SENDİKA
Eğitim İş Hükümeti Protesto Etti
Eğitim-İş, hükümetin 2013 bütçesini TBMM önünde protesto etti, halkı daha da yoksullaştıracak savaşın ve rantın bütçesinin derhal geri çekilmesi talebinde bulundu.
TBMM Dikmen kapısı önünde toplanan Eğitim-İş üyeleri, Soyan devlet değil, sosyal devlet, Yoksulluk bütçesine hayır, Savaşa değil eğitime bütçe, Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek, Emekçi düşmanı hükümet istemiyoruz, AKP'den hesabı öğretmenler soracak, Üreteniz, güçlüyüz, kazanacağız Zam, zulüm, işkence işte AKP sloganları attı. Eyleme, CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı İsmail Tutoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Kadınları Derneği ve Ulusal Eğitim Derneği yönetim kurulu üyeleri de katıldı.
Eğitim-İş Genel Sekreteri Şenol Eyüboğlu, burada yaptığı basın açıklamasında, emekçilerin, eğitimden sağlığa, ulaşımdan haberleşmeye kadar birçok alanda yaşamını doğrudan etkileyecek olan AKP'nin 2013 bütçesinin, geçmiş yıllardaki bütçeler gibi yeni zam ve vergilerden oluşarak emekçi ve yoksul halk kesimlerini daha da sefalete sürükleyeceğini söyledi.
Bütçelerin sadece gelirler ve giderlerden oluşan bir bilanço olmadığını, siyasal iktidarın halka, emekçilere bakışını da yansıttığını vurgulayan Eyüboğlu, Bu haliyle TBMM'de görüşülmekte olan 2013 bütçesi, yüzünü egemenlere sırtını halka ve emekçilere dönmüş tam anlamıyla bir yoksulluk bütçesidir. Bu bütçe halkın bütçesi değildir. Yer altı ve yerüstü kaynaklarımızı küresel sermayeye peşkeş çeken, ülke ekonomisini sıcak parayla ayakta tutan, üretimi değil tüketimi esas alan politikalar izleyen AKP hükümeti, neoliberal devlet anlayışı ile eğitim, sağlık, barınma ve çalışma hayatına yönelik kamu hizmetlerini özelleştirerek gelir dağılımındaki uçurumu daha da derinleştirmektedir dedi.
Eyüboğlu, 2013 bütçesinin, AKP hükümetinin toplumsal muhalefeti baskı altında tutmaya yönelik güvenlik
harcamalarının hangi boyutlara vardığını da gösterdiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
Emekçilerden topladığı vergilerle Ortadoğu'da emperyalizmin taşeronluğunu yapan AKP'nin bütçesi, Suriye'ye yönelik izlenen savaş politikaları ile savaş harcamalarının büyüdüğünü, sosyal harcamaların ise giderek küçüldüğünü ortaya koymaktadır.
Bütçede dikkat çeken en önemli konulardan biri de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın öngörülen devasa büyüklükteki bütçe giderinde görülmektedir. 2012 yılında 3 milyar 891 milyon liralık bütçeye sahip olan Diyanet'e 2013 yılı bütçesinden 4 milyar 604 milyon lira ayrılmıştır. Böylece bu kurum 2013 yılı bütçesi kapsamında 11 bakanlık bütçesini geride bırakmıştır.
AKP BÜTÇESİNDE EĞİTİME YER YOK
Yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden AKP hükümetinin, sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlayarak eğitim harcamalarının yükünü yine velilerin ve hayırsever vatandaşların sırtına yüklediğini belirten Eyüboğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmış gibi görünse de MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderlerine ayrılmıştır. Bütçeden, yatırımlara ayrılan pay sürekli düşmüş, 2002'de yatırımlara yüzde 17 pay ayrılırken 2013'te bu oran yüzde 8'lere düşmüştür.
Eğitimde 4+4+4 dayatmasının 4 yıllık maliyetinin 40 milyar TL olduğu düşünüldüğünde, 2013 bütçesinde öngörülen rakamlarla kronik hale gelen alt yapı sorunları, personel ve öğretmen açıkları gibi sorunları çözmek mümkün görünmemektedir. Bütçede, eğitimin geliştirilmesine ve planlanmasına da yeterince kaynak ayrılmamıştır.
Görünen o ki eğitimi devletin sırtında bir yük olarak gören AKP hükümeti, eğitim kurumlarını birer ticarethaneye', okul müdürlerini tüccara', öğrenci velilerini ise müşteri' durumuna düşürmektedir.
Eyüboğlu, öngörülen milli eğitim bütçesi ile okul öncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yüksek öğretimde okullaşma oranını yukarı çekmenin olanaksız olduğunu vurguladı ve Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik ve öğretmen açığı büyümektedir. 2013-2014 eğitim öğretim yılı için ilköğretimde ek derslik ihtiyacı 36 bin 45, maliyeti ise 6 milyar 325 milyon TL'dir. Liselerde ek derslik maliyetinin de 14 milyar 958 TL olduğunu dikkate alırsak, MEB bütçesinde yatırımlara ayrılan 3 milyar 952 bin TL'lik payın ne kadar yetersiz olduğu anlaşılmaktadır dedi.
Okul yetersizliği ve derslik açığının yanında, acil çözüm bekleyen en önemli sorunun, öğretmen açıkları olduğuna dikkat çeken Eyüboğlu, Ancak MEB, öğretmen açığını mevsimlik işçi istihdamına benzer bir anlayış üzerinden kadrosuz öğretmenlerle kapatma yoluna giderek, kalıcı çözümlerin uzağında kalmakta, eğitimde ve eğitim kadrolarındaki sürekliliği sekteye uğratmaktadır. Bu haliyle Türkiye, 2013 yılında da milli eğitime ayırdığı bütçe açısından OECD ülkelerinin gerisinde kalmış, eğitime en az pay ayıran ülkeler arasında yer almaktan kendini kurtaramamıştır şeklinde konuştu.
Eyüboğlu, gecekondu yapar gibi her ile her gün bir üniversite açan AKP iktidarının üniversitelere de genel bütçeden yeterli payı ayırmadığını söyledi ve şöyle konuştu:
2002 yılında 76 üniversite için ulusal gelirin yüzde 0.90'ı ayrılırken, 2013 yılında ise 168 üniversiteye karşılık milli gelirin sadece yüzde 0.97'si ayrılmıştır. Gerekli altyapı ve akademik kadrolar oluşturulmadan kurulan üniversiteler, bilim üreten kurumlar olmaktan çıkarak, neredeyse ticari mantığa hizmet eder hale getirilmekte ve bilimsel eğitim adeta metalaştırılmaktadır. Üniversitelere yeterli kadro ayrılmamakta, var olan kadrolar ise politik ortamın ürettiği anlayış nedeniyle özgürlük alanını yavaş yavaş yitirmektedir. Aynı zamanda 2013 yılı yükseköğretim bütçesi taslağına göre üniversiteler kendi başlarının çaresine bakacaklar, kaynaklarını kendileri yaratacaklardır. Bu anlayışla, özerk demokratik üniversite anlayışından bahsedilemez.
Kısacası, eğitime ayrılan bütçe rakamları siyasal iktidarın eğitime bakışını göstermektedir. Bu bakış, eğitimi özelleştirme, eğitimin yükünü yoksul halkın sırtına yükleme bakışıdır. Öngörülen milli eğitim bütçesiyle parasız, nitelikli ve herkese eğitim anlayışının yaşama geçirilmesi mümkün değildir.
Eğitim-İş olarak, halkı daha da yoksullaştıracak, emekçiyi ezecek, emeği sömürecek; savaşın, rantın ve yoksulluğun bütçesinin derhal geri çekilmesini istiyoruz diyen Eyüboğlu, emekten ve halktan yana bir bütçe için; tüm demokratik kitle örgütlerini ve halkı birlikte mücadele etmeye çağırdı.