SENDİKA
Eğitimde 4+4+4 Dayatmasının Yıkıcı Sonuçları
MEB’in
2013-2014 Örgün Eğitim İstatistikleri
Eğitimde
4+4+4 Dayatmasının Yıkıcı Sonuçlarını Bütün Açıklığıyla Göstermektedir!
Milli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013
eğitim öğretim yılından itibaren hayata geçirilen eğitimde 4+4+4 düzenlemesinin
ikinci yılına ilişkin verileri açıklamıştır. Bakanlığın her yıl açıkladığı,
ancak özellikle son iki eğitim-öğretim yılına ilişkin veriler, eğitim
sisteminde yaşanan dönüşümü eğitim göstergeleri bazında bütün açıklığıyla
ortaya koymaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan 2013-2014 örgün
eğitim istatistikleri, sendikamızın yıllardır ısrarla vurguladığı temel
sorunların büyük bir bölümünü içermemesine rağmen, özellikle eğitimde 4+4+4
düzenlemesinin ikinci yıl uygulaması itibariyle kimlerin haklı çıktığını, bütün
itirazlarımıza rağmen eğitimde 4+4+4 dayatması ile eğitimde piyasa merkezli dönüşüme
paralel olarak özel okullar ve imam hatip okulları lehine nasıl bir dönüşümün
yaşandığını sayısal veriler üzerinden açık bir şekilde göstermektedir.
4+4+4 ile okulöncesi eğitimde okullaşma oranı artmamakta, okul
ve öğrenci sayısı azalmaya devam etmektedir!
4+4+4 dayatmasına karşı en önemli itirazlarımızdan birisi
olan 72 aydan küçük çocukların ilkokula başlatılmamasına yönelik önerilerimiz Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından ısrarla alınmamıştır. Eğitimde 4+4+4 dayatması
öncesinde 2011-2012 eğitim öğretim yılında, 5 yaş grubunda okulöncesi eğitimde
genel okullaşma oranı yüzde 65,69 (Erkek: %66,20; Kız: 65,16) iken, 4+4+4
sonrasında 2012-2013 eğitim öğretim yılında okulöncesi eğitimdeki okullaşma oranı
keskin bir şekilde azalarak net olarak yüzde 39,72’ye (Erkek: %41,03; Kız: 38,33)
kadar gerilemiştir.
Okulöncesi Eğitimde Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları
Eğitim Yılı |
Okul |
Öğrenci |
Öğretmen |
2011/'12 |
28.625 |
1.169.556 |
55.883 |
2012/'13 |
27.197 |
1.077.933 |
62.933 |
2013/'14 |
26.698 |
1.059.495 |
63.327 |
Geçtiğimiz eğitim öğretim yılı sonunda MEB’in ilkokula
başlama yaşını 66 aydan 69 aya çekmek zorunda kalması sonucunda okul öncesi
eğitimdeki okullaşma oranı bir önceki yıla göre çok az bir artışla yüzde
42,54’e (Erkek: %44,27; Kız: %40,72) çıkmıştır. Ancak MEB’in her fırsatta çok
önemsediğini belirttiği okul öncesi eğitimde, artan çağ nüfusuna rağmen okul ve
öğrenci sayısındaki azalış dikkat çekicidir.
MEB verilerine göre 2012-2013 eğitim öğretim yılında 27.197
okulöncesi eğitim veren okul varken, bu yıl bu sayısı 26.698’e gerilemiş,
öğrenci sayısı ise 1 milyon 77 bin 933’ten 1 milyon 59 bin 495’e gerilemiştir.
Söz konusu azalışın en önemli nedeni, 4+4+4 dayatmasının belki de en acımasız
uygulaması olan okulöncesi çağdaki çocukların zorla ilkokula kaydettirilmesindeki
anlamsız ısrardır. MEB, sendikamızın ve eğitim bilimcilerin bütün itirazlarına
rağmen bu konudaki ısrarını sürdürmekte ve açıkça çocukların geleceği ile
oynamayı sürdürmektedir.
Devlet
okullarının sayısı azalmakta, özel okulların sayıları artmaktadır
Eğitim Sen, ilk gündeme geldiği günden itibaren eğitimde
4+4+4 dayatmasına yönelik olarak siyasi iktidarın iki temel hedefi olduğunu
vurgulamıştır. Bunlardan birincisi siyasi iktidarın eğitim sistemini kendi
siyasal-ideolojik çizgisinde biçimlendirerek “eğitimde dindar nesiller
yetiştirmek” hedefi, diğeri ise 4+4+4 düzenlemesinin asıl amacını oluşturan
kamusal eğitimi daha da zayıflatmak ve kamu kaynaklarını özel okullara
aktararak özel öğretimi büyük ölçüde devlet desteği ile güçlendirmektir. MEB’in
son açıkladığı istatistikler, devlete ait ilkokul ve ortaokul sayısı azalırken,
özel ilkokul ve ortaokul sayısının ve bu okullara yönlendirilen öğrenci
sayısının belirgin bir şekilde artmaya başladığını göstermektedir.
İlkokul ve Ortaokulda Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları (Resmi)
Eğitim Yılı |
İlköğretim Okul sayısı |
İlköğretim Öğrenci Sayısı |
İlköğretim Öğretmen Sayısı |
||||
2011-2012 |
32.108 |
10.979.301 |
515.852 |
||||
|
İlkokul |
Ortaokul |
İlkokul |
Ortaokul |
İlkokul |
Ortaokul |
|
2012-2013 |
28.177 |
16.083 |
5.426.529 |
5.402.692 |
261.497 |
269.759 |
|
2013-2014 |
27.461 |
16.047 |
5.390.591 |
5.296.380 |
267.171 |
280.804 |
|
İlkokul ve Ortaokulda Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları (Özel)
Eğitim Yılı |
İlköğretim Özel Okul sayısı |
Öğrenci Sayısı |
Öğretmen Sayısı |
||||
2011-2012 |
931 |
286.972 |
31.691 |
||||
|
İlkokul |
Ortaokul |
İlkokul |
Ortaokul |
İlkokul |
Ortaokul |
|
2012-2013 |
992 |
904 |
167 381 |
164 294 |
20 546 |
18.926 |
|
2013-2014 |
1.071 |
972 |
184 325 |
182 019 |
21 273 |
21.459 |
|
Kaynak: MEB İstatistikleri Örgün Eğitim (2013-2014)
Yukarıdaki tablolarda açıkça
görülebileceği gibi, eğitimde 4+4+4 dayatması öncesinde ilköğretim okulu sayısı
32 bin 108 iken, 4+4+4’ün uygulanmaya başladığı 2012-2013 eğitim öğretim
yılında Türkiye’de devlete ait 28 bin 177 ilkokul sayısı bir sonraki yıl
716 azalarak, 27 bin 461’e gerilemiştir. Aynı dönemde ortaokul sayısı
ise 16 bin 83’ten 16 bin 47’ye düşmüştür. 2011-2012 eğitim öğretim
yılında ilköğretimdeki öğrenci sayısı 10 milyon 979 bin 301 iken, 4+4+4
sonrasında öğrenci sayısı artmak bir yana daha da azalmıştır. 2013-2014 eğitim
öğretim yılında ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin toplam sayısı iki yıl
öncesine kıyasla 292 bin 330 azalmıştır. Artan çağ nüfusuna rağmen neden
böyle bir azalmanın meydana geldiği konusundan MEB’in bir açıklama yapmaması
dikkat çekicidir.
Devlete ait okulların sayısı belirgin
bir şekilde azalırken, her fırsatta kamu kaynakları ile desteklenen, çeşitli
muafiyet ve istisnalar ile açılması teşvik edilen özel ilkokul ve ortaokul
sayılarındaki artış dikkat çekicidir. 4+4+4 öncesinde ilköğretimde toplam özel
okul sayısı 931 iken, 2012-2013 eğitim öğretim yılında Türkiye’de 992
özel ilkokul, 904 özel ortaokul, 2013-2014 eğitim öğretim yılında 1071
özel ilkokul, 972 özel ortaokul bulunmaktadır. 2011-2012 eğitim
öğretim yılı ile 2013-2014 eğitim öğretim yılını karşılaştırdığımızda özel okul
sayısı 2,19 kat artmış, bu artışa paralel olarak özel okula giden
öğrenci sayısında da belirgin bir artış yaşanmıştır. Aynı dönemde özel liselerin sayısı 1.033’ten 1433’e çıkmıştır.
Hükümetin meslek liselerine yönelik teşviki etkisini bu alanda da göstermiş ve geçtiğimiz
yıl 126 olan özel mesleki ve teknik
lise sayısı bu yıl 426’a yükselerek
resmen patlama yapmıştır.
Özel okullara giden öğrencilerin
sayısındaki artış, 4+4+4 dayatmasının bir sonucudur ve çok sayıda veli, devlet
okullarındaki kaos ortamından çocuklarını kurtarmak ümidiyle ekonomik
koşullarını zorlayarak çocuklarını özel okullara göndermeye yönlendirilmiştir.
Velilerin çocuklarını özel okullara yönelmesinde kamu
eğitim kurumlarının 4+4+4 nedeniyle yaşadığı tahribat belirleyici olmuştur.
Zorunlu-seçmeli din dersleri, aşırı kalabalık sınıflar, öğretmen yetersizliği,
fiziki koşullar vb gibi pek çok neden birçok velinin özel okullara yönelmesini
beraberinde getirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yıllardır okullara
yeterli ödenek ayırmadığı gerçeği ortada dururken, okulların veliler ve diğer
ticari faaliyetlerden gelir elde etme girişimleri hızla artmaktadır. Eğitim
Sen’in yıllardır “eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek” talebi
karşısında “kaynak yok” diyenlerin, kamu kaynaklarını özel okullara aktarması
büyük bir çelişkidir.
Okul dönüşümlerinde en donanımlı okullar İmam Hatip
Ortaokulu’na dönüştürülmüştür
Eğitimde 4+4+4 dayatması
sürecinde yaşanan okul dönüşümlerinin en dikkat çekici özelliği, fiziki donanım
ve altyapı açısından en iyi durumdaki okulların büyük bölümünün imam hatip
ortaokullarına dönüştürülmüş olmasıdır. Bu konuda Türkiye’nin pek çok yerinde
velilerin ve öğrencilerin itirazlarına rağmen çok sayıda okul imam hatibe
dönüştürülmüş, çok sayıda öğrenci ve veli açıkça mağdur edilmiştir.
2012-2013 eğitim öğretim yılında
730’u bağımsız, 369’u imam hatip lisesi bünyesinde toplam 1099 imam
hatip ortaokulu varken, 2013-2014 eğitim öğretim yılında 946’sı bağımsız, 415’i
İmam hatip lisesi bünyesinde 1361 imam hatip ortaokulu bulunmaktadır.
İmam hatip ortaokullarındaki sayısal artış sadece okul sayısı ile sınırlı
değildir. 2012-2013 eğitim öğretim yılında imam hatip ortaokullarında okuyan
toplam öğrenci sayısı 94 bin 467 iken, 2013-2014 eğitim öğretim yılında
bu sayı toplam 140 bin 15’e kadar yükselmiştir.
Ortaöğretimde yaşanan dönüşümün sonuçları dikkat çekicidir
MEB’in 4+4+4 bünyesinde 12 yıllık
zorunlu eğitimin ilk iki kademesinde yaşanan değişikliklerin ardından
ortaöğretimde gerçekleştirilen değişiklikler ile öğrencilerin bir bölümü
akademik liselere yönlendirilirken, çok sayıda öğrencinin meslek liseleri, imam
hatip liseleri ve açık liselere gitmeye zorlanması dikkat çekicidir. Ortaöğretime
geçiş sisteminde yapılan değişikliklerin ilk sonuçları MEB istatistiklerine de
yansımış ve genel ortaöğretimde okul, öğrenci ve öğretmen sayısında belirgin
bir azalma başlamıştır.
2012-2013 eğitim öğretim yılında ortaöğretimde yüzde 70
olan okullaşma oranı 2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 76’ye çıkarken, aynı dönemde genel
ortaöğretimde okullaşma oranı yüzde 36,67
olmuştur.
Genel Ortaöğretimde Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları
Eğitim Yılı |
Okul |
Öğrenci Sayısı |
Öğretmen Sayısı |
2011-2012 |
4.171 |
2.666.066 |
122.716 |
2012-2013 |
4.214 |
2.725.972 |
119.393 |
2013-2014 |
3.743 |
1.805.471 |
117.353 |
Kaynak: MEB İstatistikleri Örgün Eğitim (2013-2014)
Eğitimde 4+4+4 dayatması öncesinde,
genel ortaöğretimde 4 bin 171 okul, 2 milyon 666 bin 66 öğrenci ve 122 bin 716 öğretmen varken, 2013-2014
eğitim öğretim yılında okul sayısı 3 bin
743’e, öğrenci sayısı 1 milyon 805
bin 471’e, öğretmen sayısı ile 117
bin 353’e kadar düşmüştür.
Ortaöğretim sisteminde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında hayata
geçirilen değişikliklerle birlikte, öğrencilerin büyük bölümünün meslek liseleri,
açık lise ve imam hatip liselerine yönlendirilmiştir. Son yıllarda çok sayıda öğrenci kaydını açık
liseye alarak, örgün eğitimin dışına çıkmakta, pek çoğu ortaöğretim çağında
olmasına rağmen çalışarak açık lise uygulaması üzerinden eğitimini tamamlamaya
çalışmaktadır. Bütün bu etkenler genel ortaöğretimdeki öğrenci sayısının
azalmasını ve mesleki teknik eğitim gören öğrenci sayısının artmasını
beraberinde getirmiştir.
AKP hükümetinin çok önemsediği mesleki ortaöğretimde
okullaşma oranı 4+4+4 öncesinde 2011-2012 eğitim öğretim yılında yüzde 30,46’dan, 2013-2014 eğitim öğretim
yılı itibariyle yüzde 40’a
yükselmiştir.
Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Okul, Öğrenci ve Öğretmen
Sayıları
Eğitim
Yılı |
Okul |
Öğrenci
Sayısı |
Öğretmen
Sayısı |
2011-2012 |
5.501 |
2.090.220 |
113.098 |
2012-2013 |
6.204 |
2.269.651 |
135.502 |
2013-2014 |
7.211 |
2.513.887 |
161.288 |
Kaynak: MEB İstatistikleri Örgün Eğitim (2013-2014)
4+4+4 öncesinde mesleki ve teknik
eğitimdeki okul sayısı 5 bin 501,
öğrenci sayısı 2 milyon 90 bin 220,
öğretmen sayısı ise 113 bin 98’dir.
AKP hükümeti ve MEB mesleki ve teknik eğitimi nitelikli ve ucuz işgücü kaynağı
olarak görmekte ve sorunu sadece “ara eleman” yetiştirmeye indirgemektedir. Bu
anlayışın bir sonucu olarak 2013-2014 eğitim öğretim yılında okul sayısı 7 bin 211’e, öğrenci sayısı 2 milyon 513 bin 887’ye öğretmen sayısı
ise 161 bin 288’e yükselmiştir.
AKP hükümetinin mesleki eğitimi
özelleştirmek için başlattığı özel meslek lisesi açanlara öğrenci başına 5 bin
500 TL’den başlayan miktarlarda teşvik uygulaması ile birlikte, mesleki
eğitimdeki okullaşma oranlarının kademeli olarak arttırılması ve mesleki
eğitimin tamamen piyasa koşullarında ve yine piyasa aktörleri tarafından
verilmesi yönünde somut adımlar atılmaktadır.
Ortaöğretimde
öğrenciler açık liseye yönelerek, örgün eğitimin dışına çıkmaktadır
Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün
verilerine göre örgün ortaöğretimin zorunlu olmadığı 2011-2012 eğitim öğretim
yılında açık liseye giden öğrenci sayısı 611
bin 44 iken, 4+4+4 ile ortaöğretim zorunlu hale gelmesine rağmen, açık
öğretim lisesindeki öğrenci sayısı 2012-2013 eğitim öğretim yılında 804.523’e, 2013-2014 eğitim öğretim
yılında ise 901.487’ye çıkmıştır.
MEB örgün eğitim istatistiklerine göre ise açık öğretim lisesinde okuyan
öğrenci sayısı 1 milyon 12 bin 349’dur.
Açık liseye giden öğrenci sayısında bakanlık verileri birbiriyle çelişmesine
karşın, gerçek olan tek şey ortaöğretim çağındaki öğrencilerin açık liseye
yönelişinin belirgin bir şekilde artmasıdır.
İmam hatip lisesi sayısındaki belirgin artış dikkat
çekicidir
Eğitimde 4+4+4
dayatması sonrasında imam hatip ortaokullarının sayısının yanı sıra, yıllardır
siyasi iktidarın arka bahçesi olarak gördüğü imam hatip liselerinin (İHL)
sayısında da belirgin bir artış yaşanmıştır. AKP’nin iktidara geldiği yıllarda
Türkiye’de 450 İHL’de 71 bin 100 öğrenci eğitim görüyorken, son
iki yılda hem öğrenci sayısında hem de İHL sayısında belirgin bir artış
yaşanmıştır.
4+4+4 öncesinde 2011-2012
eğitim öğretim yılında 537 İHL’de 268 bin 245 öğrenci varken, 2013-2014
eğitim öğretim yılında İHL sayısı 854’e, bu okullarda çıkan öğrenci
sayısı ise 474 bin 96’ya yükselmiştir. AKP’nin yıllarca her açıdan
istismar ettiği İmam Hatip Liseleri’nin eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında
önceki yıllarla kıyaslanamayacak kadar hızlı bir artış göstermiş olması dikkat
çekicidir.
İmam Hatip Liseleri (İHL) ve
Okuyan Öğrenci Sayısı
Eğitim Yılı |
Öğrenci Sayısı |
Okul Sayısı |
2002-2003 |
71.100 |
450 |
2003-2004 |
90.606 |
452 |
2004-2005 |
96.851 |
452 |
2005-2006 |
108.064 |
453 |
2006-2007 |
120.668 |
455 |
2007-2008 |
129.274 |
456 |
2008-2009 |
143.637 |
458 |
2009-2010 |
198.581 |
465 |
2010-2011 |
235.639 |
493 |
2011-2012 |
268.245 |
537 |
2012-2013 |
380.771 |
708 |
2013-2014 |
474.096 |
854 |
Kaynak: MEB Örgün Eğitim İstatistiklerinden derlenmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı kamu
okulları karşısında özel okullara her fırsatta ayrıcalık tanırken, benzer bir
durum imam hatip ortaokulları ve liseleri için de geçerlidir. Yıllardır çok
sayıda kamu okulu ödenek yetersizliği nedeniyle sorunlarla baş başa
bırakılırken, imam hatip okullarının ödenek talepleri anında yerine
getirilmekte, her konuda ayrımcılık yapmayı kendisine görev edinmiş olan Milli
Eğitim Bakanlığı bu konuda da ayrımcı uygulamalarını sürdürmektedir.
Taşımalı eğitim uygulamasındaki artış sürmektedir
Milli Eğitim Bakanlığı, çeşitli nedenlerle okula erişimde
sorunları yaşayan ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileriyle özel eğitime
ihtiyacı olan öğrencileri belirlenen okullara günübirlik taşımaktadır. Türkiye’de
24 yıl önce, 1989-1990 eğitim öğretim yılında sadece 2 ilde başlayan taşımalı
eğitim uygulaması, Türkiye’nin çağ atladığı, ekonomik olarak geliştiği
iddialarına karşın günümüzde Türkiye‘nin neredeyse bütün illerinde uygulanır
hale gelmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı‘nın (MEB), 1989 yılında sadece 2
ilde, 305 ilköğretim öğrencisiyle başlattığı ve günümüzde kapsamı giderek
genişleyen taşımalı eğitimden, 2012-2013 eğitim öğretim yılında taşınan öğrenci
sayısı 810 bin 809 olmuştur.
2013-2014 eğitim öğretim yılı itibariyle toplam 23 bin 880 okul, 10 bin 551
merkez okula taşınmaya başlamış, taşınan ilkokul ve ortaokul öğrenci sayısı bir
önceki yıla göre 25 bin artarak 825 bine çıkmıştır.
Sonsöz
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2013-2014 Örgün Eğitim
İstatistiklerini tek başına 4+4+4 sonrasında okullarda yaşanan ve giderek derinleşen
sorunlardan, acil çözüm bekleyen okula başlama yaşına ilişkin sorunlar,
kalabalık sınıflar, okullarda yeterli altyapının olmaması, fiziki donanım
eksiklikleri, anadilinde eğitimin olmaması nedeniyle yaşanan sorunlardan
bağımsız ve ayrı değerlendirmek mümkün değildir.
Eğitimde 4+4+4 dayatmasının uygulanmaya başlanmasından bu
yana okullarda en çok gözlenen sorunlar; 72 ay öncesi çocukların hala okula
uyum sağlayamamaları, okula giriş çıkış saatleri, velilerden para toplama
uygulamalarının yaygınlığı, temizlik sorunu, imam hatiplerle ortak binaları
paylaşan okullarda öğrencilere yönelik çeşitli baskılar eğitim gündeminde ön
sıralardaki yerini korumaktadır.
Özellikle son 12 yıl içinde, eğitimin büyük ölçüde paralı
hale getirilmesine paralel olarak, eğitimde dini inançların istismarı ve dinsel
sömürüye kaynaklık eden kimi uygulama ve söylemlerin yaygınlaşması 4+4+4
düzenlemesinin diğer bir dikkat çekici yönünü oluşturmaktadır. AKP iktidarının
eğitim sisteminde yaşanan değişiklikler üzerinden bugüne kadar ortaya koyduğu
pratik, her türden dini inancı istismar ederek, çocuklarımızı ve toplumu “tek
din, tek mezhep” anlayışı üzerinden “tek tip” hale getirmeye çalışıp, sürekli
yeni kamplaşmalar yaratarak iktidarını sürdürmektir.
Zorunlu din dersleri uygulamasına ek olarak, 4+4+4 ile
zorunlu seçmeli derlerin getirilmesi ve buna bağlı olarak eğitim müfredatında
din derslerinin ağırlığının arttırılması, okullarda ibadet yerlerinin açılmak
istenmesi gibi girişimler, eğitim sistemini dört bir yandan kuşatmış ve
eğitimde yaşanan en temel soruların üzerini örten, bu anlamda iktidarın işini
oldukça kolaylaştıran bir işlev görmeyi sürdürmektedir.
Gerek 4+4+4 düzenlemesi ile eğitim sistemini kendi siyasal
çizgisinde biçimlendirmek isteyen AKP iktidarı gerekse, eğitim biliminin en
temel ilkelerini çiğneyerek 4+4+4 dayatmasını bütün eleştirilerek kulaklarını
tıkayarak hayata geçiren Milli Eğitim Bakanlığı eğitimdeki kaosun ve mevcut
karanlık tablonun baş sorumlularıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı, tüm topluma ve öğrencilerimize
böylesi bir kötülüğü yapmaktan vazgeçmeli, zaman geçirmeden eğitimde 4+4+4
dayatmasından vazgeçmelidir. Eğitim Sen, çocuk ve gençlerimizin geleceğinin
karartılmasına yönelik her girişim karşısında mücadelesini kesintisiz olarak
sürdürmeye kararlıdır.