SENDİKA
Bostan: Akademik ve idari personel kan ağlıyor
Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan: Akademik ve idari personel kan ağlıyor
10 Şubat 2014, Pazartesi
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, devlet üniversitelerinde yapılan araştırmanın akademik ve idari personellerin kan ağladığının ortaya çıktığını belirtti. Üniversite çalışanlarının üçte birinin mobbinge maruz kaldığını dile getiren Bostan, "Çalışanların en büyük sorunlarının başında maaş yetersizliği gelmektedir" dedi.
Türk Eğitim-Sen tarafından üniversitelerde çalışan akademik ve idari personelin Sosyo-Ekonomik durumunu ortaya koymak amacıyla düzenlenen anket çalışmasının sonuçları açıkladı.
Sonuçlara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, "Türk Eğitim-Sen olarak İstanbul ilinde bulunan Boğaziçi, Galatasaray, İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, Medeniyet, Mimar Sinan Güzel Sanatlar, Türk-Alman ve Yıldız Teknik Devlet Üniversitelerinde çalışan akademik ve idari personelin Sosyo-Ekonomik durumunu ortaya koymak amacıyla bir anket çalışması yaptık. Anket çalışmamıza katılan üniversite personelinin 828 kişisi (yüzde 55.65) akademik personel, 660 kişisi de ( yüzde 44.35) idari personel olmak üzere toplam bin 488 kişiden oluşuyor. Bunların 420 kişisi kadın ve bin 68 kişisi de erkek, bin 80 kişisi evli ve 408 kişisi de bekardır. Ankete katılanların diğerleri ise araştırma görevlisi, öğretim ve okutman, yardımcı doçent, doçent, profesör, teknisyen, şef, mühendis, hemşire ve müdür kadrosundaki diğer memurlardır" dedi.
Anketlerdeki en büyük sorunların başında maaş geldiğini söyleyen Hanefi Bostan, "İstanbul'daki devlet üniversitelerine yönelik yaptığımız anket çalışmasının sonuçlarına göre; üniversitelerde çalışan akademik ve idari personel büyük maddi sıkıntılar içinde ve yoğun baskılar altında görevlerini ifa etmeye çalışmaktadır. Çalışanların en büyük sorunlarının başında maaş yetersizliği gelmektedir" diye konuştu.
Ankete katılan üniversite personelinin en önemli sorunlarının maaş ve ücret yetersizliği olduğunu söyleyen Bostan, anket sonuçlarını ise şöyle açıkladı:
"Nitekim ankete katılan toplam bin 488 akademik ve idari personelden 828 akademisyenin yüzde 99.76'sı, 666 idari personelin de yüzde 89.09'u kendilerine reva görülen maaşı yetersiz buluyor. Üniversite çalışanlarının yüzde 83.1'nin maaşı dışında ek geliri bulunmuyor. Çalışanların yüzde 83.9'u da maaş yetersizliği dolayısıyla her yıl düzenli tatil yapamıyor. Yüzde 49.2'sinin kendine ait evi bulunmamakta, yüzde 56.45'i de kirada oturuyor. Kirada oturanların yüzde 90'ı ayda ortalama 850 TL kira ödüyor. Çalışanların yüzde 50.8'inin de kendisine ait aracı (otomobili) bulunuyor. Üniversite çalışanlarından araştırma görevlileri insanca bir hayat sürdürmek için ortalama maaşlarının 4 bin 500 TL, yardımcı doçentler 5 bin 300 TL, doçentler 6 bin 100 TL, profesörler de 7 bin 400 TL olmasını talep ediyor. İdari personel de ortalama maaşlarının 3 bin 125 TL ile 4 bin 300 TL arasında olmasını istiyor."
Üniversite çalışanlarından ankete katılanların yüzde 64.5'inin "Andımız'ın" kaldırılmasını doğru bulmadığına dikkat çeken Bostan, "Çalışanların yüzde 71'i 'Kürtçe eğitime' karşı olduğunu, yüzde 13.7'si böyle bir eğitimin olabileceğini, yüzde 12.9'u bu konuda kararsız olduğunu ve yüzde 2.4'ü de görüş belirtmiyor. Yüzde 51.6'lık kesim böyle bir eğitimin ülkenin birlik ve beraberliğini bozacağına inanıyor, yüzde 23.4'lük kesim bozmayacağını düşünüyor, yüzde 22.6'lık kesim bu konuda tereddüt içinde olduğunu ve yüzde 2.4'lük kesim de görüş belirtmekten imtina ediyor" diye konuştu.
Bostan, "Akademik ve idari personelin yüzde 71'i Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim ve üniversite ile ilgili politikalarından memnun olmadığını, yüzde 12.1'lik kesimi memnun olduğunu ifade etmiştir. Bunun yanında YÖK'ün üniversite ile ilgili çalışmalarından memnun olmayanların oranı yüzde 62'de kalmıştır. Çalışanların yüzde 25.3'ü mesleklerini ifa etmeyi olumsuz etkileyen sorunların başında ders ve öğrenci sayısının çokluğunu gösteriyor. İkinci sorun olarak da idari personelin görevde yükseltmelerde liyakat ve başarının esas alınmayıp torpilin ön planda olmasını sıralamaktadır (yüzde 24.9). Çalışmalarını olumsuz etkileyen sorunların içinde üçüncü sırayı akademik yükseltmelerde yabancı dil koşulunun esas alınmasını (yüzde 13.44), dördüncü önemli sorun da yabancı dil öğrenme ve geliştirmede ilgili kurumların katkı sağlamaması görülmektedir ( yüzde 10.8). Üniversite çalışanları, özlük hakları ile ilgili yaşanan en önemli sorunun ne olduğu sorusuna yüzde 46.30'u maaş ve ücret yetersizliği, yüzde 21.61'i idari görevlere atamada adil olunmaması, yüzde 18.9'u yöneticilerin ideolojik davranmaları, yüzde 11'i de çalışan bütün personelin yönetici seçme ve seçilme hakkının bulunmaması şeklinde cevap vermiştir" şeklinde konuştu.
Bostan, anket sonuçlarında üniversite çalışanlarının yaklaşık üçte biri üniversitede çalışırken mobbinge maruz kaldığını, yüzde 31.4'ü de kısmen mobbinge uğradığını da belirtti.
Anket sonuçlarını değerlendiren Bostan sözlerini şöyle tamamladı: "Anket verileri üniversitelerde huzursuzluğun had safhaya çıktığını gösteriyor. Ülkemizin beyinlerini yetiştiren ve ülkemizin beyni konumunda bulunan akademisyenlerin bir an önce ekonomik sefaletten kurtarılmaları gerekiyor. Daha doğrusu akademik personele konumlarına uygun bir maaş artışı yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir.Üniversitelerdeki huzursuzluğu gidermek için akademik personelin kadro sorunu, idari personelin görevde yükselmede bilgi, liyakat ve deneyimin esas alınması bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrıca üniversitelerimizin yüz karası olan mobbing uygulamalarının sona erdirilmesi için bütün devlet kurumlarının harekete geçme zamanı çoktan gelip geçmektedir."