KAMU
Bozdağ: 15 bin infaz koruma memuru alınacak
Cezaevleri İş Yurtları Fuarı, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle başladı. Törene, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve çok sayıda yargı mensubu katıldı. Törenin açılışında konuşan Bakan Bozdağ, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin her birinin sevdiklerinin, ailelerinin devlete emanetleri olduğunu söyledi. Kendilerine isnat edilen suçların onlara hizmet edenler bakımından önemi olmadığını, onların canından, onların her türlü ihtiyacından birinci derece kendilerinin sorumlu olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, "Bu çerçevede Ceza ve Tevkifevleri hizmetlerini yürütmekte ve üretmektedir. Dışarıda çok farklı değerlendirmeler yapanlar olabilir ama bizim nazarımızda onlar insandır, tıpkı diğer insanlar gibi eşref-i mahlukattır. Böyle görüyor, böyle inanıyor, onların şerefine de uygun hizmetleri yapmaya gayret ediyoruz. Bu laflardan birileri rahatsız olabilir, onları biliyorum. 'Falan suçu işlemiş, filan suçu işlemiş' denebilir" diye konuştu.
"CEZAEVİNDEKİ TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİ DEVLETE EMANET OLARAK GÖRMELİYİZ"
Bakan Bozdağ, suçlunun insan olduğunu unutmadan hizmet üretmeleri, onu topluma yeniden kazandırarak, toplum için daha faydalı olacak bir bireye dönüştürmeleri gerektiğinin altını çizdi. Cezalandırmaktan öte topluma kazandırma, ıslak etme, toplum için yararlı bir bireye dönüştürmenin esasında bütün ceza infaz sistemlerinin ana amacı olduğunun altını çizen Bakan Bozdağ, "Bu amacı yerine getirirken bazı ülkeler toplumsal baskılarla veya başka başka yaklaşımlarla sadece bunu infaz eksenli bir yaklaşım olarak görebiliyorlar. Bunun hiç kimseye bir faydası olmadı. Sadece bu yüzyılın uygulamalarıyla değil tarihin her döneminde uygulamalarla da sabittir. Biz cezaevinde görev yapan personele de bunu söylüyoruz. Anlayış budur, uygulamada bu anlayışın emrettiği biçimde olmalı. Cezaevindekileri devlete emanet olarak görmeliyiz" dedi.
Geçmişte cezaevleriyle ilgili Türkiye'de eleştirilerin yapıldığını ve zaman zaman da yapılmaya devam edildiğini kaydeden Bakan Bozdağ, yapılan eleştirilerin önemli bir kısmının temelinin olmadığını da gördüklerini söyledi.
"HANGİ KAPIYA GİDİYORSA KAPILAR KAPANIYOR, PEKİ NE YAPACAK BU İNSAN?"
Aksama olan yerlerde hukuk neyi emrediyorsa o çevrede gereğini yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerini belirten Bakan Bozdağ, "Öte yandan cezaevinde olan cezasını çektikten sonra tahliye olan insanlarımız için dışarısı açık bir cezaevine de dönüşmelidir. İçeride cezasını çekmiş, kanun ne dediyse gereğini yerine getirmiş sonra tahliye olmuş, toplumun içerisine girmesi lazım. İş hayatında yerini alması lazım. Sivil toplumun içerisinde yerini alması lazım. Sosyal hayatta yerini alması lazım. Hayatın her alanında var olması lazım. Ama düşünün cezanızı çektiniz, dışarı çıktınız, eşiniz ve çocuklarınız var veya yalnızsınız ama sizinde geçinmeye ihtiyacınız var. Devletin kapısına gidiyorsunuz adli siciliniz önünüze geliyor, işe geremiyorsunuz. Özel sektörde iş aramak istiyorsunuz, özel sektör bakıyor niteliklerinize 'buyurun size iş verelim' diyor. Sonra bir bakıyorsunuz, sizin sabıkanız var. Kusura bakmayın yerinize başka birisini almıştır veyahut ta işe aldıysa bahane bulup işine son veriyor. Hangi kapıya gidiyorsa kapılar kapanıyor. Peki ne yapacak bu insan? Ailesini geçindirecek, kendisini geçindirecek, kendi insani ihtiyaçlarını giderecek asgari bir gelire sahip olması lazım. İmkana sahip olması, toplumun o insana kucak açması lazım, 'gel senin yerin burada var' demesi lazım. Düşünün kendi yakın aile çevresi dahi itiyor. İş dünyası itiyor, kamu itiyor, herkes dışarı doğru itiyor. O zaman nasıl topluma doğru kazandıracağız. Eğer toplum kucağını açmazsa, iş dünyası kucağını açmazsa, bütün insanlık kucağını açmazsa topluma kazandırmak için yapılan bütün emekler boşa gider. Cezasını içeride çekmiş olan vatandaşlarımız için cezaevinin dışı duvarları olmayan açık bir cezaevine döner. Onun için diyorum ki buradan dışarıyı açık cezaevine dönüştüren ilkel ve sakat anlayışları hep beraber terk etmemiz lazım. Toplumsal barış, toplum düzeni, huzur, güven her şey tam olsun istiyorsak o zaman kapılarımızı herkese açmalı, onlara da işve aş imkanı vermemiz lazım" şeklinde konuştu.
"CEZAEVLERİNDE KALAN VATANDAŞLARIMIZA AYRI BİR GÖZLE BAKMAYINIZ"
Bozdağ, cezaevinde cezasını çekerek dışarı çıkan vatandaşlara kucak açılması gerektiğinin altını çizdi. Cezasını çekerek dışarı çıkan vatandaşlara her türlü imkandan yararlanma fırsatının verilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Her insanın yeni bir fırsata ihtiyacı vardır. Biz o fırsatı cezaevlerinde bulunan ve tahliye olduktan sonra toplumun içerisinde yeni bir şekilde var olmak isteyen insanlarımıza mutlaka ama tanımalıyız. Ben buradan bütün iş dünyasına, toplumum her bir kesimine, sivil toplum örgütlerinin her bir kesimine ve siyaset kurumlarına çağrıda bulunmak istiyorum, cezaevlerinde bulunan, cezaevlerinden çıktıktan sonra toplumun içerisine karışmak isteyen insanlara ayrı bir gözle lütfen bakmayın. Toplumuzun selameti, huzur, güven için, insanların daha iyi bir insan olma iradesine destek vermek için hep beraber biz onlara kucağımızı açmalı, iş aleminde ve başka alemlerde de onlara fırsatlar vermeliyiz. Şuanda bildiğimiz kadarıyla belli kotalar var ama o kotalar da tam anlamıyla kullanılamıyor. Bunların kullanılması, kota dışı da mutlaka iş dünyasının bu insanlara iş ve aş temin edecek adımları cesur bir şekilde atması lazımdır. Bu son derece önemli."
"BU FUAR BAŞKA BİR FUARDIR, DİĞERLERİNDEN FARKLI"
Fuarın diğer fuarlardan farklı bir fuar olduğunu belirten Bozdağ, "Sevdiğinden, hürriyetinden yoksun insanların değişik hayallerle, düşüncelerle nakış nakış işlediği veya makineyle değişik şekillerle imal ettiği ürünlerle burada buluşma imkanı vardır. Bütün vatandaşlarımızı davet ediyorum" dedi.
"15 BİN KORUMA MEMURU VE YARDIMCI PERSONEL ALINACAK"
Cezaevlerinin dış güvenliğinin bugüne kadar jandarma tarafından sağlandığını, uzun bir zamandır dış güvenliğin Adalet Bakanlığı'na devri çalışmalarının olduğunu anımsatan Bakan Bozdağ, "Ancak henüz netice alamadık. Yaptığımız çalışma sonucunda dış güvenliğin Adalet Bakanlığı'na devrini sağlayarak hem içeride hem dışarıda, yönetimde, güvenlikte, uygulamada, her türlü tasarrufta birliği sağlamak ve ekonomik tasarrufu bakımından son derece önemli bir adımı attık. Dış güvenliği Adalet Bakanlığı'na alıyoruz. Kanun tasarısı Adalet Komisyonu'nda görüşüldü. Komisyon kabul etti. Şuanda Meclis Genel Kurulu'nda sırasını bekliyor. Ocak ayında Meclis'imizin açılmasına müteakip ilk gündeme alacağımız kanunlardan birisi olacaktır. Tahmin ediyorum Ocak ayında yasalaştırma imkanı bulacağız, böylelikle 1 Ocak 2016'dan itibaren dış güvenlik Adalet Bakanlığı'nda olacak. Bu çerçevede infaz koruma memuru ve diğer yardımcı personel kapsamında da önümüzdeki süreç içerisinde 15 bin civarında 5 yıl içerisinde kademeli olarak bir alımda gerçekleşecektir. Bu düzenleme ile infaz koruma memurlarımızın maaşlarında belki çok fazla büyük bir iyileştirme değil ama kısmı bir iyileştirme de yapıldığını ifade etmek isterim. Yıpranma payları daha önce kaldırılmıştı, yıpranma paylarını yeniden getiriyoruz. Çünkü onların gerçekten zor bir görev ifa ettiğini biliyoruz. Bu kanun çerçevesinde o imkanı da getirdiğimiz ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından fuarı gezen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, mahkumlar tarafından yapılan ve stantlarda sergilenen ürünleri inceledi.