SENDİKA
Eğitim-iş Greve Gidiyor
Eğitim-iş Greve Gidiyor
23 Şubat 2014, Pazar
Eğitim-iş Kırklareli Şubesi 22 Şubat Cumartesi günü Öğretmenevi önünde Kültür Anıtpark’da yaptığı basın açıklamasında Torba Yasa’nın TBMM Genel Kurulu’na geldiği gün iş bırakacaklarını söyledi.
İl Genel Meclis Başkanı Behçet ŞEN, CHP Demirköy İl Başkanı Tarık SAYILGAN’ın da destek verdiği basın açıklamasını Şube Başkanı Hayri GİRGİN yaptı.
GİRGİN, AKP iktidarı, eğitimde tarihin en kapsamlı tasfiye operasyonu için düğmeye basmıştır diyerek, kapalı kapılar ardında hazırlanan bu tasarı, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması tartışmaları bahane edilerek siyasi iktidarın eğitimde özelleştirme, yerelleşme ve kadrolaşma hamlelerinin doruk noktası olduğunu ifade etti.
GİRGİN açıklamasının devamında şunları söyledi:
İktidara geldiği günden bu yana Bakanlık kadrolarını kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda defalarca değiştiren AKP, eğitim kurumlarımızdaki yüz binleri bulan müdür ve yardımcılarının da tamamını görevden almayı hedeflemektedir. Tasarıda, yeni yönetim kadrolarının valiler aracılığıyla okul ve kurumlarda görevlendirilmesi öngörülerek, kadrolaşmanın yanı sıra eğitimde yerelleşmenin de önü açılmaktadır. Eğitimde yerelleşmenin, öğretmenlere mülakat uygulamasıyla birlikte zamanla öğretmen atamalarında belirleyici olacağı açıktır.
Öte yandan yasa tasarısında, Cumhuriyetimizin en önemli kurumlarından biri olan Talim Terbiye Kurulu’nun görev yetkileri, “Bakanlıkta iki başlılık yarattığı” gerekçesiyle Milli Eğitim mevzuatı konusunda “karar vermekten” “görüş bildirmeye” çevrilmektedir. Eğitim tarihimizle özdeş Talim ve Terbiye Kurulu’nun içini boşaltan Hükümet, şimdi de Kurulun yetkilerini budayarak MEB’de tek adamlık anlayışını yerleştirmek istemektedir.
Eğitim-İş olarak; yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’na geldiği gün, üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı belirtiyor, tüm milletvekillerini, tasarının Meclis’ten geçmemesi noktasında duyarlı olmaya, bir kişinin ya da bir partinin değil milletin vekili olduklarını ispatlamaya davet ediyoruz.
Ulusumuzun geleceğini belirleyen eğitim gibi önemli bir konuda, böyle bir oldu bittiyi kabul etmemiz mümkün değildir. Eğitimin planlanmasının toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir konu olması nedeniyle; tüm sendikaların, tüm demokratik kitle örgütlerinin, kısacası tüm Türkiye’nin bu soruna sahip çıkması gerekmektedir. Bu nedenle Genel Merkezimiz, mücadeleyi birlikte örmek için eğitim iş kolunda örgütlü sendikalara ortak eylem çağrısında bulunmuştur. Biz de yerellerde, “demokratik, laik, bilimsel ve kamusal” eğitim hakkını savunan herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Basın açıklamasının ardından hazırlanan bültenler Karaumurbey Caddesi ve Zincirlikuyu Caddesinde dağıtıldı.
İl Genel Meclis Başkanı Behçet ŞEN, CHP Demirköy İl Başkanı Tarık SAYILGAN’ın da destek verdiği basın açıklamasını Şube Başkanı Hayri GİRGİN yaptı.
GİRGİN, AKP iktidarı, eğitimde tarihin en kapsamlı tasfiye operasyonu için düğmeye basmıştır diyerek, kapalı kapılar ardında hazırlanan bu tasarı, dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması tartışmaları bahane edilerek siyasi iktidarın eğitimde özelleştirme, yerelleşme ve kadrolaşma hamlelerinin doruk noktası olduğunu ifade etti.
GİRGİN açıklamasının devamında şunları söyledi:
İktidara geldiği günden bu yana Bakanlık kadrolarını kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda defalarca değiştiren AKP, eğitim kurumlarımızdaki yüz binleri bulan müdür ve yardımcılarının da tamamını görevden almayı hedeflemektedir. Tasarıda, yeni yönetim kadrolarının valiler aracılığıyla okul ve kurumlarda görevlendirilmesi öngörülerek, kadrolaşmanın yanı sıra eğitimde yerelleşmenin de önü açılmaktadır. Eğitimde yerelleşmenin, öğretmenlere mülakat uygulamasıyla birlikte zamanla öğretmen atamalarında belirleyici olacağı açıktır.
Öte yandan yasa tasarısında, Cumhuriyetimizin en önemli kurumlarından biri olan Talim Terbiye Kurulu’nun görev yetkileri, “Bakanlıkta iki başlılık yarattığı” gerekçesiyle Milli Eğitim mevzuatı konusunda “karar vermekten” “görüş bildirmeye” çevrilmektedir. Eğitim tarihimizle özdeş Talim ve Terbiye Kurulu’nun içini boşaltan Hükümet, şimdi de Kurulun yetkilerini budayarak MEB’de tek adamlık anlayışını yerleştirmek istemektedir.
Eğitim-İş olarak; yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’na geldiği gün, üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakacağımızı belirtiyor, tüm milletvekillerini, tasarının Meclis’ten geçmemesi noktasında duyarlı olmaya, bir kişinin ya da bir partinin değil milletin vekili olduklarını ispatlamaya davet ediyoruz.
Ulusumuzun geleceğini belirleyen eğitim gibi önemli bir konuda, böyle bir oldu bittiyi kabul etmemiz mümkün değildir. Eğitimin planlanmasının toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren bir konu olması nedeniyle; tüm sendikaların, tüm demokratik kitle örgütlerinin, kısacası tüm Türkiye’nin bu soruna sahip çıkması gerekmektedir. Bu nedenle Genel Merkezimiz, mücadeleyi birlikte örmek için eğitim iş kolunda örgütlü sendikalara ortak eylem çağrısında bulunmuştur. Biz de yerellerde, “demokratik, laik, bilimsel ve kamusal” eğitim hakkını savunan herkesi birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Basın açıklamasının ardından hazırlanan bültenler Karaumurbey Caddesi ve Zincirlikuyu Caddesinde dağıtıldı.