SENDİKA
Eğitim-Sen: "Eylemimiz, Baskı ile Engellenmeye Çalışılıyor!"
Eğitim Sen olarak, okullarda laik eğitim anlayışıyla temelden çelişen kimi uygulamalara dikkat çekmek, eğitimde dinsel simge ve söylemlerin kullanılması başta olmak üzere, eğitimin içeriğinin gericileştirilmesine karşı demokratik tepkimizi göstermek için bugün Türkiye`nin dört bir yanında başlatmış olduğumuz "okula eşofmanla gitme" eylemimize yoğun katılım olmuştur.
Eğitim Sen genel merkezine gelen bilgiler, Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı eğitim yöneticilerinin eyleme katılan üyelerimize yönelik olarak yoğun bir baskı yapmaya başlamışlardır. Üyelerimizin okul yöneticilerinin odalarına çağırarak "sarı zarf" verilmesi ve sözlü tehdit gibi uygulamaların başta İstanbul olmak üzere, İzmir, Gaziantep ve Kırıkkale`de yoğun olarak yaşandığı tespit edilmiştir. Balıkesir`de daha da ileri gidilerek, okullara resmi polisler gönderilmiş ve okullardan hangi öğretmenlerin okula eşofmanla geldiğinin bilgisi istenmiştir. AKP hükümetinin ve Milli Eğitim Bakanlığının bilgisi dahilinde hayata geçirildiği çok açık olan bu tür fiili baskılar ile demokratik tepkimizi bile göstermemize tahammül edilmemiş olması dikkat çekicidir.
Bugün Eğitim Sen`in en demokratik hakkı olan bir eylemi engellemeye çalışanlar, hak ve özgürlükleri sadece kendileri gibi düşünenlerden, kendi siyasal ve ideolojik amaçları doğrultusunda hareket edenlerden ibaret gördüklerini bir kez daha göstermişlerdir.
Milli Eğitim Bakanlığı`nın pedagojik kaygılardan çok, tamamen ideolojik bir yaklaşımla gündeme getirdiği kılık kıyafet yönetmeliğinin iddia edildiği gibi serbestlikten çok, yasaklayıcı hükümlerinin olması kabul edilemez. Dolayısıyla serbest kıyafet uygulaması ile dini duyguların sömürüsünü kılık kıyafet serbestliği üzerinden meşrulaştırmak kesinlikle birbirine karıştırılmaması gereken konulardır.
Eğitim Sen`in 5 Aralık eyleminin kamuoyuna sadece "türbana karşı yapılmış bir eylem" olarak yansıtılması, sendikamızın eğitim sisteminde yıllardır sistematik olarak yaşanan dinselleştirme adımlarına karşı gösterdiği tepkinin bilinçli olarak çarpıtılması ve toplumda bu konu üzerinden yeni bir kamplaşma yaratılması amacı taşımaktadır.
5 Aralık eylem kararı, kılık kıyafet yönetmeliğinin yayınlanmasından çok önce alınmış ve kamuoyuna açıklanmıştır. Dolayısıyla sendikamızın eğitimde yaşanan temel sorunlar çerçevesinde hayata geçirdiği eylem programı ve son değişikliklerle ilgili görüşlerinin, "okullarda tek tip kıyafetin savunulması" olarak anlaşılması ya da bu yönde geliştirilen söylemlerin kullanılması kesinlikle sendikamızın görüşlerini yansıtmamaktadır.
Eğitim Sen`in tarihi her tür dayatmaya, hangi ad ve biçim altında olursa olsun insanların tek tipleştirilmesine karşı yürütülen mücadele örnekleri ile doludur. Dolayısıyla Eğitim Sen`in savunduğu ilke ve değerler açısından, siyasi iktidarın sömürüyü meşrulaştırmak için dini istismar etmesi, eğitimde yaşanan yoğun dinselleştirme ve serbestlik adı altında yeni bir "tek tipleştirme" girişimlerine karşı sessiz ve tepkisiz kalmamız beklenemez.
Tekrar hatırlatmak isteriz ki 5 Aralık eylemimiz, eğitim sisteminde yaşananlara ve MEB yöneticilerinin dini yaşam biçimini sembolize eden simgelere gösterdikleri toleransa karşı ortaya konulan demokratik bir tepkidir. Amacımız iktidarın okullarımızı ve tüm toplumsal yaşamı kuşatan anti demokratik ve tek tip zihniyet yaratma amaçlı uygulamalarını protesto etmektir. Eğitim Sen`in eylemi, eğitim sistemi üzerinden toplumda yeni çatışma ve kamplaşmaların yaşanmasına izin verilmemesi adına yapılan demokratik bir tepki olarak görülmelidir.
Eğitim Sen olarak toplumdaki hiçbir demokratik hak talebinin iktidar tarafından dikkate alınmadığı bir ortamda, öğrencilerimizi özgürleştirici demokratik bir eğitim ortamının oluşması mücadelesini verirken aynı zamanda toplumun tek tipleştirilmesine ve dinin alet edilmesine de sonuna kadar karşı çıkacağız.
Eşit, özgür ve laik eğitimden ilkesel olarak asla taviz vermeyeceğimizi, siyasi iktidarın sömürüyü meşrulaştırmak için dini istismar etme girişimlerine karşı sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızı iktidara bir kez daha hatırlatıyoruz! Eğitimin niteliksizleştirilmesine, bilim dışı ve anti-laik uygulamalara, itaatkâr öğrenci, itaatkâr öğretmen yaratılmasına karşı olan tüm eğitim emekçilerini her türlü ideolojik dayatmaya karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz.