Eğitim-Bir-Sen olarak ‘insanı ilgilendiren her şeyde tarafız’ diyerek çıktığımız sendikal yolculukta, hiçbir haksızlığa sessiz kalmadık; haklının yanında, haksızın karşısında durduk hep.

Eğitim çalışanlarının özlük haklarının mücadelesini verirken, mazlumları, hakkı gasp edilenleri unutmadık. Katil devlet İsrail’in Filistinlilere bomba yağdırmasına, zulme uğrayan Arakanlı Müslümanlara, açlıkla boğuşan Afrikalılara, depremzede Vanlılara, Selzede Samsunlulara duyarsız kalmadık; eylemlerle, yardım kampanyalarıyla onların imdadına yetiştik.

Üniversite kapılarından çevrilen, ‘ikna odaları’na alınarak en temel hakkından vazgeçilmeye zorlanan başörtülü kızların feryatlarına kayıtsız kalmadık. Ayrıcalığa ve ayrımcılığa ‘hayır’ dedik, demeye de devam ediyoruz.

Devletin, kadının başını kapatarak TBMM’ye gelmesini, kamu hizmetinde görev almasını yasaklayarak şiddet uygulamasına, üniversitede rektörlerin lütfuyla başlarını örtebilen kızların, başlarını açmadan kamuda görev yapamamalarına, cinsiyet ayrımına ‘hayır’ demek için TBMM önünde başlattığımız eylemlilik sürecini, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, 81 ilde alanlara çıkarak devam ettiriyoruz.

Türkiye’nin, inancının gereği başını örten kızların eğitim haklarının ellerinden alınması, başörtülü kadınların çalışma hayatının dışına itilmesi ve TBMM’de temsil edilmemesi ayıbından kurtulması için alanlarda, ‘Adalet, Eşitlik ve Özgürlük’ için haykıracağız.

Çağdaşlaşma adına elimizden alınan, alınmaya devam edilen haklarımızı geri almak, hak ettiğimiz, özgür ve kendine yeten bir hayat için herkesi bu anlamlı günde ‘Kamuda Başörtüsüne Özgürlük’ için yapacağımız eyleme destek vermeye çağırıyoruz.