SENDİKA
Ek Ders Esaslarındaki Çarpıklıklar Düzeltilmelidir
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, “Ek Ders Esasları değişmelidir. Okula gelmemeyi özendiren, iki gün gelmeyene adeta üç gün de gelme der gibi, iki güne üç gün bonus içeren bir düzenleme var. Bu çarpıklık düzeltilmeli ve ek ders dağılımındaki adaletsizlikler bir an önce giderilmelidir” dedi.
Çankırı, Sinop ve Bafra’da işyeri temsilcileri toplantılarına katılan Ali Yalçın, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kaldırımın Taşı, Esnafın Camı ve Milletin Arabasıyla Sorunu Olmayan Sendikayız
Sendika olarak kırıp dökmeden hak arayışında olduklarını belirten Ali Yalçın, “Kurulduğumuz günden bu yana hiçbir zaman kaldırım taşıyla sorunumuz olmadı. Sendikacılıkta vandalistçe yaklaşımları tasvip etmedik. Hakkını bilmenin aynı zamanda haddini de bilmeyi gerektirdiğini söyledik. Kavga zeminde yürütülen rekabet yerine rekabet zeminde hizmeti seçtik. Sendikacılığı korsan gemilerin limanı ya da devletin ileri karakolu olarak yapmaya çalışan ve kirletenlere reddiye olarak kurulduk. 1992’de yine bir sendika değil, yeni bir sendika olarak yola çıkarken kaldırımın taşı, esnafın camı ve milletin arabasıyla sorunumuz olmayacak, erdemli bir hareket olarak iyilikleri önerecek ve kötülükleri önleyeceğiz demiştik. Niyet hayır olduğu için akıbet de hayır oldu. Bugün geldiğimiz noktada 270 bin üye sayısını geride bırakırken, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük sendikası olduk” şeklinde konuştu.
Üyeyi, Ülkeyi, İnsanı ve İslam’ı İlgilendiren Her Şeyde Tarafız
Vicdanların güçlü sesi ve kazanımların tek adresi olduklarını kaydeden Yalçın, şöyle devam etti: “Bunu sadece üyelerimiz değil, kendilerini bizim aldığımız kazanımlarla anlatmaya çalışan araklayıcı diğer sendikalar da kabul ediyor. Bunda sorun yok fakat bazıları ‘neden Filipinler ile bile ilgilenmeye çalışıyorsunuz. Sizden başka bu tip konularda adı duyulan bir tane sendika var mı’ diyorlar. ‘Somali, Pakistan, Arakan, Suriye, Filipinler, Van Depremi, Samsun Sel Felaketi gibi bütün gündemlerde Memur-Sen ailesi olarak bir adım öne çıkıyorsunuz. Bunlar sendikacılığın sorumluluk alanında mı’ diyenler de oluyor. Siz sadece üyelerin sorunlarıyla ilgilenmelisiniz diyenler var. Size ne Suriye’den, Filipinler’deki felaketten diyorlar. Biz insan merkezli bir sendikacılık yapacağımızı deklare ettiğimiz zaman bunu laf olsun diye söylediğimizi sandılar anlaşılan. Biz merkeze insanı koyan sendikayız. Üyeyi, ülkeyi, insanı ve İslam’ı ilgilendiren her şeyde tarafız. Ülke ve insanlık kaybediyorsa, bizim kazanmamız söz konusu olamaz. Olaylara pragmatist yaklaşamayız. Erdemli sendikacılık derken, duyarlı ve tutarlı olmanın erdemin bir parçası olduğunu bilmemiz gerekiyor.”
17 Aralık Küresel Operasyonu Yolsuzluk Operasyonu Değildir
Türkiye’nin her 10 yılda bir hizaya çekilen, son 12 yıl sayılmazsa her 1,5 yıla bir hükümetin düştüğü istikrarsız bir ülke olduğunu belirten Yalçın, “28 Şubat sonrası demokrasiye birkaç defa elense çekildi. Kamu-Sen’in ev sahipliği yaptığı Ulusal Birlik Hareketi’nin 28 Şubat provası, kapatma davası, e-muhtıra, 7 Şubat Hakan Fidan’a Operasyon hadisesi, KESK ve DİSK’in başını çektiği Gezi Provokasyonu neyse 17 Aralık Küresel Operasyonu da aynıdır. Hepsindeki ortak nokta, küresel aktörlerin büyük hedeflerine yerli işbirlikçilerin küçük hesaplarıyla katkı sunması ve milli iradenin tokatlanarak haddinin bildirilmeye çalışılmasıdır. 17 Aralık Küresel Operasyonu, inat ve ısrarla Büyük Yolsuzluk Operasyonu olarak takdim edilmeye devam ediliyor. Yolsuzluk iddiaları asla hasıraltı edilmemeli ve eğer yolsuzluk varsa sonuna kadar üzerine gidilmelidir. Fakat her yönüyle ayan beyan ortaya çıkan küresel operasyonu kamufle etmek için yolsuzluk operasyonu demek kesinlikle bilinçli bir tercihtir. İktidar demek aynı zamanda imkân demektir. İmkânlar bazı tarla farelerinin iştahlarını kabartabilir. Her dönemde tarla fareleri olmuştur. Bu dönemde de tarla fareleri mutlaka vardır. Tarla fareleriyle mücadele etmek için bütün ürünü ateşe vermek ve üstüne üstlük tarlanın tapusunu da üzerine geçirmeye çalışmak anlaşılır bir şey değildir. Karanlıklar içerisinden korku tünellerini geçerek geldiğimiz yolculukta özlük ve özgürlük noktasında elde ettiğimiz kazanımların yeniden sıfırlanmasını asla istemiyoruz. Her 10 yılda bir darbe kader olmaktan çıkmalı ve herkes bu ülkede geleceğe güvenle bakabilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitimde Çözümlerin Öne Çıktığı Dönemin Devamını İstiyoruz
Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolu alanında birinci kanaat döneminde çözümlerin öne çıktığını, ikinci döneme başlarken birinci dönemdeki olumlu yaklaşımların artarak devam etmesi temennisinde bulunduklarını hatırlatan Yalçın, “Norm kadro yönetmeliği ile öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğinin çıkarılması, karma eğitim dayatmasının kaldırılması, öğrencilerin kılık-kıyafet yönetmeliğindeki çarpık yaklaşımın ayıklanarak inancı gereği başını örtmek isteyen öğrenciye zulüm edilmemesi, Alo 147 öğretmeni şikâyet hattının gözden geçirilmesi gibi önemli sorunlar var” diye konuştu.
Ek Ders Esasları Değişmeli ve Adalet Sağlanmalıdır
Ek ders esaslarındaki çarpıklığın devam ettiğini vurgulayan Ali Yalçın, şunları söyledi: “Ek Ders Esasları acilen değişmelidir. Okula gelmemeyi özendiren, iki gün gelmeyene adeta üç gün de gelme der gibi, iki güne üç gün bonus içeren bir düzenleme var. Bu çarpık yaklaşım ve ek ders dağılımındaki adaletsizlikler bir an önce değişmelidir. Okul yöneticilerinin ek ders dağılımlarında adaletsizlikler var. Farklı branşlar yan yana konduğunda haftalık maaş karşılığı girilmek zorunda olunan ek ders saatlerinde tutarsızlıklar var. Sınav görevlerinde emeklerin karşılığı sayılamayacak komik ücretlendirmeler var. Öğretmenlerin nöbet görevlerine ücret verilmemesi, taşımalı eğitim yapan yerlerde idarecilerin ve görevli bazı öğretmenlerin öğle arasında tatil yapamamasının göz önünde bulundurulmaması gibi üzerine gidilmesi gereken birçok konu var. Ek ders esasları acilen masaya yatırılmalıdır.”
Karatekin: Çankırı’da Hedefe Kilitlendik
Eğitim-Bir-Sen Çankırı Şube Başkanı Kasım Karatekin, Çankırı’da hedefe ulaşmakta kararlı olduklarını ifade ederek, “Bütün arkadaşlarımızla 15 Mayıs mutabakatında kilitlendiğimiz hedefi gerçekleştirmek için çalışacağız. Ülke gündemi moral bozmaktadır fakat biz ülkenin de, üyenin de moralini düzeltmek için çalışan bir teşkilatız. Sendika olarak kazanımlarımızı da, üye sayımızı da artırmak için varız” dedi.
Aslan: Geldiğimiz Nokta Önemli Ama Yeterli Değil
Eğitim-Bir-Sen Sinop Şube Başkanı Mustafa Aslan, sendikamızın Türkiye genelinde yeni bir hamle içerisinde olduğunu belirterek, “Tüm illerde işyeri temsilcileriyle bir araya geliniyor. Sinop olarak bugün burada sizlerle işyeri temsilcileri toplantımızı yapıyoruz. Sinop’ta başladığımız günden geldiğimiz noktaya bakıyorum. Aldığımız mesafe önemli ama asla yeterli değildir. Hep birlikte Mayıs mutabakatı için belirlediğimiz hedefe ulaşmalıyız. Yeni arkadaşlarla güç bulmaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Güneysu: Samsunda Vicdanlara Sözcülük, Yardımlara Öncülük Yapıyoruz
Eğitim-Bir-Sen Bafra Temsilcisi Hamdi Yıldız’ın selamlama konuşmasından sonra kürsüye çıkan Eğitim-Bir-Sen Samsun Şube Başkanı Nejdet Güneysu ise, Türkiye’de Memur-Sen ailesinin yerine getirdiği misyonu Samsun ölçeğinde layıkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını dile getirerek, şunları kaydetti: “Bugün buraya gelmeden önce Suriye için yeni bir TIR’ı yola çıkardım. Önceden gönderdiğimiz TIR’lara yeni birini daha eklememizi sağlayan teşkilata teşekkür ediyorum. Bafra teşkilatımız dün il divan toplantısına katıldı. Bugün hemen ikinci toplantıyı burada tertip etti. El ele verecek ve Samsun’da, Bafra’da ve bütün ilçelerimizde gücümüze güç katmaya devam edeceğiz. Ben bu salonda olan bütün arkadaşlarımızı İlçe Temsilcisi, Şube Yöneticisi gibi sorumluluk kuşanmaya, ortak çalışmaya, güçlü bir omuz vermeye davet ediyorum.”