SENDİKA
Erdoğansız AK Parti, Gündoğdusuz Memur-Sen Projesi
Arnavut yazar İsmail Kadare, “Ölü Ordunun Generali” isimli romanında, 2. Dünya Savaşında Arnavutluk’u işgal eden İtalyan askerlerinin cesetlerini 20 yıl sonra almaya gelen bir İtalyan generalini anlatır. Savaşta ölen İtalyan askerlerinin kemiklerini toplayıp memleketlerine götürecektir. Cepheleri ve savaşın geçtiği mekânları dolaşır tek tek… Elindeki listede bütün ölülerin bilgileri vardır. Yaşları, boyları, isimleri, doğdukları yerler, aileleri… General iki ülke arasındaki anlaşma sonucu üstlenmiştir bu görevi… Kendisinden önceki generallerin düşüncesizce, beceriksizce, basiretsizce aldıkları kararlar sonucu ölümüne neden oldukları askerlerin cesetlerini toplayacaktır. Savaş bölgelerini dolaşırken hangi cephede, hangi yanlış kararların kaç bin cana mal olduğunu anlayacaktır. Ölen askerlerin hepsinin tüm kemiklerini bulamaz tabii… Kiminin kafatasını, diğerinin kaval kemiğini atar bir torbaya… Bu şekilde toplar 20 yıl önce ölen asker cesetlerini.
Daha önceki yıllarda yetkili olan malum konfederasyonların yönetimleri de kendi dünya görüşlerindeki partilerin iktidarda olduğu dönemlerde o zaman ki kendi konfederasyon başkanlarının basiretsiz, beceriksiz, düşüncesiz kararları, ideolojik bağnazlıkları sonucu ülkenin memur maaşlarının ödenememesi durumunun konuşulduğu noktaya getirilip, açlığın, yoksulluğun dipsiz kuyularına attıkları memur sınıfından geriye kalanları toplama görevini devrettikleri şimdiki yetkili memur konfederasyonu basiretli davranıp ülke şartlarında alınabilecek zammı alıp, sokakların hareketlendirilmesine zemin vermemiştir.
Bu nedenle celâllenip, yetkili oldukları iş kollarında tüm yetkilerini kaybetmiş olmaları nedeniyle masada oturma haklarının kalıp kalmadığını değerlendireceklerine; masanın önüne mi oturmalı? Yanına mı oturmalı? Kim yancı? Kim hancı? Tartışmasına düştüler.
Geçtiğimiz yılki Toplu Sözleşme döneminde MEMUR-SEN Genel Başkanını istifaya davet eden bir internet sitesinin geçen yıl gerçekleştirdikleri istifa davetinden bugüne MEMUR-SEN’in üye sayısının 10 binlerce artmış olmasıyla gerekli cevabı aldıklarını düşünüyorduk ki, almamışlar. Geçen yıl yarıda bıraktıkları hezeyanlarına devam ediyorlar.
MEMUR-SEN Genel Başkanı, MEMUR-SEN internet sitesini kişisel sitesi gibi kullanıyormuş…
MEMUR-SEN Genel Başkanı’nın kaşını, gözünü eleştirmiyorsunuz. Ahmet GÜNDOĞDU’nun Türkiye’nin en büyük memur konfederasyonu başkanı olarak toplu sözleşme sürecindeki tavrını eleştiriyorsunuz. Siz onun konfederasyon başkanı sıfatı ile yürüttüğü bir faaliyeti eleştirdiğiniz için doğal olarak size konfederasyonun sitesinden cevap verilecektir.
MEMUR-SEN web sitesinde yer alan cevap vermeye tenezzül dahi etmediğinizi söylediğiniz açıklamaya karşılık günlerdir internet sitenizden yaptığınız saldırılar cevap vermek değilse nedir?
Anlaşılan bayağı bir canınız yanmış olmalı ki böylesine canhıraş bir saldırı ihtiyacı hissetmişsiniz.
Mısır ve Suriye’de yaşanan olaylarla, 28 Şubat’ın mağdur ettiği başörtülü öğretmenler için verilen mücadele konularında omuz omuza mücadele verdiğiniz konfederasyonların özgürlükçü olmayan tavırlarını eleştireceğinize, MEMUR-SEN’in bu konudaki mücadelesini hor gören bir yaklaşım sergilemenizde fikri-zihinsel yapınızın bir dışavurumu olsa gerektir.
Söz konusu saldırıda; Toplu Sözleşmede basiretsiz davranıldığı ve MEMUR-SEN Genel Başkanı’nın değil memurları, temsil etme iddiasında dahi olmadığı muhafazakâr tabanı da temsil edemediği iddiasına yer verilmesi değerlendirmenin tamamen subjektif, izan-insaf ölçülerinden yoksun ve MEMUR-SEN Genel Başkanı’nı yıpratmanın da ötesinde itibarsızlaştırma ve sözüm ona bitirmeye yönelik beyhude bir çabalayış olduğunu gözler önüne sermekte ve kendilerince MEMUR-SEN Genel Başkanı’nı indirinceye kadar devam edeceği izlenimini oluşturmaktadır.
Öncelikle şunun bilinmesi lazımdır ki Ahmet GÜNDOĞDU Toplu Sözleşme Masasına kendi başına oturmamış diğer iki konfederasyonun üyeleri toplamına denk 700 bin üyesinin verdiği güçle sayıları milyonları bulan memurlar adına oturmuştur.
Ahmet GÜNDOĞDU sadece Ahmet GÜNDOĞDU değil, 700 bin MEMUR-SEN üyesinin iradesinin temsilcisidir. Bu nedenledir ki; Ahmet GÜNDOĞDU’ya MEMUR-SEN Genel Başkanı sıfatıyla gerçekleştirdiği iş ve eylemler dolayısı ile yapılan saldırılar GÜNDOĞDU’nun şahsına değil 700 bin kişilik MEMUR-SEN camiasına yapılmıştır.
Bunun aksini iddia edenler, ‘’Gezi olayları ile gerçekleştirilmeye çalışılan Tayyip ERDOĞAN’sız Ak Parti hedefinden sonra şimdi de Ahmet GÜNDOĞDU’suz MEMUR-SEN Projesi’’ nin yürürlükte olduğu savının muhatabı olacaklardır.
Memurların taleplerinin küçük sendikal fantezilere kurban edildiği savını öne sürenler, başka konfederasyonlarda olduğu gibi oturdukları yerden yüz binlerce üyenin iradesini hiçe sayarak, kendi internet sitelerinin ulusalcı bazı editörleri karşısında yamulan bir MEMUR-SEN Genel Başkanı atama fantezisi kurmaktadırlar.
MEMUR-SEN Genel Başkanı yetkili konfederasyon başkanı olarak oturma düzeninde kibir, gurur yapmamış aksine temsil ettiği kitlenin iradesinin işveren temsilcisi olan Çalışma Bakanı’nın iradesine eşit olduğunu gösterme adına bu oturma düzeninde bulunmuştur. Bu duruma itiraz eden ilgili bazı konfederasyonlar arşivlerden kendi yetkili oldukları dönemdeki açıklama ve taleplerini çıkarıp bakacak olsalar utanırlar.
Yaşamlarını sloganlar üzerinden siyah-beyaz, yaşasınlar-kahrolsunlar üzerine bina edenler, dünü anlayamadıkları gibi bugünü de kavrama basiretinden yoksun, yarınların da kaybedeni olmaya mahkûm olacaklardır.
Son olarak bilinmelidir ki,
MEMUR-SEN Konfederasyonu Genel Başkanları bazı konfederasyonlarda olduğu gibi atama ile ya da medya manipülasyonları ile değil seçimle iş başına gelirler. Bundan sonra da seçimle geleceklerdir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Emin ENGİN
Eğitim-Bir-Sen
İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı
MEMUR-SEN Üst Kurul Delegesi