep etmektedir.

Devlete gelir sağlayarak ülke ekonomisinin gelişmesi için kamu harcamalarına kaynak yaratarak yatırımların yapılmasına, sosyal adalet ve milli gelirin adil dağılımının sağlanmasına, gelir ve maliye politikalarının uygulanmasına ve kayıt dışılıkla mücadele etmede, ihtisas gerektiren bu en önemli görevi ülkemizin ve teşkilatının her yerinde başarı ile yerine getiren, yeterli bilgi ve birikime sahip,devamlı değişen ve ülkemizin en kapsamlı külliyat boyutunda devasa bir mevzuattan sorumlu olanve yaptığı her iş ve işlemden hazineye karşı maddi tazmin sorumluluğu bulunan bu kadar ağır görev ve sorumluluğu olmasına rağmen kamuoyunda eşit işe eşit ücret olarak bilinen başta 666 sayılı KHK olmak üzere diğer yasal ve idari düzenlemelerle en çok mağdur edilen kariyer uzmanların başında Gelir Uzmanları gelmektedir.

Gelir Uzmanlarının görev ve sorumlulukları, 666 sayılı KHK kapsamına alınan bir çok kamu kurum uzmanlarından fazla iken, son düzenlemelerle ücretleri diğer kurumların Uzmanlarından yarısı seviyesinde kalmıştır.

666 sayılı KHK yürürlüğe girmeden önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36/A–11 maddesinde sayılan diğer kariyer uzmanlar gibi KPSS puan türü, yazılı ve sözlü sınav, yetiştirilme, yeterlilik şartlarına tabi tutulan kariyer uzman kadroları ile aynı eşit haklara sahip bulunan ve Gelir İdaresi Başkanlığında Hazine zararlarına karşı mali sorumluluğu bulunan tek uzman kadrosu olan Gelir Uzmanları aleyhine söz konusu KHK yürürlüğe girdikten aylıklar arasında 1.700,00 TL’ye varan ücret farkı oluşturmuş olup bu ücret farklılığı emeklilik süresince de devam etmektedir. Emekli olmayı bekleyen binlerce kişi gerekli düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bu durum Gelir İdaresini çökme noktasına getirmiş olup yeni mezunların istihdam edilmesinin önündeki en büyük engellerden de biridir.

Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresinin son düzenlemeleri Gelir Uzmanlığının özlük hakları bakımından hiçbir olumluluk getirmediği gibi mesleğimizi itibarsızlaştırması Gelir Uzmanlarının kurum değiştirmelerinin en büyük sebebi olmuştur. 2003 yılından bugüne kadar mesleğe 9000 civarında Gelir Uzman Yardımcısı alımı yapılmış olup 666 sayılı KHK ile birlikte 2400’den fazlası kurumdan ayrılmıştır. Alınan bu meslektaşlarımız üç beş yıl içerisinde başka kurumlara geçmektedirler. Bu zaman zarfında sınav, kurs, eğitim, yetiştirme gibi masraflar yapılmakta ve aylıkları ödenmektedir. Tam verim alınacak zamanda kurumdan ayrılmaları kamu kaynaklarının ziyan edilmesine sebep olmaktadır. Gelir idaresini geleceğe taşıyacak genç nesil sayısı azalmaktadır. Bu vahim durumun bir an önce önüne geçilmesi için personel ve kariyer planlamasının acilen yapılarak nitelikli personelin kurumda kalmasının sağlanması ve beyin göçünün engellenmesi gerekmektedir.

İkide bir mesleğimize karşı kasıtlı olarak yapıldığını düşündüğümüz ve itibarsızlaştırmak için yapılan düzenlemeleri şiddetle kınıyoruz. Bilakis Bakanlığımızı ve Başkanlığımızı başarıya taşıyacak Gelir Uzmanlarının önünün açılmasını istemekteyiz. Gelir İdaresi Başkanlığında altı tane başkan yardımcısı ve onlarca daire başkanı bulunmaktadır. 20.500 Gelir Uzmanının bu makamlarda görev yapma şansı bulunmamaktadır, bu fırsat verilmemektedir. Yönetim kadrolarına talip olduğumuzu ve bunun için fırsat eşitliği verilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etmekteyiz.

Söz konusu 666 sayılı KHK ile diğer Bakanlıklar ve Kamu Kurumlarında görev yapan uzmanlarda merkez ve taşra ayırımına gidilmemişken, Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nda görev yapan uzmanlarda merkez ve taşra ayırımına gidilmiştir. 659 sayılı KHK ile kendi Bakanlığımız bünyesindeki Denetim birimlerinin birleştirilmesi sırasında Maliye Müfettişi, Hesap Uzmanı, Gelirler Kontrolörü ve Vergi Denetmeni arasında, merkezi denetim elemanı-taşra denetim elemanı ayırımı yapılmamışken; Gelir Uzmanları arasında merkez uzmanı-taşra uzmanı ayırımın yapılması bizlerin çalışma motivasyonunu ve dolayısıyla ailelerimizle birlikte 100.000 kişinin ekonomik hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Bütün kamu kurumlarında aynı meslek dalında tek bir uzmanlık kadrosu bulunmasına rağmen Gelir İdaresinde aynı meslek dalında Gelir Uzmanı ve Devlet Gelir Uzmanı gibi farklı uzman kadrosu ihdas edilmesi çelişkiye neden olmaktadır. 2006 öncesi yapılan ortak sınavlarda Gelir Uzmanlarının Devlet Gelir Uzmanları ve Vergi Denetmenleri ile aynı sınava tabi tutulduklarını ve meslektaşlarımıza haksızlık yapıldığını hatırlatmak isteriz. Yapılacak bir düzenleme ile denetim kadrolarında olduğu gibi Devlet Gelir Uzmanlığı ve Gelir Uzmanlığı kadroları birleştirilerek bu tutarsızlığa son verilmelidir.

Bu durum zaman içerisinde idarenin bütünlüğünün bozulmasına ve çalışma barışının yok olmasına sebep olmuştur. Eşit işe eşit ücret verilmeye çalışılırken, Gelir Uzmanları açısından Anayasadaki eşitlik ilkesine aykırı durum oluşturulmuştur. Hedeflenen 2023 Türkiye’sinin Vergi Gelirlerine ulaşabilmek için yoğun bir şekilde çalışan 20.500 Gelir Uzmanı, 666 sayılı KHK'daki haksızlığın giderilmesini sabırla ve umutla beklemektedir. Gerekli düzenlemeler yapılmadığı taktirde yargı önünde mücadelemiz devam edecektir.

666 sayılı KHK’dan kaynaklanan merkez-taşra ayrımı ile 3600 Ek gösterge mağduriyetimiz olmak üzere diğer sorun ve taleplerimiz henüz çözülmemiştir. Şu an Gelir Uzmanlarının 666 sayılı KHK ile 3600 ek göstergeden kaynaklanan mağduriyetlerinin giderilmesi için TBMM de dörtten fazla kanun teklifi bulunmaktadır. Bu kanun tekliflerinin yasalaşmasının önündeki en büyük engel maliye bürokratlarıdır. Maalesef siyasi iradenin üzerinde maliye bürokrasinin baskın iradesi bulunmaktadır.

666 sayılı KHK sadece rakamları (6=6=6) eşitlemiştir.

Gelir İdaresi teşkilatı içerisinde görev ve yetki bakımından yapılan yeni düzenlemeler mesleğimizi itibarsızlaştırmakta ve meslektaşlarımızın endişelenmesine neden olmaktadır. Üç dört ay önce Gelir Uzmanlığı yönetmeliğinde yapılan değişiklikle mesleğe alınmada yazılı sınav şartı kaldırılmış bulunmaktadır. Gelen tepkiler üzerine apar topar yapılan değişiklikle yazılı sınav şartı tekrar geri getirilmiştir. En son 08.02.2015 tarihinde Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak Gelir Uzmanları şefe bağlı hale getirilerek idari sistem içinden çıkılmaz hale dönüştürülerek kaos ve güvensizlik ortamı oluşturulmuştur. Bu durum Kamu kurumlarında uygulama birliği sağlanması açısından çıkarılan “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik” hükümlerine aykırıdır. Bu konuda Danıştay’ın emsal kararı bulunmasına rağmen idarenin böyle bir uygulama yapmasını anlamakta zorluk çekmekteyiz. Fonksiyonu ve etkinliği kalmayan ve kaldırılmış bir kadro için hiçbir Gelir Uzmanı sınava girerek şef olmayacaktır. Mevcut durumda görevlendirme ile bu görevi servis sorumlusu/şef görevlisi sıfatı ile Gelir Uzmanı meslektaşlarımız yapmaktadır. Buradan bu görevi yapan meslektaşlarımıza seslenerek idari ve geçici görevlerini bırakarak sine-i millete dönmelerini istemekteyiz.

Gelir Uzmanlarının ürettiği hizmetin geliri ve gideri merkezi idare bütçesinde yer almaktadır. Kariyer uzmanlıklar arasında fiili olarak görev yaptığı yerin (merkez-taşra) olarak ayrıştırılması uzmanın, uzmanlık vasfını etkilemeyecektir. Bundan dolayıdır ki yıllardır Maliye Bakanlığı, Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi Başkanlığı merkez birimlerinde 2.000 den fazla Gelir Uzmanı ve Gelir Uzman Yrd. geçici görevli olarak aynı meslek dalında olan ve merkez uzmanı olarak istihdam edilen Devlet Gelir Uzmanı ile birlikte aynı birimlerde aynı işi yapmaktadır. Birçok kamu kurumunda fiili olarak taşrada görev yapmasına rağmen merkez uzmanı özlük haklarından yararlanan merkez uzmanı bulunmaktadır.

Türkiye’nin çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması, ekonomide sağlanan güven ve istikrarın sürdürülmesi ve ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi için; hür, bağımsız ve güçlü bir idari yapıya ve refah düzeyi yüksek uzman kadrosuna ihtiyaç olduğu kuşkusuzdur. İçinde bulunulan yüzyılda kamu kurumları için en önemli kaynak iyi yetişmiş insan gücüdür. İyi yetişmiş insan gücüne değer veren kurumlar ileriye yönelik hedeflerine ulaşma gücü daha yüksektir. Bunun için iyi yetişmiş insan kaynağını en iyi şekilde değerlendirmek ve gerekli motivasyonu sağlamak gerekmektedir.

Çanakkale Savaşlarının 100. Yıl Dönümü vesilesiyle 17-18 Ocak 2015 tarihlerinde Çanakkale’de öncülüğünü Defterdar ve Defterdar yardımcıları Derneğinin yaptığı ve Maliye Teşkilatının büyük bir çoğunluğunu temsil eden farklı unvanlara sahip 13 derneğin bir araya gelmesi ile ve derneğimizin de oluşuma destek verdiği Maliye Dernekleri Platformu kurulmuştur. Bu oluşum teşkilatta çalışma barışının, motivasyonun kalmadığının açık bir göstergesi olup Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresinin teşkilat yasasının kariyer, liyakat ve fırsat eşitliği ilkelerine uygun yeniden yazılmasını gündeme getirdiğinden köklü reformların yapılmasını kaçınılmaz kılmaktadır.

Bu bağlamda belli başlı taleplerimiz ve çözüm önerilerimiz şunlardır:

• Mali Hizmetler Sınıfı”nın ihdas edilmesi
• Gelir Uzmanlarının merkeze bağlanması
• Gelir Uzmanlığının görev tanımının yapılarak Baş Gelir Uzmanlığı Kadrosunun ihdas edilmesi
• Fiili olarak incelemenin incelemesini ve denetim yapan Gelir Uzmanlarına inceleme yetkisi verilmesi ile tarhiyat öncesi/sonrası uzlaşma ücretinin ödenmesi.
• YMM sınav hakkının verilmesi.
• Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Denetim Kurulu ile Bakanlığın pek çok biriminde geçici olarak görevlendirilen Gelir Uzmanları ile ilgili düzenlemenin yapılması,
• Gelir Uzmanlığı kadrosunda bulunanlar için Grup Müdürlüğü/Grup Başkanlığı kadrolarına atama yapılması için Yönetmeliklerde düzenleme yapılması,
• Hiyerarşik yapılanmanın, görevde yükselmenin ve sınav sisteminin fırsat eşitliğine imkan verecek şekilde hakkaniyete uygun bütün çalışan paydaşların katılımıyla yeniden düzenlenmesi,
• Beyin göçüne sebep olan diğer kurumlardaki cazip imkanların Gelir İdaresinde de sağlanması.
• Modern devlet anlayışı gereği şeffaf, hesap verilebilir, katılımcı bir idari anlayışın sözde değil gerçekten tesis edilerek bütün paydaşların önünü görebilmesini ve geleceğini planlama yapabilmesinin sağlanması.
• Gelir Uzman Yardımcılarına nakil hakkı verilmesi, mahrumiyete göre çalışma sürelerinin belirlenmesi,
• Ülkemizin Zor Koşul ve Bölgelerinde Çalışan Personele Fark Tazminatı Verilmesi.
• Bütçe kanunu E cetveli 30. Maddesinin b) bendinde belirtilen “Mesleki eğitim ve uzmanlık programlarına devam için ön koşul olan yabancı dil kursları için ödenecek ders ücretlerinin, yüzde 60’ı gelir vergisi tevkifatı yapılmaksızın kurum bütçesinin ilgili tertibinden ödenir.” Hükümlerinden Gelir Uzmanlarının yararlandırılması.
• Gelir Uzmanlarının “Yetiştirilmek Amacıyla Yurt Dışına Gönderilecek Devlet Memurları Hakkında Yönetmelik” hükümlerinden yararlandırılması.

Bilindiği üzere şubat ayının son haftası vergi haftası olarak kutlanmaktadır. Vergi bilincinin oluşması ve adil bir vergi sisteminin korunması adına Gelir Uzmanları olarak tüm vatandaşlarımızın vergi haftasını kutluyoruz. Ancak Gelir Uzmanlarına yapılan bu haksızlık ve adaletsizliklere tepkimizin bir göstergesi olarak Vergi haftasında Kurumumuzda takılan mavi renk kurdele yerine bu seneki vergi haftası kutlamalarında siyah kurdeleli kokardımızı takmış bulunmaktayız.

Siz değerli basın mensuplarından aracılığı ile buradan Sn. Cumhurbaşkanımıza ve Sn. Başbakanımıza sesleniyoruz. Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresini ilgilendiren yapısal ve kurumsal sorunların giderilmesi için yardım ve desteklerini bekliyoruz.

Unutulmamalıdır ki hedef 2023 Türkiye’sinde güçlü Türkiye ve güçlü Gelir İdaresi, kurumuyla barışık, moral motivasyonu yüksek Gelir Uzmanlarının katkılarıyla mümkün olacaktır.

Bu vesileyle bizleri destekleyen sendikalarımızın değerli genel başkanlarına, genel başkan yardımcılarına, şube başkanlarına, yöneticilerine, temsilci ve üyelerine, sivil toplum kuruluşları ile dernek yönetici ve temsilcilerine teşekkür ederiz.

GELİR UZMANLARI VE YARDIMCILARI DERNEĞİ

(GUYADER)

Yönetim Kurulu Adına

Genel Başkan

Alay HAMZAÇEBİ