KAMU
Düşük gelirli memurlara konut yardımı
Daha önce bu köşeden lojmanlarla ilgili sıkıntıları sıraladık ama kimseden ses çıkmadı. Birçok kamu görevlisi evi olduğu halde lojmana müracaat etmekte ve lojman çıkınca da evini kiraya vermektedir. Kimisi de kurumunun lojmanı olduğu halde beğenmediği için lojman kiralattırmaktadır.
Düşük ücretli memurlara böyle imkânlar sunulmadığı için yüksek ücretli memura verilen kiralık lojmanlar veya görev tahsisli lojmanlar bir nevi örtülü yardım yerine geçmektedir. Bu yardım özellikle de görev tahsisli lojmanlarda oturma hakkı olanlar için çantada kekliktir. Allah uzun ömür verirse emekli oluncaya kadar bu lojmanda oturmasına ve evlerini de kiraya vermesine kimse bir şey diyemez. Hal böyle iken ve daha önce bu konuda birçok kez yazmış olmamıza rağmen niçin sendikaların konuyu yeterince gündeme getirmediklerini ve binlerce gelir düzeyi düşük memurun yanında olmadıklarını doğrusu anlamakta güçlük çekiyoruz.
Lojman kiralama bedellerine niçin kısıtlama getirilmez
Kamu Konutları Yönetmeliği'nin kiralama suretiyle konut sağlanmasını düzenleyen 4'üncü maddesinde hangi makamda bulunanlara ve hangi hallerde lojman kiralanabileceği belirtilmiştir. Buna göre bütçelerinde yeterli ödeneğin bulunması kaydıyla, bağlı ve ilgili bulunulan bakanlığın teklifi, Maliye Bakanlığı'nın uygun görüşü üzerine Başbakanlık'tan izin alınması suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının diğer personeli için de konut kiralanabilmektedir. Kiralanan lojmanların kira bedellerinin yüksekliği kamu vicdanını rahatsız etmektedir ama muhataplarını rahatsız etmemektedir.
Bütçe Kanunu'nda yapılacak bir düzenlemeyle kamu kurumları tarafından kiralanan lojmanlar için ödenecek kira bedellerine bir sınırlama getirilmelidir ve en azından 500 TL'nin üzerinde lojman kirası kamu tarafından karşılanmamalıdır. Ya da evi olmayan düşük maaşlı memurlara kira yardımı yapılmalıdır. Gariban memurlar lojman olmadığı için kira köşelerinde sürünürken biz de kurum lojmanı olduğu halde bunu beğenmeyenlerin 3.000 TL'nin üzerinde kira bedelleri ödettirdiğini yazmaya devam eder dururuz. Ne yapalım biz de böyle küçük işlerle uğraşıyoruz.
40 yıl kamu konutunda oturan memurlar var
? Birçok kamu personelinin çok sayıda evi olmasına rağmen evini kiraya vererek görev tahsisli lojmanda oturmaktadır. Lojmanların amacı evi olmayan memurlara imkân sağlayarak onların mağduriyetlerinin bir nebze olsa da giderilmesini sağlamaktır. Ancak uygulamada çivinin çıktığını ve amaç dışı uygulamaların istisnadan ziyade esas olduğunu görüyoruz. Daha da vahimi ise bu durumun rahatsızlık oluşturmamasıdır.
Evi olanların lojmanda oturmalarını önleyecek bir düzenleme yok
Memurları en fazla rahatsız eden konulardan birisi de birden fazla konutu olmasına rağmen hâlâ kamu konutunda oturmalarına izin verilenlerdir. Kamu Konutları Yönetmeliği'nin özel tahsisli ve görev tahsisli konutlarda oturabilmek için personelin görevli olduğu il sınırlarında birden fazla evi olsa da bir sınırlama bulunmamaktadır. Bu durum ise çok ciddi bir haksızlığa sebep olmaktadır. Bu durumu çarpıcı bir örnekle açıklamak gerekirse bir kamu kurumunda görev tahsisli bir konutta oturan bir kamu görevlisi o görevde bulunduğu sürece bu konutta oturma hakkına sahip bulunmaktadır.
Bazı durumlarda bu personel, kamu görevine başladığında konuta oturmakta ve emekli olunca konutu boşaltmaktadır. Binlerce düşük gelirli kamu görevlisi sıra tahsisli konut beklerken görev tahsisli konutlarda oturanlara böyle bir ayrıcalığın verilmesinin ve bu zamana kadar da hiçbir vicdanı sızlatmamasının mantığını anlamak mümkün değildir. Buradan memur sendikalarına sesleniyoruz ve bu adaletsizliği sizler nasıl olur da toplu görüşmelerde gündeme dahi getirmezsiniz. Yoksa bu durumdan haberiniz mi yok. Eğer haberiniz yoksa işte haberiniz oldu. Hatta toplu görüşmeleri dahi beklemeyin ve düşük gelirli memurların haklarını savunun.
Eğer gerekli düzenleme yapılmazsa Yönetmeliğin 2 sayılı cetvelinde bulunan bir memurun 1000 adet evi olsa dahi görev tahsisli konutta oturmasına hiçbir engel olmayacaktır.
Düşük gelirli memurlar görev tahsisli konutlarda oturabilir mi?
Kamu Konutları Yönetmeliği'nin ekli 2 sayılı cetvelinde belirtilen unvanlara görev tahsisli konutlarda oturma imkanı verilmiştir. Örneğin Başbakanlık'ta: Teftiş Kurulu Başkanı, Müsteşar Yardımcısı, Başbakan Müşaviri, Başbakanlık Müşaviri, Bakanlar Kurulu Sekreteri, Genel Müdür, Başkan, Basın Müşaviri, 1'inci Hukuk Müşaviri, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı, Savunma Sekreteri, Özel Kalem Müdürü, Hukuk Müşaviri, Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürü, Müfettiş, Başbakanlık Uzmanı, Şube Müdürü, 1, 2 ve 3 üncü derece şahsa bağlı kadrolarda bulunanlar. Bu cetvelde çok sayıda unvan listesi bulunmaktadır. İşte bu unvanda bulunanlar görev tahsisli konuta oturduktan sonra kendi isteği dışında bu unvanda bulunduğu müddetçe konuttan çıkarılması mümkün değildir. Görüldüğü üzere bu unvan grubu arasında düşük gelirli memur yoktur.
Lojmanda oturamayan düşük gelirli memurlara konut yardımı verilmelidir
Şayet kamu vicdanını bu kadar rahatsız eden mevzuatta değişiklik yapılarak çözüm getirilmezse lojmanda oturamayan ve evi olmayan düşük ücretli memurlara konut yardımı yapılmalıdır. Evi olduğu halde lojmanda oturarak kendi evini kiraya veren memurlara böyle bir hak verilmesi ve hiç kimsenin de bu durumdan şikayetçi olmaması en azından vicdan sahiplerinin vicdanını yaralar.
Bazı kamu görevlilerinin lojmanlarının bakım onarımı da beleş
Üst düzey kamu görevlileri bakımsız lojmanda oturamazlar. Gariban memurlar için lojman olsun da ister bakımlı ister bakımsız olsun. Gariban memura hasbelkader sıra tahsisli lojman çıkarsa, bu lojmanda oturabilmek için ciddi bir masraf yapması kaçınılmazdır. Şayet üst düzey kamu görevlisiyseniz lojmanın bakımını kurumunuza bir şekilde yaptırırsınız ve hiçbir masraf yapmadan da oturursunuz. Hiç olmadı gönüllü birileri çıkar ve bedavadan lojmanı tadil ederler. Zaten bu işler vakayı adiyeden olmuştur.
Siz istediğiniz kadar etik ilkeler belirleyin adam yapacağını yine yapıyor. Yakalanan garibanlar da faturasını ödüyor.
Bu arada eşyalı konutlarda oturma hakkı olanlardan hiç bahsetmek istemiyoruz. Oraya girdiğimiz zaman karşımıza neyin çıkacağını kimse bilemez. Sistemsizliğin sistemleştiği ortamlarda yaptığımız eleştirinin ne kadar duyulacağını doğrusu merak ediyoruz. Biz uyarı görevimizi yapalım da ister uysunlar ister uyutsunlar. Ahmet Ünlü - Yeni Şafak