SENDİKA
'Bürokratik Katliamların Yaşandığı Kara Bir Dönem'
Cihan Sendikalar Konfederasyonu ve Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, Aktif Eğitim Sen Kayseri Şubesinin açılış töreninde, 2013-2014 eğitim ve öğretim dönemi ile ilgili değerlendirme yaparak, 2013-2014 eğitim ve öğretim yılının Milli Eğitim Bakanlığı açısından şaibeli sistem değişiklikleri, fişlemeler, tasfiyeler ve kıyımlar ile yönetimi tepeden tırnağa legal güçlerin illegal vesayetine mahkum edecek kadrolaşmaların gölgesinde sona erdiğini söyledi. Aktif Eğitimciler Sendikası Kayseri Şubesi düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine sendikanın Genel Başkanı Osman Bahçe, diğer eğitim sendikalarının temsilcileri, Aktif Eğitim-Sen Kayseri Şubesi yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda eğitimci katıldı.
“Bürokratik Katliamların Yaşandığı Kara Bir Dönem”
Açılan şubenin hayırlı olması ve çözüm merkezi şeklinde çalışması temennisinde bulunan Genel Başkan Osman Bahçe sona eren dönemin, eğitimin sorunlarını çözecek, eğitimi geliştirecek eğitim projelerinden ziyade bürokraside cinayetlerin, seri cinayetlerin ve hatta bürokratik katliamların yaşandığı kara bir dönem olarak tarihe geçtiğini belirtti.Bahçe, “Bu kara dönemde bembeyaz kalabilen tek taraf; kişisel-kurumsal hırs ve çıkarları için eğitim sistemimizi yerle bir edenlere inat, görevini hakkıyla yapmaya çalışan, okullarını kendi evleri, öğrencilerini kendi evlatları bilerek özveriyle vazife yapan okul/kurum yöneticisinden öğretmenine, şef ve memurundan yardımcı hizmetler personeline kadar tüm eğitim çalışanlarının içinde bulunduğu taraftır.” dedi.
Eğitim çalışanlarının özverili çalışmalarına vurgu yapan Genel Başkan Osman Bahçe, “Biz yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen millete hizmet yolunda aktif tutumuyla mevcut koşullarda yapabileceğinin en fazlasını yapan tüm eğitim çalışanlarımıza özverileri, kararlı ve tarafsız duruşları nedeniyle, velilerimize ciğerparelerinin ve ülkemizin geleceği için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaları nedeniyle, öğrencilerimize de milletimizin sahip olduğu en büyük zenginliğin kendileri olduğunun bilincinde olarak bir dönem boyunca ellerinden geleni yapmaları nedeniyle teşekkür ediyor ve tüm taraflara iyi tatiller diliyoruz.
Bu konuşmayı eğitime bütçeden ayrılan payın büyüklüğü, yapılan yerinde yatırımlar, siyasi ve bürokratik iradenin büyük paraların döndüğü projelere ilgi gösterirken hiç para harcanmadan çözülebilecek sorunları ihmal etmemesi, sorunsuz organize edilmiş eğitim ortamları, milletin çıkarları doğrultusunda sadece liyakati ve objektif performans değerlendirmelerini referans kabul eden tayin ve terfi sistemi, öğretmen açığının kapatılmış olması, devletin imkanlarının sadece yandaşlarla paylaşılması yerine tüm çalışanların özlük haklarının insani standartlara ulaştırılmış olması, ülkelerin yarıştığı uluslararası bilim sınavlarında (PISA vs.) ülkemizin elde ettiği başarılar, tüm öğrencilerimizin akademik eğitimde başarıyı yakalamaları, öğrencilerimizin çetelerin, uyuşturucu tacirlerinin ve diğer tüm gelecek düşmanlarının tuzaklarından korunmalarını sağlayacak güvenlik tedbirlerinin alınmış olması vb. güzellikler nedeniyle siyasetçi, bürokrat ve karar verici durumundaki diğer kişilere/kurumlara methiyelerle teşekkür etmek üzere yapmayı çok isterdim.
Ancak son bir yılda yaşananlar eğitimin uç beyleri değerli eğitim çalışanları dışında teşekkür edebileceğimiz kimselerin varlığına mani olmuştur.” dedi.
“Sahte Paralel Hedefler Yerine Gerçek Paralel ve Dik Hedeflerle Uğraşılmalıdır”
Eğitimin sorunlarının ancak ve sadece hakka ve doğruya taraf olanların güçlerini, enerjilerini birleştirmeleriyle çözülebileceğini belirten Bahçe, “İyi bilinmelidir ki hiç kimse tek başına bu ülkenin tek ve gerçek sahibi değildir ve eğitim gibi geniş kitleleri ve ülkemizin yarınlarını ilgilendiren konularda tek başına karar verme hakkına sahip değildir. Ve hiçbir güç malzemesi insan olan ve her bir ürünü özel işçilik gerektiren eğitim sektöründe sorunları tek başına veya sadece taraftarlarıyla çözebilecek kadar usta da değildir. Zaman siyasi, sendikal, ideolojik, etnik vb. çıkar hesaplarını bir kenara bırakıp insani ve milli menfaatler etrafında kenetlenme zamanıdır. Bu nedenle toplumu kamplaştırmaya yönelik nefret söylemleri bir an önce terkedilmeli, devletin ve milletin enerjisini masum insanları suçlu ilan ederek oluşturulan sahte paralel hedefler yerine “gençlerimizi uyuşturucunun kölesi haline getiren”, “insanımızı birbirine düşüren”, “yarınlarımızı karanlığa mahkum etmek için sinsi planlarıyla ülkemizi karıştırmaya çalışan”, “rüşvet ve yolsuzlukları meslek edinen”, “kışlada bayrağımızı indiren”, “Musul’da Konsolosluğumuzu işgal eden” gerçek paralel ve dik hedeflere yönlendirilmelidir.” şeklinde açıklamalarda bulundu.