SENDİKA
Eğitim-Sen: "Barış İçin Karakollara İhtiyacımız Yok"
Dün Diyarbakır`ın Lice ilçesine bağlı Kayacık Köyü`nde yürüyüş yaparak karakol inşaatını protesto eden köylülere, askerler tarafından açılan ateş sonucu 18 yaşındaki Medeni Yıldırım hayatını kaybetti; 3`ü ağır olmak üzere 10 kişi yaralandı.
Diyalog ve müzakere yoluyla barış sürecinin başladığı dönemde meydana gelen olay, 11 yıllık AKP iktidarının Türkiye`nin demokratikleşmesi konusunda tutumunu bir kez daha göstermiştir. Demokratik taleplerin yaygın bir şekilde tartışılmaya açılması beklenen bu süreçte; meşru ve haklı taleplerini demokratik biçimde ifade eden sivil ve silahsız köylülere, eylemi bitirip geri dönerken hedef gösterilerek ateş açılması kabul edilir değildir. ‘Gezi Parkı` eylemlerine gösterdiği tutumla birlikte gelişen bu olay, iktidarın halkın özgürlük, barış ve demokrasi taleplerini görmezden gelmeye çalıştığını göstermektedir.
Demokratikleşme konusunda halkların taleplerini ciddiye almayan; onları "çapulcu", "terörist" diye aşağılayan; demokratik hakkını kullanan kesimlere güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddeti ‘destan yazdılar` diye savunan, sokağa çıkarak meşru taleplerini savunanlarla dış mihrakların bağlantısını kurmaya çalışan iktidar; Türkiye`nin demokratikleşmesi için henüz hiçbir somut adım atmamıştır. Gezi Parkı eylemlerinde demokratik şekilde sokakları dolduranlara orantısız şiddet uygulanmakta; başlatılan "cadı avı"nda birçok kişi tutuklanmaktadır. 4 kişinin ölümüne, binlerce kişinin yaralanmasına rağmen hükümet hâlâ adım atılmamıştır. Aynı tutum 30 yıldır düğüm haline gelen Kürt sorununun çözüm sürecinde de gösterilmektedir. 30 yıldır süren savaştan sonra, barışın kalıcılaşması ve toplumsallaşması için uygun zemin inşa etmek yerine barajlar ve karakollar inşa etmek tercih edilmektedir. Sendikal faaliyetlerinden dolayı tutuklanan sendikacıların, yaptıkları haberlerden dolayı cezaevlerini dolduran gazetecilerin, demokratik siyaset yaptığı için hüküm giyen mahkûmların serbest bırakılması beklenirken tersi olmaktadır. Roboski`de 34 vatandaşın öldürülmesiyle ilgili ailelerine verilen cezalar, Bingöl`de yaşanan tecavüz olayında şüpheli askerlerin serbest bırakılması iktidarın samimiyetini sorgulanır hale getirmiştir. En son dün Lice`de yaşanan katliam, demokratikleşme ve barış sürecinin ilerlemesi için iktidarın üzerine düşenleri yerine getirmediği takdirde; Türkiye`nin her yerinde demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesinin yükseltileceğini göstermiştir. Yıllardır; emek, demokrasi ve barış mücadelesi veren Eğitim Sen olarak bu mücadelede yer alacağımızı belirtiriz.
Başta karakolda görev yapan askerler olmak üzere komutan, kaymakam ve vali olmak üzere halka saldırandan hesap sorulmalıdır. Gezi Parkı eylemlerinden sonra geri adım atarak referandum yapılacak diyen Başbakan; bölgede halk istemediği halde yapılan baraj ve karakol inşaatları için de referandum yapmalıdır. Türkiye`nin demokratikleşmesi için sokakta demokratik ve meşru şekilde hakkını arayan tüm kesimlerin taleplerine kulak verilmelidir. Barışın toplumsallaşması için siyasi mahkûmların serbest bırakılmalı, anadilde eğitim, sağlık hizmetleri verilmeli, seçim barajı düşürülmelidir.