AKP iktidarı döneminde eşit işe eşit ücret ve ek gösterge düzenlemesinin dışında bırakılan öğretmenlerin maaşları kamuda çalışan en düşük memur maaşı seviyesine geriledi. İmam maaşlarının öğretmen maaşlarının fersah fersah ilerde olması bile mevcut iktidarın zihniyetini gözler önüne sermektedir.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Öğretmenler Günü'nden bir gün önce TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gelen bir soru üzerine öğretmen maaşlarının iyi olduğunu belirtip şunları söylemişti:

"OECD'nin 2014 raporuna göre Türkiye'deki öğretmenler uluslararası standartlara göre düşük maaş alıyorlar. Ancak Türkiye standartlarına göre öğretmen ücretlerinin oldukça iyi olduğu değerlendirilmektedir. Aynı rapora göre 15 yıllık deneyimli bir öğretmenin yıllık ücreti OECD ortalamasında 39 bin ABD doları, Türkiye ortalaması 26 bin ABD doları. Türkiye standartlarında 15 yıllık, tecrübeli ve asgari eğitime sahip bir ilkokul öğretmeninin maaşı, tam zamanlı, tam gün çalışan bir yüksek öğretim derecesine sahip 25-64 yaş grubundaki diğer çalışanların ortalama yıllık kazancına göre yüzde 9 daha fazla. Ortaokul öğretmenleri ise yaş grupları içerisinde üniversite eğitimine sahip olanlardan yüzde 13 daha fazla kazanıyorlar."

Öğretmenlerle dalga geçercesine yapılan bu açıklamanın ertesi günü 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde ise öğretmenlerin cep telefonlarına Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın mesajları düştü. Fedakarlıktan dem vurulan bu klasik mesajlarla öğretmenler yine çocuk gibi pışpışlandı.

Öğretmenlerin bir kısmının örgütsüz, bir kısmının umutsuz, bir kısmının da yandaş olmasına güvenerek böyle konuşan zihniyete sesleniyoruz.

Devletin temel ayaklarını oluşturan eğitim, adalet, güvenlik ve sağlık alanlarından en önemlisi eğitimdir. Ancak AKP iktidarı ve zihniyetinde maddi-manevi en itibarsız hale getirilen de eğitim ve öğretmenler olmuştur.
Mevcut memur maaş zammı ülkemizin bu utancını düzeltmemekte tam tersine oran sabit olduğundan yüksek maaş alanlarla düşük maaş alanlar arasındaki makas daha da açılmaktadır.

Böyle başa böyle tarak misali, hükümetin verdiği miktarın bile altındaki bir maaş artışına imza atan malum yandaş sendika ise ağzını açıp da hala ek zam talep etmiş değildir. Bununla birlikte ek zam talebi dillendiren birkaç sendika olduğunu da görüyoruz. Bu talepleri olumlu bulmakla birlikte yetersiz görüyoruz. İstenen ek zam miktarı öyle %12 falan olmamalıdır.

Akademisyenlere verilen zam oranı %35 olmuştur. Aynı miktarda ek zam öğretmenlere de verilmelidir.

ATASEN olarak bizim talebimiz %35 ek zam ve ayrıca öğretmenlerin ve akademisyenlerin refah payının artırılmasına yönelik olarak ek ders ücretlerinin de iki katına (20 TL) çıkarılmasıdır.

Boykot edilen kurslarda öğretmen bulamayınca ek ders ücretini 18 TL yapmayı düşünen Bakanlık, normal ek ders ücretini de öğretmenlere refah payı vermelidir.

Ek zam yetmez; öğretmenlere refah payı istiyoruz!

ATASEN
Ata Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası