Sağlıklı bir toplumun yetiştirilebilmesi için sağlıklı bireylerin ortalıkta dolaşıyor olması gerekir. Bunu sağlayacak olan toplum liderleri sadece öğretmenler değildir. Ancak yadsınamaz bir gerçek var ki o da öğretmensiz bu işler olmayacaktır. Bu noktadan hareket ile MEB Teşkilatımızın merkez yöneticileri ile öğretmenler olmadan öğretmenlerimizi konuştuk. Zorunlu eğitim uygulamasının sancısız geçişi münasebetiyle öğretmenlerimiz başta olmak üzere Okul Yöneticilerimize ve sonra da taşra teşkilatının genel idare hizmetleri sınıfında yer alan bizlere teşekkür edildir. Öncelikle bakanlığımızın son bir buçuk yıl içinde yaptığı başarılı işler anlatıldı müsteşar yardımcımız tarafından. Sonra sırasıyla İnsan Kaynakları Genel Müdürümüz, TTK Grup Başkanı, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü Grup Başkanı ve Özel Öğretim Genel Müdürlüğü Grup Başkanı konuştu. Artvin, Rize, Bayburt, Gümüşhane, Giresun ve Trabzon İl Milli Eğitim Müdürleri ile bu illere bağlı tüm İlçe Milli Eğitim Müdürü arkadaşlarımız toplantıda hazır bulundular. Sadece Trabzon il merkezine bağlı okullardan beş okul müdürümüz de toplantıya davet edilmişti.

Öncelikle anlatım üslubu üzerine birkaç cümle söylemek istiyorum. Gerçekten empati kavramı yazımın burasına cuk oturuyor. Dinleyenleri son derece rahatsız eden emir kiplerinden oluşmuş cümlelerin ardı arkası kesilmedi. Bir konuşmacının jest ve mimikleri son derece rahatsız ediciydi.Alaylı cümlelerle dekonuşma süslenince ortaya sıkıntılı bir durum çıktı.Ancak özellikle Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürümüzün yumuşak ses tonu ve birlikte yapma eylemleri üzerine kurulu konuşması benim üzerimdeki tüm olumsuz havayı yok etti.Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Konuşmalarda öne çıkan konu başlıklarını kısaca özetlemek gerekirse;

- Zorunlu Eğitimin 12 yıla çıkartılması işlemlerinin çok kısa bir süre içinde tamamlanması

- Kılık Kıyafet Yönetmeliğindeki Değişiklerin gerekçeleri

- Okullarımız ile Üniversiteler arasında iş birliğinin güçlendirilmesi,

- Zümre çalışmalarıyla ilgili yeni düzenlemeler

- Okullar Hayat Olsun Projesinin İşletilmesi

- Okul Öncesi, İlkokul, ortaokul ve liselerimizde yapılması düşünülen yenililer

- Öğretmenlere yönelik yapılacak alan sınavları

- MEB Teşkilatlanması ile ilgili yapılan değişiklikler ve kazandırdıkları

- PISA sonuçları

- EBA, BİMER, ALO 147,E-OKUL, MEBBİS çalışmaları ve Yapılanlar

- AB Projeleri ile diğer tüm proje çalışmaları ve proje çalışmalarının önemi

- Kitap Yazma ve İnceleme Komisyonu Seçimi ve çalışmaları

- Özel Öğretim Kurumlarının Denetim ve Rehberlik Çalışmaları

- MEB Yatırımları

- SBS ve YGS, LYS verileri

- Mesleki Eğitimin Önemi ve Yeniden Yapılandırılması v.b. gibi konu başlıkları merkez teşkilatının üst düzey yöneticileri tarafından bizlerle paylaşıldı.

Sonrasında altı ilin İl Milli Eğitim Müdürleri kendi illerinde yaptıkları çalışmaları kısaca özetlediler. Oturumun üçüncü ve son bölümünde de İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile orada hazır bulunan Okul Müdürlerimize söz hakkı verildi. Trabzon ilinde İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak söz aldım. Sonra da birkaç İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ile üç Okul Müdürümüz söz aldılar. Paylaşımlarımızı kısaca ana başlıklarıyla özetlemek gerekirse;

- MEB Merkez Teşkilatı ile Taşra Teşkilatının birbirlerinden kopuk olduklarını ya da aralarında sadece formal bir yapının olduğunu,

- MEB taşra ile ilgili bir düzenleme yapacak ise bu düzenlemenin taşra yöneticileriyle paylaşılması gerektiğini,

- Yerel İmkânlarla çözümlenmesi istenen tüm konu başlıklarının artık karşılığı olan bir ödenekle yapılmasını,

- Kantin gelirlerinden İlçe katkı paylarının harcanamadığı, OAB Yönetmeliğinin ilgili maddesinin değiştirilmesi gerektiği,

- MEB Hizmetiçi Eğitim Planlamasında İlçe Milli Eğitim Müdürlerine sadece iki tane seminer hakkı verilmesinin bu yönetim kademesine verilen önemi gösterdiğini,

- İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürlerinin MEB teşkilatında nerede durduğu,

- Yönetici Atama görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin bir an önce çıkartılması liyakate uygun atamaların yapılmasını ve rotasyon uygulamasının mutlaka hayata geçirilmesini,

- 3600 Ek göstergenin tüm İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Şube Müdürleri ve Müdür Yardımcılarınayansıtılması gerektiğini,

- MEB Taşra Teşkilatının (özellikle ilçeler) İçişleri Bakanlığının yönetimi altında yok sayılmaması gerektiğini ve bununla ilgili mutlaka somut adımların atılmasını,

- İlçelerde memur ve diğer yardımcı personel ihtiyacının karşılanması,

- Eşit işe eşit ücret uygulamasının MEB taşra teşkilatı genel idare çalışanlarına pozitif yansıtılmasıgerektiğini(İlçe Yazı İşleri Md, İlçe Nüfus Md. İlçe Tapu Md. vb. maaşlarına bakınız)

- Demirbaş alımı, ihale iş ve işlemleri gibi teknik konuların teknik elemanlarca yapılmasını

- Okul Kurum Müdürlerimizin eğitim öğretim faaliyetlerine odaklanabilmesi için tüm angarya işlerden uzak tutulması gerektiğini,

- Haftalık Ders Saatlerinin taşımalı eğitime sekte vurduğunu, taşımalı eğitimde ilk orta ve lise çocuklarının birlikte taşınabilmelerinin sağlanması gerektiğini,

- Araç bulunamayan yerlerde araç kriterleriyle ilgili esnekliğin sağlanması gerektiğini,

- MEB teşkilatının üst düzey yöneticilerinin taşra yöneticileri olan bizlerin sesine kulak vermeleri gerektiğini ifade ettik. Ayrıca mevzuatımızın bir kısmının yöneticilerin elini kolunu bağladığı da ifade edildi.

Sonuçta toplantının başlangıcı olumlu bir havada start almadı ama bitişi güzeldi. En azından yakın zamana kadar iki ayrı uç gibi duran MEB merkez ve taşra teşkilatları kucaklaşma fırsatı buldu. Gönlümüz bu tür etkinliklerin çoğaltılması ve fildişi kulesinde kendini gören yöneticilerin olmadığının herkese gösterilmesidir. Gönlümüzden geçen; insani değerleri sürekli ön planda tutan ve ekip ruhuyla yanıp tutuşan yöneticilerin iş başında olmasıdır. Kariyer ve Liyakat çok önemli iki kavram olarak hayatımızda yer edinmelidir. Hesaba çekmeye meyilli, kendi egolarını yenememiş, kibir ve gururun zirvelerinde gezinenlere hesaba çekileceklerini hatırlatmak isterim. Yüce Mevla yardımcımız olsun.

Saygı ve muhabbet ile…

İrfan ERTAV/Eğitim Lideri