KAMU
Derece ve kademem yanlış mı hesaplanıyor?
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nda çalışan bir okurumuz olaylara isyan ederek şu ifadelere yer veriyor; Her ay olmasa da arada sırada bizim kurumda boş lojman listesi yayınlanıyor. Başvurular alınıyor ama sonuçları kimse bilmiyor, çünkü açıklanmıyor. Lojmanın kime verildiği, kaç puanlı birine verildiği, kime kaç puan verildiği hiç bir zaman açıklanmıyor. Sorulduğu zaman, başkanın emri deniyor, savuşturuluyor. başkanı kim görüp de soracak!
Ayrıca, bir bakıyoruz ki aynı lojman peş peşe her listede yayınlanıyor. Lojmanın isteklisinin çok olduğunu biliyoruz. Yine sorulunca ‘’ilk sıradaki talipliye soruluyor, o istemezse ikinci, üçüncü, ... talipliye sorulmadan gelecek defaki listeye konuluyor tekrar’’ deniyor. Ben bizzat 6-7 defa peş peşe yayınlanan aynı lojmanı her defasında talep ettim, üst sıralarda olduğum halde bana sorulmadı, kimseye de verilmedi.
1- Lojman tahsis sonuçlarının mevzuata göre açıklanması şart mı? Şartsa açıklanmadığını kime şikayet edebiliriz? Şart değilse sonuç listesini nasıl öğrenebiliriz?
2- Lojmanın ille de ilk talipliye verilmesi şart mı? İlk talipli istemezse ikinciye, o da istemezse sonrakine ve sonrakine sorulması gerekmez mi? Sıralamada olduğum için bana tahsis edilmesini idareden isteyebilir miyim, tahsis yapılmazsa idari mahkemede ava konusu yapabilir miyim? Ö.Ü.
Kamu Konutları Yönetmeliği'nde lojman tahsisinin lojman türlerine göre nasıl yapılacağı ve komisyonların nasıl kurulacağı açıkça belirtilmiştir. Uygulamada bu konunun oldukça suiistimale açık olduğunu daha önceki yazılarımızda izah etmiştik. Lojmanla ilgili hukuka aykırı kararlar da elbette dava konusu yapılabilir. Ancak, daha önceki yazılarımızda olduğu gibi idarelerle memurların karşı karşıya gelmesini doğru bulmadığımızı ifade etmek isteriz. Elbette bütün hatırlatmalara rağmen hakları zayi edilen memurların hak aramasını da teşvik ederiz.
Bu çerçevede, lojman tahsisinde şeffaflaşmayı sağlayan en önemli mevzuat 2010/26 nolu Başbakanlık Genelgesi'dir. Bu Genelgede şu ifadelere yer verilmiştir; “Katılımcı ve demokratik yönetim anlayışının gerçekleştirilmesi ve şeffaflığın sağlanması açısından kamu personelini ilgilendiren lojman, kreş vb. sosyal haklara ilişkin olarak yapılan çalışma ve komisyonlara; uygulamanın kapsamına giren kurum, birim veya işyeri bazında en çok üye kaydetmiş sendikadan bir temsilcinin katılımına imkan sağlanacaktır.”
Genelgedeki ifade amir bir hüküm olup, buna aykırı davranışların kanuni yaptırımı vardır. Genelgeye göre lojman tahsis komisyonuna sendika temsilcisi katılmışsa bu kişiden istediğiniz bilgiyi talep edebilirsiniz. Şayet sendika temsilcisi katılmıyorsa genelgeye göre sendika temsilcisinin niçin katılmadığını sorabilirsiniz. Bu bilgilerin tamamını ise Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde talep ederseniz başınız ağrımadan sorunu çözebilirsiniz.
Derece ve kademem yanlış mı hesaplanıyor?
2009 yılında büyükşehir belediyesinde sözleşmeli olarak göreve başladım. 2012 Kasım ayında Özel Kalem Müdürlüğü görevine atandım, şu anda ilçe belediyesinde Tercüman Memur olarak görev yapıyorum. Kadro derecem 9/3 olarak görülüyor, oysa ki 6 yıldır belediyede hizmet vermekteyim. Kadro derecem sizce kaç olmalıdır?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine göre sözleşmeli personel olarak görev yapılan sürelerin kazanılmış hak aylığında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda Devlet Personel Başkanlığı'nın vermiş olduğu 20.03.2013 tarihli ve 4291 mütalaada şu ifadelere yer verilmiştir; “İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde arama ve kurtarma teknisyeni olarak görev yapan devlet memurunun İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda 28/10/2009-05/08/2010 tarihleri arasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine göre infaz ve koruma memuru olarak görev yaptığını belirterek, bahsi geçen personelin mezkur kanunun 4/B maddesine göre çalıştığı sürelerin kazanılmış hak aylığında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda görüş talep edilen ilgi yazı incelenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36'ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün C/6 bendinde; “Bu kanunun 4 üncü ve 237 nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümde, 657 sayılı Kanun'un 4'üncü ve 237'nci maddesinin (e) fıkrasına istinaden sözleşme ile çalıştırılan personelin memur statüsüne geçirilmesi halinde sözleşmeli olarak geçen sürenin tamamının memuriyette geçmiş sayılarak kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi kabul edilmiş, burada kullanılan “memuriyete geçirilme” halleri için söz konusu Kanunda herhangi bir kısıtlayıcı hükme yer verilmemiştir. Söz konusu “memuriyete geçirilme” ibaresinin sınavla ilk defa devlet memuru olarak atanmış olanları da kapsaması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bu itibarla; İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde arama ve kurtarma teknisyeni olarak görev yapan personelin, memur olarak atanmadan önce 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesine göre çalışmış olduğu sürelerin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi gerektiği mütalaa edilmektedir.”
Daha önce bu görüşün yanlış olduğunu belirtmiş olsak da bu görüşe göre, 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesine göre sözleşmeli çalışılan sürelerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Her ne kadar belediyelerde çalışan sözleşmeli personel 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamındaki sözleşmeli personel değilse de, 5393 sayılı Kanun'un 49'uncu maddesinde yer alan; “…Bu personel hakkında bu kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır” hükmüne göre sözleşmeli olarak çalıştığınız sürelerin de kazanılmış hak aylık derece ve kademenizde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Hangi memurlar üst kademe yöneticisidir?
Hangi memurların üst kademe yöneticisi olduğu merak edilen konular arasındadır. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'nin tanımlar başlıklı 4'üncü maddesinde bu sorunun cevabı verilmiştir.
Buna göre; Üst kademe yöneticileri: Bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının üst kademelerinde görev alan ve genel devlet politikası içerisinde kuruma verilmiş olan kamu hizmetlerinin sevk ve idaresinde yetkiyi haiz olup, sorumluluk taşıyan, en üst düzeyde yönetsel politika konularında karar verme sorumluluğuna sahip olan kuruluşun planlama örgütlendirme personel ve kadrolarını yönetme, denetimi ve temsil gibi işlevlerini yapan en az genel müdür ve benzeri düzeyde kişiler olarak tanımlanmıştır.
Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe giren bu Yönetmelikte yapılan tanımlamaya göre en az genel müdür ve benzeri düzeyde kişiler üst kademe yöneticisi olarak değerlendirilmektedir. Yeni Şafak Ahmet Ünlü