SENDİKA
Emeklilerin Torba Yasadan Beklentileri
İşte Emekli Memur-Sen Genel Başkanı Emin Şenver’in açıklaması:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir “Torba Yasa” çalışması olduğunu herkes gibi emekliler de bilmekte ve bu yasayı yakından takip etmektedir.
Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumundan maaş almakta olan10 milyon emekli bulunmaktadır.
Son 12 yılda işveren kesimi için sayısını unuttuğuz paketler açılmış ve onlara devlet kesesinden bol bol teşvikler verilmiş olmasına rağmen, emekliler için açılan herhangi bir paket bulunmamaktadır.
Dahası, çalışanlara verilen “Banka Promosyonu” dahi emekliler için bir yasal statüye kavuşturulmamıştır. Oysa milyonlarca emekli sabır ve dört gözle “Banka Promosyonunu” beklemektedir.
Emeklileri beklediği bir başka müjde ise çalışmayan eş parasıdır.
Yine emekliler tahsil hayatına devam eden yavruları için çocuk yardımının emekli maaşlarına yansıtılmasını beklemektedirler.
Ülkemizde emekli olan insanların maaşları %50’yen yakın bir oranda azalmaktadır. Oysa bu insanların nüfusu artmış, kendi çocuklarının yanı sıra torunları da dünyaya gelmiştir. Dolayısıyla ellerine bakan insan sayısı artmıştır.
Herkes emeklilikte alacağı maaşın çalışırken aldığı maaş kadar olmasını beklemez ancak yüzde 50 oranında bir maaş azalması da makul ve mantıklı değildir. Bu insanlar belli bir hayat standardına alışmışlar ve hayatlarını o standarda yakın bir düzeyde sürdürmek isterler. Hayatlarının en verimli en az 25 yılını çalışarak emekli sandığı, SSK veya Bağ-Kur primi ödeyerek geçirmiş olan emeklilerimizin maaş bakımından mağduriyetlerinin giderilmesi dünyanın 17. Büyük ekonomisi olan Türkiye için zor olamamalıdır.
Bağ-Kur emeklileri için kabul edilemez bir uygulamayı da burada gündeme getirmekte fayda görüyorum. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden, dahası insan istihdam eden bu kardeşlerinizin emekli maaşlarından yapılan yüzde 15 oranındaki kesintiyi akılla izah etmek mümkün değildir. Zira bu insanlar çalışarak hem vergi vermek hem de insan istihdam ederek devlete zaten yeteri kadar kaynak aktarmaktadırlar. Öyleye emekli maaşlarından bu %15’lik kesinti yapmak niye?
Aynı şey emekli memurlar için de geçerlidir. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden memurların aldıkları ücretten yüzde 15 oranında “Sosyal Güvenlik Destek Primi” kesilmektedir. Bu kesintinin emeli çalışan hiçbir faydası yoktur. Ya bu kesintinin kaldırılması veya emekli çalışmayı bıraktığında biriken paranın kendilerine ödenmesinin sağlanması gerekmektedir.
2002 yılından önce emekli olan SSK emeklileri için bir intibak düzenlemesi yapılarak onların emekli maaşlarında önemli bir artış yapılmış olmasına rağmen, 2000 yılından sonra özellikle Bağ-Kur emeklilerinin mağduriyetleri artmıştır.
Geçtiğimiz yıllarda emekli Şube Müdürleri ve bağımlı daire başkanlarının ek göstergelerinin 3 binden 3 bin 600’e çıkartılması için bir yasal düzenleme yapılmış ancak ek gösterge alan diğer emeklilere bu yansıtılmamıştır. Bu da Anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Emekli Sandığı emeklileri bu aykırılığın ortadan kaldırılmasını beklemektedirler.
Alın teri göz nuru ile çalışan milyonlarca emeklimizin deneyimlerinden hal yararlanılabilir. Bunun için de bu emeklilerimizin çeşitli projelerde danışman olarak görevlendirilmeleri ve yabancı uzmanlara verilen kaynağın ülkemizde kalması sağlanabilir. Çünkü emeklilerimiz hem ülkemiz gerçeklerini hem de emekli olmadan önce çalıştıkları sektörleri yabancı uzmanlardan daha iyi bilmektedirler.
Torba yasadan emeklilerin beklentilerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.
1. Emeklilerin tamamına banka promosyonu verilmesi ve bunun bir yasal statüye kavuşturulması böylece toplu sözleşme masasında verilen sözlerin yerine getirilmesi,
2. Eşi çalışmayan emeklilere eş parası verilmesi,
3. Tahsil hayatına devam eden çocuğu olan emeklilere çocuk yardımı yapılması,
4. Emeklilerin sendika kurma hakkının yasal hale getirilmesi,
5. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden ve insan istihdam eden Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarından yapılan %15 oranındaki kesintinin kaldırılması,
6. Emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden memurların maaşlarından alınmakta olan yüzde 15 oranındaki “Sosyal Güvenlik Destek Primi”nin kesilmemesi veya kesilecekse bile emekliler çalışmayı bıraktıklarında kendilerine toptan ödenmesi veya emekli maaşlarına yansıtılması,
7. 2000 yılından beri mağduriyetleri artan Bağ-Kur emeklilerinin durumlarını düzeltilmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve bir an önce sonuçlandırılması,
8. 2013 yılında yapılan ek gösterge artılından yararlandırılmayan emeklilerin de ek göstergelerinin artırılması,
9. Emeklilerin birikimlerinden yararlanmak için kendilerinin hizmet için eğitim faaliyetlerinde eğitici ve projelerde uzman olarak görevlendirilmelerinin sağlanması,
10. Dünyada yeni bir terminoloji olan “Aktif Yaşlanma” kavramının ülkemizde de hayata geçirilerek emeklilerin hayata tutunmalarının sağlanarak sağlılık bir emeklilik dönemi geçirmelerinin sağlanması ve SGK üzerindeki muhtemel yüklerinin azaltılmaya çalışılması
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız talepler için çok büyük mali kaynaklara ihtiyaç yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu talepleri karşılamaya gücü yeter. Bunları karşılamak sosyal devlet olmanın da bir gereğidir.
Bu vesileyle tüm emeklilerimizin emekliler haftasını ve Dünya Emekliler Gününü kutluyor ve hepsine mutlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum.