KAMU
Çelik:Ne söz verdiysek tamamını yerine getirdik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma'daki maden faciasının ardından madencilere verilen sözlerin yerine getirilmediğine ilişkin eleştirilere karşılık, "Biz işçi kardeşlerimizle bir araya geldik. Onlarla yaptığımız değerlendirmelerde kendilerine ne söz verdiysek bunların tamamını yerine getirdik" dedi.
Çelik, TBMM Genel Kurulu'nda, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerinde hükümet adına söz aldı.
Sosyal hayatın hızlı değişim süreci yaşadığını belirten Çelik, bu değişime ayak uydurmak için mevzuatı da taleplere cevap verecek şekilde düzenlemeye çalıştıklarını ifade etti.
Tasarıdaki çalışma hayatı ile ilgili düzenlemelerin, Soma'da meydana gelen maden kazasından daha önce hazırlandığının altını çizen Çelik, bu konuda 3 yıldır çalıştıklarını ifade etti.
Çelik, tasarının SGK'yla ilgili bölümünün, yaklaşık 15 milyon iş yeri ve sigortalı ile 100 milyar liralık alacağı ilgilendirdiğini, sigorta prim borçları, sosyal güvenlik destek prim borçları, idari para cezaları, genel sağlık sigortası prim borçları, inşaat ve ihale konusu işlere ait fark ve prim borçları yapılandırıldığını söyledi.
Bu kapsamda, genel sağlık sigortalıların borçlarının ana parasını peşin ödemeleri halinde gecikme zamları ve gecikme cezalarının tamamen silindiğini anlatan Çelik, "Bunların dışında prim borçlarında ise peşin ödemelerde gecikme cezası ve gecikme zammı silinerek anapara TÜFE, ÜFE ile güncellenmektedir. Peşin ödeme yerine taksitle ödemeyi tercih eden vatandaşlarımız açısından vade farkı uygulanarak 6, 9, 12 ve 18 taksit imkanı getirilmekte ve taksitlerin iki ayda bir ödenmesi sağlanmaktadır" dedi.
Soma için verdiğimiz sözleri yerine getirdik
Soma'daki facianın ardından, madencilere verilen sözlerin yerine getirilmediğine ilişkin eleştirilere de yanıt veren Çelik, "Biz işçi kardeşlerimizle bir araya geldik. Onlarla yaptığımız değerlendirmelerde kendilerine ne söz verdiysek bunların tamamını yerine getirdik. Özellikle sivil şehitlere verdiğimiz haklar ne ise aynı hakları Soma'da hayatını kaybeden kardeşlerimizin hak sahiplerine de verdiğimizi belirtmek istiyorum. Ayrıca, 'iş yerleri, ocaklar kapalı...' Ocaklar kapalı, doğru. Denetim şu anda devam ediyor. Kapalı ocaklar açılıncaya kadar da onlara gerek yardım olarak gerekse ücretin daha sonra işverene rücu edileceği düzenlemeleri yapmış bulunuyoruz" diye konuştu.
Taşeron uygulamasına ilişkin düzenlemeleri de değerlendiren Çelik, şunları söyledi:
"Yardımcı işlerde hizmet alımı gerçekleştirilecek. Bu yardımcı işleri de Bakanlar Kurulu olarak belirleyeceğiz. Ondan sonra değişme şartı, şansı yok.
Temizlik işçisi olarak aldığınızı başka bir yerde istihdam imkanınız vardı. Yasa diyor ki 'Hayır, ihalesini yaptığınız iş temizlik işiyse temizlik işinden başka bir yerde istihdam etme imkanınız yok.' Buradaki keyfîliklerin tümünü ortadan kaldırılıyor.
Artık, taşeron işçilerimizin kıdem tazminatı sorunu ortadan kalkmış bulunuyor. Çalıştığı kurumlar tarafından tazminatları ödenecek.
Ayrıca, örgütlenme, toplu sözleşme hakkını getiriyoruz ve toplu sözleşme neticesinde oluşacak olan farkları da alt işveren bünyesinde çalışan işçilerimize ödenecek. Yıllık izinlerle ilgili sıkıntıları vardı, yıllık izin kullanma hakları kendilerine bu düzenlemeyle veriliyor. Ücretlerin güvencesi... Alt işverenin mali boyutuyla, ücret boyutuyla sorunları çözülmemiş ise onu çözmekle asıl işvereni sorumlu tutuyoruz.
İhalelere 3 yıl zorunluluğu geliyor. Üç yıl içerisinde tabii ki gerek iş güvencesi açısından gerekse üç yıl içerisinde örgütlenme açısından son derece önemli bir değişim olduğunu burada belirtmek istiyorum."
Sosyal güvenlik alanında da önemli düzenlemeler var
Sosyal güvenlik alanında da önemli düzenlemeler yer aldığını hatırlatan Çelik, "Bu alanda, kadın sigortalılar açısından borçlanabilecek çocuk sayısını 2'den 3'e, borçlanma süresini de 4 yıldan 6 yıla çıkarıyoruz. Doğum borçlanma hakkını SSK'lı kadınların yanında BAĞ-KUR'lu kadınlara ve memuriyete başladıktan sonra doğum nedeniyle ayrılıp bir daha memuriyete dönmeyen kadınlara da veriyoruz. Çocuk sahibi olamayan sigortalılarımız için SGK'nın karşıladığı tüp bebek deneme sayısını 2'den 3'e çıkarıyoruz" dedi.
Faruk Çelik, tasarıdaki diğer bazı düzenlemelere ilişkin şunları kaydetti:
"Türk vatandaşlığından izinle çıkan Mavi Kart'lı gurbetçilerimize yurt dışında Türk vatandaşı olarak çalıştıkları süreleri borçlanma hakkı veriyoruz. Gurbetçilerimizin sözleşmeli ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarihi Türkiye'deki işe giriş tarihi olarak kabul ediyor ve bunların daha erken emekli olmalarını sağlıyoruz.
Yurt dışında iş alan işverenlerimizin rekabet gücünü artırmak amacıyla sigorta prim tavanlarını asgari ücretin 6,5 katından 3 katına düşürüyoruz.
Esnaf ve ziraat odası kayıtlarındaki sigortalı hatasından kaynaklanmayan kayıt geçersizlikleri sebebiyle sigortalılığın iptal edilmesinin önüne geçiyoruz. Yani bu nedenle emekliliği iptal edilenlerin emekli aylıkları yeniden bağlanmış olacak. Gelir testine girmediği için haklarında prim borcu çıkarılan 5 milyon 300 bin vatandaşımıza gelir testine girmeleri için 6 aylık süre veriyoruz.
Disiplin affından yararlanarak memuriyete geri dönenlere verilen borçlanma imkanının başvuru süresini uzatıyoruz. Ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışan kadınların sigortalılık işlemlerini kolaylaştırıyoruz, 10 günden az çalışanların sigortalılığını ise isteğe bağlı hale getiriyoruz.
SGK bünyesinde eğitim araştırma geliştirme başkanlığı kuruyoruz. İş ve meslek danışmanları kadroya geçtikleri için aylıklarında meydana gelen düşüşü gidererek ücretlerine 360 liralık bir iyileştirme getiriyoruz. Yersiz olarak ödendiği tespit edilen 65 yaş aylığı ve engelli aylıklarının geri alınmayarak terkin edilmesi düzenlemesi getirilmektedir.
Esnaf ve sanatkarlarımızın odalara olan aidat borçlarının ve odaların birlik ve federasyonlara, birlik federasyonlarının da konfederasyonlara olan katılım payı borçlarının faizlerinin silinmesi, anaparanın ise TEFE-ÜFE ile güncellenmesi gerçekleştiriliyor.
35 bin öğretmen kadrosu ihdas edilmektedir. Anayasa Mahkemesi kararına uygun olarak aday memurken adaylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan memurların görevlerine son verilmemesi düzenlemesi de bu tasarıda yer alıyor."
Sığınma odaları
Çelik, maden ocaklarına sığınma odalarına ilişkin tartışmalara da değindi. Konunun, tasarının komisyondaki görüşmelerinde de gündeme geldiğini anımsatan Çelik, şöyle devam etti:
"Orada muhalefetle de bir mutabakatımız vardı. Bu düzenlemenin yönetmelikte olması çok daha doğrudur, çünkü sektörler fazladır, maden sektörleri çok çeşitlidir. Her bir maden sektörüyle ilgili düzenlemeyi yasada yaparsanız, bu, yasal düzenleme açısından mümkün de değildir, doğru da değildir.
Bundan dolayı maden iş yerlerinde, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği'nde bir değişiklik yapacağımızı, bu değişikliği de yasa parlamentoda görüşülürken Bakanlar Kurulu'na, Başbakanlığa göndereceğimizi söylemiştik. Dün itibarıyla bu değişikliği yaptık ve özellikle kömür madenlerinde meydana gelebilecek olan grizu patlamaları ve karbonmonoksit zehirlenmesiyle karşı karşıya kalan işçilerimizin yürüyerek maske ve sağlık merkezlerine ulaşmaları ve bu sağlık merkezlerinden yeni cihazları alıp tekrar yeryüzüne çıkabilmeleriyle ilgili yeni bir düzenlemeyi, Bakanlar Kurulu'na, Başbakanlığa göndermiş bulunuyoruz. İnşallah kısa zaman içerisinde onaylanıp yürürlüğe girer."
Faruk Çelik, ayrıca taşeron uygulamasının yaygınlaştırılmadığını, disipline edildiğini ve çok ciddi sayıda da düşürüldüğünü belirterek, "660 bin taşeron işçisi var şu anda kamuda. Bu rakamı burada söylüyoruz, önümüzdeki dönem içerisinde bunu görüştüğümüz zaman kaç rakamına indiğini hepimiz görmüş olacağız" dedi.
Asıl işleri yapanlar taşeron işinde çalıştırılamayacak
Faruk Çelik, İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile kimin ne şekilde istihdam edileceğinin netlik kazandığını, asıl işleri yapanların taşeron işinde çalıştırılamayacağını söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nda, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Görüşmeler sırasında Çelik, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Çelik, elektrik, su borçları ve yeniden yapılandırmayla ilgili bazı kalemler ilave edilip edilmeyeceğine ilişkin, geçmiş yıllarda olduğu gibi kamu alacaklarının yapılandırılmasıyla ilgili kurumlar arasında önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini söyledi.
Bugün mutabakat sağladıkları hususlar bulunduğunu ama bazı konuların şu anda değerlendirme safhasında olduğunu ifade eden Çelik, "Netlik kazanırsa muhalefetle de paylaşıp bir önergeye dönüştürme imkanımız var. Ama kararlaştırdığımız hususlar tasarıya yansıdı" dedi.
Çelik, bu tasarıyla artık alt işveren işçisinin hangi koşullarda alt işveren işçisi ve hangi koşullarda asıl işçi olacağının kesin hatlarla netleştiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yardımcı işlerde alt işveren işçisi çalışacak bunun yanında teknolojik uzmanlık ve işin gereği hususlarını aynı anda bünyesinde barındıran işler alt işveren işçisi veya hizmet alımını gerçekleştirebilecek. Ama bunun dışında da karayollarında da, Sağlık Bakanlığı'nda da bütün kurumlarda artık muvazaa diyebileceğimiz hususun gerçekleşmesi mümkün değil. Gerçekleşirse yine yargı kararıyla asıl işçi olarak çalıştırmak zorunda kalacak. Tasarının bence en sevinecek tarafı, hatların artık kesin olarak çizilmiş olduğudur. Kimin ne şekilde istihdam edileceği netlik kazandı. Asıl işleri yapanlar taşeron işinde çalıştırılamayacak.
Bir işçi, hizmet alımı yardımcı işler bünyesinde değilse asıl işçidir o ve kesinlikle çalıştırılamayacak. Bu konuda hatlar netleşmiştir. Mevcut yargı kararları çerçevesinde tazminatlarını, haklarını ödeyip işten çıkarma imkanı olduğu gibi asıl haklarını ödemeden -çünkü ortada sayısal anlamda ciddi bir rakam- asıl işçi olarak bunları çalıştırma imkanı var."
Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nın Türkiye'de gecikmeli çıkmış bir yasa olduğuna işaret ederek, "Evet zahmetli, zor, sıkıntılı iştir, tarafların uzlaşması gerekiyor. Keskin tarafları var, bunu çıkardık. AB ve ILO normlarına uygun bir düzenlemedir, yasadır. Bu yasa ILO normlarının ötesindedir, AB müktesebatına uygundur" diye konuştu.
"İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı'nı patronun maaşlı elemanı haline getirirseniz bundan netice almak mümkün mü" sorusuna Çelik, şu yanıtı verdi:
"İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı teftiş yapan biri değil. Çalıştığı iş yerinde işverene 'eksikler şunlardır, yasal olarak bunları gidermeniz gerekir' diye ifade eden elemandır. Teftiş, müfettiş, denetim ayrı bir şey. Sistem doğru bir sistemdir. Teftiş, denetim vardır. Maden Kanunu gereği orada bulunması gereken maden mühendisleri vardır, İş Sağlığı Güvenliği elemanı vardır. Ama sistemin ölümle neticelenmesi mutlaka irdelenmesi ve ortaya çıkarılması gereken bir tablo ortaya koymaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatı ve uygulamalarının neresinde hangi halkanın zayıf olduğunu söylemeniz gerekiyor. Denetimde ve bu güvenlik konusunda suç kimdeyse hesabını verecek."
Tasarının birinci bölümü üzerinde görüşmeler başladı.
Bu arada, görüşmeler sırasında CHP ve MHP milletvekillerinin tasarıyla birleştirilen yasa tekliflerinin geri çekilmesine ilişkin verdikleri çok sayıda önerge iktidar milletvekillerince kabul edilmedi.