Bağ-Kur’da son yıllar için iki milat tarih var birincisi, 04.10.2000 ve ikincisi de 1.10.2008, her iki tarihe göre; bu tarihten önce Bağ-Kur’lu olması gereken faaliyeti olduğu halde hiç Bağ-Kur’un kapısına uğramayanların geçmiş süreleri Bağ-Kur’lu yapılamıyor... Torba yasaya girecek madde ile artık Bağ-Kur’lu olabilecekler… 

04.10.2000 tarihinden veya 1.10.2008 gününden önce Bağ-Kur’lu olması gerektiği halde Bağ-Kur’lu yapılmayan süreler de artık Torba ile Bağ-Kur’lu yapılacak…. 

Ali bey 1991-1996 ve 1999-2000 yılları aralarında toplamda 6 yıl olmak üzere market
işletim. Vergi dairesi kaydı olmasına rağmen Bağ-Kur kaydım bulunmamaktadır. 2002 Eylül ayında başlangıcı 2600 SSK ve son 3 yıl 11 ay tekrar Bağ-Kur’um var. Muhasebecimin yönlendirmesi ile 91-96 ve 99-2000 yılları arasında Gaziosmanpaşa vergi dairesinden doğruluğunu ispat edip belge alıp Bağ-Kur’a şikayet dilekçesi verirsem önce red edileceğimi ve daha sonra mahkeme yolunun açılacağını söyledi. Sizin bu konuda bilginiz varsa ve
yolları konusunda yardımcı olursanız sevinirim. Yalçın Sarıbaş 

Sayın okurum, sizin durumunuzda Mahkeme ile geçmiş yıllar vergi mükellefi olduğunuz süreleri Bağ-Kur’lu yaptırma şansınız yok. Siz ve sizin durumunuzda olanların yapacağı tek şey Torba Yasa’yı beklemek ve talebinizin Torba Yasa içine girmesi için TBMM ve siyasi partiler nezdinde talepte bulunmaktır. Bunun için her türlü iletişim yolları ile sayıları 1,2 milyon kadar olan esnaf ve şirket ortağının taleplerini TBMM’ye iletmesinde fayda var diye düşünüyorum.

***İLK MİLAT 04.10.2000’DİR

Aslında, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı 20.04.1982 günü başlamıştır. Ancak, 619 sayılı KHK ve 4956- 4958 sayılı Yasalar ile 04.10.2000 gününe kadar aslında Bağ-Kur’lu olmasını gerektirecek faaliyette bulundukları halde Bağ-Kur’a gidip sicil numarası almayanlar için Bağ-Kur başlangıcı 04.10.2000 olarak alındı. Yani, 20.04.1982 ile 4.10.2000 arasındaki Bağ-Kur’lu olmaları gereken süreler silindi. Bu kişilere 28.02.2005 gününe kadar müracaat etmeleri kaydıyla geriye doğru Bağ-Kur vergi borçlanması getirildi. 

***İKİNCİ MİLAT 1.10.2008’DİR

Tıpkı 4.10.2000 tarihi gibi, 5510 sayılı Kanun ile 1.10.2008 gününe kadar Bağ-Kur’lu olmaları gerektiği halde gidip Bağ-Kur numarası almayanlar için de artık 1.10.2008 gününden önceki vergi veya şirket ortaklığı sürelerinizi Bağ-Kur’lu yapamazsınız kuralı getirildi. Bu kişilere de Nisan 2009 gününe kadar 4.10.2000 ile 1.10.2008 arasındaki süreleri için vergi borçlanması hakkı verilmişti. 

***ŞİMDİ TORBA İLE 20.04.1982’YE KADAR GİDİLEBİLECEK

Torba Yasa içinde girmesi muhtemel madde ile 20.04.1982 ile 1.10.2008 arasındaki vergi kaydı ve şirket ortaklığı sebebiyle Bağ-Kur’lu olması gerektiği halde olamayanlar yeni bir hak getiriliyor. Artık, 20.04.1982 ye kadar gidebilecekler. Binlerce vergi mükellefi, esnaf oda-dernek üyesi ile şirket ortakları geçmiş yıllarını Bağ-Kur’a borçlanabilecekler. 

Bu köşeden daha önce ifade ettiğimiz üzere, Ak Parti Bursa Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyon üyesi Hüseyin Şahin bu yasanın çıkması için kanun teklifi verdiklerini ve Torba yasaya ekleyeceklerini söylemişti ve ardından da Çalışma Bakanı Faruk Çelik bu teklife sıcak baktıklarınız ve Torba Yasa için hazırlık yaptırdığını söylemişti.

Çalışma Bakanının sunumunda son karar Başbakan’da 

Pazartesi günü toplanan Bakanlar Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız sunum yapmış ve şimdilik öğrenebildiğim aşağıdaki konularda son söz Başbakanda kalmıştır.… 

1-Genel Sağlık Sigortası’nda zamanında gelir testine girmediği için şu an en yüksek aylık 257 lira GSS prim borcu çıkanlara bir kerelik gelir testine girme hakkı tanınacak. Çıkacak gelir testi sonucu; 

a-Kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinden (357 liradan) az çıkarsa 01.01.2012 gününden itibaren birikmiş tüm GSS prim borçları silinecek… 

b-Çıkacak gelir testi sonucuna göre aylık prim borcu 43 liraya düşerse geriye doğru birikmiş borçlar indirilip 43 lira olarak dikkate alınacak. 

c-İster gelir testine girmiş ister girmemiş tüm seve seve GSS borçlularının tüm borçlarındaki gecikme zam ve faizleri silinip ana para borçları 36 takside bölünecek. 

2-Kamuda çalışan 600 bin taşaron işçiye kadro yok bunun yerine, 

a-Taşaron işçilerle 3 veya 5 yıllık sözleşmeler yapılacak, 3 yıllık mı yoksa 5 yıllık mı olacağına Başbakan karar verecek. 

b-Taşaron işçilerine yaptıkları iş ve eğitim durumlarında göre ücret scalası düzenlenecek ve her yıl ücret artışı bu scaladaki durumlarına göre belli edilecek. 

3-Daha önce Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen Özel İstihdam Bürolarının işçi alıp-satması-kiralaması uygulaması getirilmesi konusu yine Bakanlar Kurulunda görüşülmüş ve son söz Başbakana bırakılmış. 

Çalıştıkça ilerde alınacak emekli aylığı düşer dedik artar değil

15.07.1966 doğumlu, 01.09.1983 sigortalıyım. 31.05.2006’da işten çıktım. 16.07.2013 tarihinde emekli müracaatımı yaptım. Bu arada hiçbir işte çalışmadım. Emekli olduktan sonra bana 1.089 lira maaş bağlandı. Ödenmeyen her ay için maaşınıza 2 yada 3 lira fark gelir diyordunuz bu fark bu maaşın içinde midir? Yoksa bunun içine koyulmamış mıdır? Benim en son 2006’da sigortaya ödenen prim miktarım 771 liradır. COŞKUN ÖZKAYA 

Coşkun bey konuyu yanlış anlamışsınız. 01.01.2000 ile 30.09.2008 tarihleri arasında asgari ücret veya asgari ücrete yakın ücretle SGK’ya bildirilenlerin ilerde alacakları emekli aylığı her ay 1,5 ile 2 lira arasında düşüyordu. 1.10.2008 günü çıkarılan yasayla bu düşüş 3 liraya çıkarıldı. Siz, 31.12.1999 gününden sonra hiç SSK’lı olarak çalışmamış olsaydınız bugün emekli olduğunuzda 1280 lira emekli aylığı sahibi olurdunuz. Ancak, 2006 yılına kadar çalışmaya devam ettiğinizden her adınıza SSK’ya prim ödenen ay 1,5 ile 2 lira arasında düşmüş ve 1089 lira olmuş. Yine 2006’dan sonra çalışmaya devam etseydiniz bugün emekli olduğunuzda 720 lira emekli aylığınız olurdu. 

İkinci emeklilik kandırmacaydı

Haziran 2013 yılında bazı gazetelerde ikinci emeklilik yolunun açılacağı haberleri yer aldı. Bireysel emekliliğin devlet tarafından zorunlu mesleki emeklilik yapılacağı anlatılıyordu. İleride emeklilik maaşlarının düşeceği belliyken ikinci emeklilik bu durumun tamamlayıcısı niteliğinde gibi duruyor. İkinci emekliliğin tüm kamu çalışanlarına uygulanabilirliği nedir? Şimdi olmasa bile ileride gündeme gelebilir mi? Alper Koç 

Kamuoyunda ikinci emeklilik denilen olayın iki türü var birincisi uygulamada diğeri daha değil. 6111 sayılı Torba Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 53. maddesi değiştirildi ve Bağ-Kur’lu olan bir esnaf veya şirket ortağı, başka bir işyerinde işe girerse SSK’lı sayıldı ve Bağ-Kur’a prim ödeme zorunluluğu ortadan kaldırıldı. Ancak, kişi dilerse hem SSK’ya hem de zorunlu olmadığı halde Bağ-Kur’a prim ödeyebilir dendi. Mesela, bir şirket ortağı Bağ-Kur’lu iken bir başka işveren yanında asgari ücretten (1071 liradan) işe girerse artık SSK’lıdır ve Bağ-Kur’a prim ödemesi gerekmez. Ancak, bu kişi ben ilerde yüksek emekli aylığı alacağım diyerek Bağ-Kur’a da SPEK (sigorta primine esas kazanç) tavanına kadar kazanç bildirerek prim ödeyeceğim diyebilir. Mesela Bağ-Kur’a da bana ayda 4000 lira kazancım varmış gibi Bağ-Kur prim borcu çıkar derse bu durumda SSK’lı olarak ayda 5071 lira kazanıyormuş gibi emekli aylığı hesaplanacak. İşte buna zamanın SGK Başkanı “ikinci emeklilik hakkı” demişti. 

TAVANDAN ÇOK KAZANANLAR;

İkinci olarak da, SPEK tavanı olan 6961,5 liradan fazla kazananlardan SGK sadece tavana kadar olan kısmında prim alır üstünden almaz. Mesela ayda 15 bin lira brüt ücreti olandan SGK sadece 6961,5 lirasından prim alır ve sonrasından almaz. Bu durumda da kişi emekliliğinde alıştığı yaşam seviyesine erişemez. İşte bunlar içinde tavanı aşan kısım için BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) devreye girsin dediler ama sistemi daha belirlemediler.