SENDİKA
DİSK ve KESK'ten Cumhurbaşkanlığı açıklaması
DİSK Genel Başkanı Beko, ileriki günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine yönetim olarak toplanacaklarını bildirdi. Adaylardan Recep Tayyip Erdoğan’ın “diktatörlük” kurmak istediğini ifade ederek, Erdoğan’a muhalefet etmenin sisteme muhalefet etme anlamı taşıdığını vurguladı. “Başbakan aslında cumhurbaşkanı değil; başkan olmak istiyor. Yargıyı, yürütmeyi, yasamayı devre dışı bırakarak, doğrudan kendine bağlayıp, bu ülkede’ tek adam’ olmak istiyor. Bu ülkeyi diktatörlüğe götürmek istiyor. Kendisine oy vermemiz mümkün değil.¨ dedi. Beko, CHP-MHP’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, kendileriyle görüşmesinde laiklik mesajlarını verdiğini ancak mevcut durumu doğru yorumlayamadığını belirtti.
'EŞİTLİKÇİ ADAYA OY VERECEĞİZ'
Gerçekten eşitlikçi, özgürlükçü; demokrasi ve insan haklarını, halkların kardeşliğini savunan; sendikal hak ve özgürlüklere sahip çıkan adaya oy vereceğiz” diyen Beko, Selahattin Demirtaş’ın tespitlerini önemli ve doğru bulduklarını kaydetti. ”Bugüne kadar; 1 Mayıs’larda, Gezi’de, hak arayışında, demokrasi mücadelesinde, sömürüsüz dünya mücadelesinde birlikte olduğumuz adayı destekleyeceğiz. DİSK’e bağlı sendikalarımızın üyeleri de bu anlamda gereğini yapacaktır" dedi.
'EMEKTEN YANA OLAN ADAYI DESTEKLEYECEĞİZ'
Lami Özgen ise “Emekten yana olan, emekçilerin yanında olan ve onların politikalarını benimseyen adayı destekleyeceğiz. Destekleyeceğimiz adayın, kadın-erkek eşitliği bağlamında soruna kadınlar lehine yaklaşması ve bunu temel sorun olarak kabul etmesi gerekiyor. Çok dilli, kültürlü ve inançlı bir toplumuz; bu bakımdan eşit yurttaşlık ve hukuk çerçevesinde sorunlara yaklaşılması gerekiyor. Seçilecek Cumhurbaşkanı, bu yönlü dönüşümü hedefleyen özelliklere sahip olmalı ve bizler de ona göre oy vereceğiz” dedi.
Özgen, kriterlerine değinirken, “Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü”, “devletin demokratikleşmesi” gibi hedefleri de sıraladı. “Mevcut adayların durumu ortada. Emekçilere yaklaşımı ortadadır. Cumhurbaşkanlığının artık klasik bir şekilde sadece devletin koruyan anlayışta olmasını istemiyoruz; devlete karşı yurttaşın haklarını korumasını istiyoruz. Seçilecek kişinin ‘halkın temsilcisi’ olma niteliği bulunmalı” dedi. Birgün