Sırada kim var?

Devlet ne başörtülüye de başı açığa dayatma yapmaması gerektiğini söyleyen Yalçın şu ifadeleri kullandı: “Tanımlama aymazlığını bırakıp tanıma erdemini kuşanmalı. Kamusal alan yalanını son bulmalı. Başörtülü öğretmenle öğretmene 11 yıl sonra geçit veren Danıştay kararına itiraz eden MEB hukuk müşavirliğinde deprem domino etkisi yaptı. Sıradaki kim? Merak ettiğim şu. Olay bir öğretmenle sinirli değilmiş. Bu skandal nasıl bu kadar gizli kaldı.” 

Bireysel mücadeleyle olmayacağı görüldü

Uzun süredir devam eden MEB’in başörtüsü karşıtlığının bu kadar uzun süre gizli kalmasını anlayamadığını söyleyen Yalçın, “Sendika üyesi olmayanlar bir kez daha düşünmeli Sendika üyesi olanların bu durumunun gizli kalması imkânsız. Bizde bir tane bile yok. Bireysel mücadelede kol kırılmış yen içinde kalmış yani. Bizde bırakın Danıştay kararını İdari Mahkeme kararı bile kamuoyuna yansıtılır. Hukuksak kılıf giydirilen ideolojik dayatmalar deşifre edilir.” 

Suç sadece müşavirde değil

Twetter hesabından sendikanın tepkisinin yetersizliğine yönelik eleştirilere de cevap veren Yalçın “Ben Genel Bas. Yardımcısıyım. Verdiğim tepki ayni zamanda kurumun refleksini yansıtır. Ben olaydan haberdar olup mücadele etmesi gerekirken müdahale bile etmeyen Genel Mudurun"karari siz verin" diye yazı yazmasını da yadırgadım. Biz öğrendiğimizde konuşuyorsak, Din Öğretimi Genel Müdürü öğrendiğinde neden susuyor? Dinçer ve Emin Zararsız’ın haberi var mıydı? Sayın Nabi Avcı ve Müsteşar Yusuf Tekin Bey'in haberinin olmadığı bilgisi kamuoyuna yansıdı. Öğrendiklerinde müdahale ettikleri görülüyor. Eğer bu Bakanlar ve Müsteşarların bilgisi dâhilinde yapıldıysa bunlar ortaya çıkması lazım. Suç sadece müşavirlerin değildir helalde? Biz emir kuluyuz diyenler konuşmalı. Emir kuluyuz diyerek Sis’lik yapılıyorsa onu bilmeliyiz. Yok, eğer emir verenler varsa onu da bilmeliyiz. 

Yalçın attığı twette şu şekilde devam etti:

Herkes bu olayda kendi vebalini öder. Biz kimsenin vebaline girmek istemeyiz. Mazlumun vebaline girenlemede asla sessiz kalmayız

659 şayili KHK’de verilen yetkiyi kullanmayan Hukuk Müşavirleri, bu davalarda ne gibi hukuki fayda mülahaza etmişler onula merak ediyorum

Yetkisini kullanmayanlar "biz ne yapalım, biz emir kuluyuz" demek yerine eğer yetkiyi kullanma diyen ve emir veren varsa onu söylesinler Emir vereni söylediklerinde eğer tepki vermez ve sessiz kalırsak o zaman biz susalım, onlar konuşsunlar. Bunlar samimi değiller desinler.

Fakat gördüğüm o ki; 659 şayili KHK’deki yetkiyi ve ruhsatı kullanmayanlar, tabiri caizse gözyaşlarını ve milleti kullanmaya çalışıyorlar.

Eğitim Bir Sen ve Memur Sen ailesi olarak 12 Milyon 300 bin imzayı spor olsun diye toplamadık. Sivil itaatsizliği de artistlik için yapmıyoruz.

GAZETEKAMU / ÖZEL HABER