SENDİKA
EğitimBirsen'in Talepleri
Eğitim-Bir-Sen Başkan Vekili Ahmet Özer, “2013-2014 eğitim-öğretim yılı sonu 17 milyonu aşkın öğrencinin karne heyecanıyla bitiyor. 28 Şubat bakiyesi 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin sonlandırılması ve eğitimin kesintili hale getirilerek kademelendirilmesi amacıyla hayata geçirilen, bazı çevrelerin 28 Şubat ruhunun yok edilmesi dolayısıyla tepki gösterdiği 4+4+4 Yeni Eğitim Sistemi, eğitim çalışanlarını ilgilendiren mevzuat çalışmalarında gecikmelerden etkilenmemiş, felaket tellallarına rağmen ikinci yılında başarı testini geçmiştir.” dedi.
Birinci dönem, Ülkemizde kadınların eğitim ve çalışma hayatının önüne konulan en büyük bariyer olan başörtülü kadınlara devlet eliyle şiddetin sembolü haline dönüşen, kamusal alan yalanının sona ermesi, 28 Şubat mağduru eğitim çalışanlarının görevlerine iadesi, toplum mühendisliği uygulaması olan andımız uygulamasının kaldırılması, okullarda imkânlar ölçüsünde ibadet yerleri tahsisi, yeni sisteme uygun okul dönüşümlerinin yapılması, Şube Müdürlüğü görevde yükselme sınavının yapılıp atamaların gerçekleştirilmesi, SBS yerine yeni uygulama olan TEOG’a geçilmesi, Öğretmenlerin ve bakanlık personelinin özlük hakları ile ilgili soru sorunlarını iletebileceği 444 9 446 numaralı özel danışma hattının uygulamaya geçirilmiş olması, eğitim çalışanlarının aile bütünlüğünün sağlanması amacıyla eş durumu tayinlerinde olumlu yaklaşımların sergilenmesi nedeniyle çözümün öne çıktığı bir dönem olmuştur. İkinci dönem 6528 sayılı Kanun sonrası gerekli mevzuat düzenlemeleri ile 652 sayılı KHK nedeniyle yapılması gereken ve bekletilen mevzuat güncellemelerine geç başlanması nedeniyle belirsizlikler olmuştur.
Milli Eğitimde yeni eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce özellikle çalışanlar açışından çözüme kavuşturulması gereken sorunlar yaz döneminde ortadan kaldırılmalıdır.
Taşra Teşkilatı Üst Yönetici Atamalarının Geri Kalanları İvedilikle Yapılmalıdır
6528 sayılı Kanun sonrasında Bakanlığın il ve ilçe teşkilatlarında üst görevlerdeki pek çok açık kadro halen atama beklemektedir. Yasa gereği Eğitim Uzamanı kadrosuna kaydırılan yöneticilerin yerine yeni/yeniden atamalar yapılmadığı için, belirsizlikler eğitimin son iki ayında işlerin oluruna bırakılmasına neden olmuş ve bu durum eğitime de olumlu yansımamıştır. Yeni eğitim öğretim yılına sorunsuz girilmesi için İl Milli Eğitim Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü atamalarının Haziran ayı çıkmadan öncelikle ve ivedilikle yapılması gerekmektedir.
TEOG Sınavları Sonuçlarının Geç Açıklanması Öğrencileri Mağdur Etmemelidir
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi olan TEOG’da sonuçların geciktirilmesi eğitimde stresi artırmış, dönem sonu iş ve işlemleri nedeniyle okul yönetimlerinde kaygılara neden olmuştur. TEOG Sınavlarının sonuçları öğrenci karnelerine yansıyacağından dönemin bitişine iki gün kala açıklanması birçok işin son iki gün içerisinde çözülmesi gibi bir zorunluluğa neden olmuş bu durum öğrenci, öğretmen ve okul idaresi üzerinde stresi artırmıştır. Bakanlık sistem sıkıntılarının yaşanmaması ve öğrencilerin mağdur olmaması için gerekli önlemleri almalıdır.
Yönetici Atama Yönetmeliği Geç Yayımlanmıştır Fakat Görevlendirmelerde Geç Kalınmamalıdır
Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik 10/06/2014 tarihli ve 29026 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çok daha önce yayınlanması beklenen yönetmeliğin bu kadar geç yayınlanması birçok belirsizliği beraberinde getirmiştir. Zira eğitim-öğretim yılının sona ermesiyle birlikte öğrenci ve öğretmenlerin yanında yöneticilerin de yaz dönemi izinlerini kullanacağı bir zaman diliminde yeni yönetmeliğin geç yayınlanmış olması ve içeriğinden hareketle kısa süre içerisinde sağlıklı bir şekilde yürütülememesi ihtimali belirsizlik oluşturmaktadır. Yeni yayınlanan yönetici görevlendirme yönetmeliği üzerindeki üzerinde ki yargı baskısı kalkmıştır. Anayasa Mahkemesinin yasanın okul yöneticiliklerini ilgilendiren kısmına ilişkin iptal kararı vermemesi Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve eğitim çalışanlarını önemli ölçüde rahatlatmıştır. Bu durum Bakanlığı rehavete kapılmaya değil iş ve işlemleri sistemli bir şekilde yürütmeye ve belirsizlikleri ortadan kaldırmaya sevk etmeli ve geç kalınmamalıdır
Öğretmen Atama Yer Değiştirme Yönetmeliği Acilen Çıkarılmalıdır
652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yayınlaması üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği hâlâ çıkmamıştır. Mezkûr yönetmelik özellikle isteğe bağlı il içi ve il dışı yer değiştirme, özür durumuna bağlı yer değiştirmelerde yaşanan sorunların çözümünde yetersiz kalmıştır. Yer değiştirme uygulamasında yaşanan atama sorunlarının en aza indirilmesinde becayiş sistemi ise olmazsa olmaz hale gelmiştir. Yönetmelik çalışmasına paydaşlarla birlikte son şekli verilmeli ve gerekli değişiklikler yapılarak bir an evvel yayınlanmalıdır.
Yeni Mağduriyetler Oluşmaması İçin Norm Kadro Yönetmeliği Biran Önce Yayınlanmalıdır
Eğitim sisteminde, okul dönüşümleri gibi önemli değişim süreçleri yaşanmasına rağmen, eğitim kurumlarındaki yönetici ve öğretmen normları ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadığından, işleyiş ve uygulamalara bağlı ciddi sorunlarla birlikte hukuki sorunların da yaşanmasına neden olunmaktadır. Binlerce öğretmen ve yöneticinin mağduriyetine neden olan norm kadro yönetmeliğinin, sadece öğretmen ve yöneticileri değil, bakanlığın diğer personelini de kapsayacak şekilde ivedilikle yeniden düzenlenmeli ve acilen çıkarılmalıdır.
Kariyer Basamakları Konusu Çözüme Kavuşturulmalıdır
Milli Eğitim Bakanlığı’nın en fazla yoğunlaşması gereken konulardan biri olan ve yılan hikâyesine dönen ‘öğretmenlerin kariyer basamakları’ ile ilgili çalışma, ne yazık ki hâlâ yapılmamıştır. 2004 yılında yasal düzenleme yapılan ve sınavlar sonucunda 2006 yılında ilk defa uzman öğretmenlik unvanı verilen kariyer basamakları uygulamasında, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası Bakanlığın gerekli adımları ivedilikle atmaması üzerine eşitler arasında bir eşitsizlik oluşmuştur. Diğer yandan, tezli yüksek lisans yapanların açtıkları on binlerce dava yerel mahkemelerde öğretmenlerin lehine sonuçlanmış, daha sonra ise Danıştay bu kararı öğretmenlerin aleyhine olacak şekilde reddetmiştir. On binlerce öğretmen mağdur durumdadır. Bu sorun, daha fazla zaman kaybedilmeden çözülmelidir.
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavları Ayrı Tarihlerde Yapılmalıdır
Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik yayınlanmış ve uzun yıllar yapılmayan şube müdürlüğüne yükselme sınavları yapılmıştır. Bu sınavın yapılmasını, eğitim çalışanlarının kariyer yükselmelerinde olumlu bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bununla birlikte memur ve şefliğe yükselmek için görevde yükselme, mühendis, tekniker ve teknisyenlik için unvan değişikliği sınavları farklı tarihlerde gerçekleştirilmeli, sınavlara ilişkin konu başlıklarıyla sınavdaki ağırlıklarını içeren kılavuz bir an önce yayınlanmalıdır.
Öğrencilerin İnanç Özgürlüğünü Sınırlayan Kılık Kıyafet Sorunu Çözülmelidir
Kasım 2012’de Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te yapılan değişiklikle imam hatip ortaokulları ve liseleri ile çok programlı liselerin imam hatip programlarında tüm derslerde kız öğrencilere hakları iade edilmiş, inancı gereği başını örtmek isteyen öğrencilere dayatmadan vazgeçilmiştir. Ortaokul ve liselerde ise sadece seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecekleri hüküm altına alınarak, ders merkezli özgürlük anlayışı gibi ucube bir yaklaşım meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Bakanlık, hiçbir öğrencinin inanç özgürlüğünü kısıtlamamalı, yönetmelikteki sınırlamayı kaldırarak, kız öğrencilerin haklarını toptan iade etmelidir.
Eğitim Çalışanlarına Anlamsız Kılık Kıyafet Sınırlanmaları Kaldırılmalıdır
Kamuda çalışan kadınlara devlet eliyle şiddet olan başörtüsü yasağını Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen ailesinin çeşitli eylem ve etkinlikleri sonrası 12 Milyon 300 bin imzayla toplum iradesini yansıtmasıyla ortadan kaldırılması hem kamuoyu hem de çalışanlar tarafından son derece olumlu karşılanmıştır. 1982 yılından kalma darbe döneminin iklimini yansıtan kamu personeline yönelik kılık ve kıyafet yönetmeliği topyekûn olarak değerlendirilmeli, bir an önce değiştirilerek, çalışanların saçı, bıyığı, ayakkabı topuk boyu, pantolonunun kumaşı, kazağının yakası gibi birçok gereksiz ve gülünç ayrıntılar ortadan kaldırılmalıdır.
Ek Ders Esaslarındaki Adaletsizlikler ve Birim Ücretinin Düşüklüğü Sorunu Çözülmelidir
Öğretmenlerin ek ders ücretlerine münhasır zam, uzunca bir süredir yapılmamış, ek ders esaslarında dengesizlik ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları sekiz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak metin mutlaka dikkate alınmalı, gerekli değişiklikler bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ek ders ücreti sorunu mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır. Ek ders ücreti ise hala 10 TL’nin altındadır. Ek ders ücreti en az 15 TL’ye yükseltilmeli, 6528 sayılı Kanun sonrasında oluşan yöneticilerin ek ders ücretlerine ilişkin “görevlendirme” ibaresi dolayısıyla yaşayabilecekleri problemlerinde önüne geçilmelidir.
Nöbet Görevlerine Ücret Tahakkuk Ettirilmelidir
Çoğu kurumda nöbetin bir karşılığı varken, eğitim hizmet kolunda bunun bir karşılığının olmaması adil değildir. Toplu sözleşme masasına taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenir’ teklifin yerine getirilmesi noktasındaki haklı talebimiz ek ders esaslarında değişikliği yapılarak karşılanmalıdır. Nöbet tutturulan öğretmenlerimize hiçbir ücret verilmemesi haksızlığına son verilmelidir. Öğretmenin nöbet görevi angarya olmaktan çıkarılmalı ve her nöbet günü için 4 saat ek ders ücreti verilmelidir.
Atanacak Öğretmen Sayısı Öğretmen Açığını Kapatmalıdır
Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. Bir yanda atama bekleyen yüz binlerce öğretmen ve diğer yanda yüz binden fazla öğretmen açığı bulunmaktadır. Ağustos’ta ataması yapılacak öğretmen sayısı en az 100 bine çıkarılmalı ve öğretmen eksikliği nedeniyle yaşanan sorunların önüne geçilerek yeni dönemin sorunsuz başlaması sağlanmalıdır.
17 milyonu aşkın öğrenci karne alan öğrenciden öğretmenlerin özverisini değerlendiren ve gayretleri sonucunu başarı sağlayan öğrencileri tebrik ediyoruz. Karnelerin öğrencilerin şahsında aynı zamanda veliye de verildiği gerçeğini hatırlatıyor karne dolayısıyla öğrencilere hiçbir şekilde karne sendromu yaşatılmamasını bekliyoruz
Başta öğretmenler olmak üzere, bütün eğitim çalışanlarını emeklerinden dolayı tebrik ediyor, 2014-2015 eğitim öğretim yılına, sorunsuz başlamak için mevzuat ve yönetici görevlendirmeleri eksenli sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğinin altını çiziyor yeni eğitim öğretim yılına sorunlar geride kamış şekilde başlamayı umut ediyoruz.