Memurların çalıştıkları bölgelere göre maaşlarında değişiklik olabilmektedir. Özellikle Teknik Hizmetler Sınıfı'nda görev yapan personeller ile Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda görev yapan personellerin maaşlarına Kalkınmada Öncelikli Bölgelere göre ödenen ek tazminat nedeniyle önemli tutarda maaş farkı sağlanmaktadır. Ek tazminatların hangi unvanlı personele ve en yüksek devlet memuru maaşının yüzde kaçı oranında ödeneceği yan ödeme kararnamesinde tespit edilmiştir. Yan ödeme kararnamesinin ekinde yer alan Kalkınmada Öncelikli Yörelerin dereceleri 7 bölgeye ayrılmıştır ve tazminatlar bölgelere göre farklılık oluşturmaktadır.Buna göre; Sağlık Hizmetleri Sınıfı'nda görev yapan uzman tabiplere 7. Bölge için ödenen ek tazminat 9500*0,076998*%90 = 658 TL, pratisyen tabiplere ise 9500*0,076998*% 50 = 365 TL tutarındadır.

Veteriner hekimlere 7. Bölge için ödenen ek tazminat ise 9500*0,076998*% 70 = 512 TL tutarındadır. Yine Teknik Hizmetler Sınıfı'nda görev yapan mühendislere 7. Bölge için ödenen ek tazminat ise 9500*0,076998* % 35= 256 TL tutarındadır. Bu hizmet sınıfında çalışanlara ödenecek azami ek ödeme tutarı ek yüksek devlet memuru maaşının % 70'i oranındadır. Ek tazminat ödemesinde en düşük tazminat 1. Bölge için ek yüksek tazminat ise 7. Bölge için belirlenmiştir. Yani bölge derecesi yükseldikçe ödenen ek tazminat oranı da yükselmektedir. Benzer ödemelerin niçin başka hizmet sınıfları için belirlenmediği sorusunun sorulması gerekmektedir. Ümit ederiz ki bu soruyu soranlar çıkar.

Her kamu kurumu kendi çalışanı için çeşitli ayrıcalıklar sağlamaktadır. Ancak, bu ayrıcalık Maliye Bakanlığı tarafından meşru hale getirilerek zorunlu ayrımcılığa dönüştürülürse bu durumun doğru olduğunu kabul etmek doğru bir yaklaşım olmasa gerektir.

18.01.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2014-3) daha önceki yıllarda olduğu gibi yine kurum personeli ile kurum dışı personel ayrımını meşrulaştırmıştır. Her yıl acaba ayrımcılık kalkar mı diye beklerken maalesef aynen devam ettirilmiştir. Bu tebliğin 8'inci maddesinde yer alan; 'Bir kurum veya kuruluşun eğitim ve dinlenme tesisleri, misafirhane, kreş ve çocuk bakımevlerinden yararlanan diğer kurum ve kuruluşların personeli ve emeklileri ile bunların eşleri, üstsoy ve altsoylarına, kurum personeli için belirlenen tarifenin % 25 fazlası uygulanır' hükmünün 2014 yılında da aynen devam ettirilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Eğitim ve dinlenme tesisleri ile misafirhanelerden yer alanların dışında yararlandırılanlara yani vatandaşlara kurum personeli için belirlenen tarifenin % 50 fazlası uygulanacağı ancak, tesislerden yararlanmada önceliğin o kurum personeli ve emeklisi ile bunların eşleri, üstsoy ve altsoylarına verileceği ifadesine yer verildiğini görüyoruz. Bir kamu kurumunun uhdesinde bulunan sosyal tesis, o kurumun çalışanlarının değildir. Ancak, sanki böyle bir algı oluşturularak mevzuat düzenlenmesi yapılarak başka kurum personeline ikinci sınıf memur muamelesi yapılması doğru değildir.

Soru garip gelebilir ama Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2014-3) ekinde yer alan ifadeleri görünce demek ki kamu kurumları diskotek de işletebiliyorlarmış diye düşündüm. Tebliğin ekinde kamu kurum ve kuruluşlarınca işletilen eğitim ve dinlenme tesislerinde bulunabilecek özellikler aşağıda belirtilmiştir denildikten sonra belirtilen özellikler arasında diskotek ve plaj ifadelerini görünce hayret ettim. Bunda hayret edilecek ne var denilebilir. Ama bu işi yapan kamu kurumları olunca ve buraların giderleri 77 milyon ülke vatandaşının cebinden çıkıyorsa o zaman sormamız doğal hale gelir.

Kamunun artık bu işlerden çekilmesinin zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Yapılması gereken en temel konular arasında bu tür sosyal tesislerin 77 milyon ülke vatandaşının hizmetine açılması yani özel sektöre devredilmesidir.

Tebliğde kurum ve kuruluşların bu tebliğ kapsamındaki tesislere ilişkin olarak 2014 yılında uygulayacakları tarife ve yararlanma bedelleri, kendi internet sitelerinde yer alacak ve daima güncel tutulacaktır denilmekte ancak, buna çok fazla riayet edilmemektedir. İsterseniz kamu kurumlarının internet sitelerine girerek test edebilirsiniz.

Tebliğde yapılan önemli bir değişiklikle 17 Aralık sonra paralel yapının yurtlarında kalıp da mağdur olan öğrencilere önemli bir imkân sağlanmıştır. 17 Aralık süreci sonrasında paralel yapının yurtlarından çocuklarını almak isteyen veliler ciddi bir çaresizlik içinde kalarak istemeye istemeye bu yurtlardaki Hükümet aleyhtarı tezviratlara katlanmışlardı.

Tebliğde yapılan yeni düzenlemeye göre; sosyal tesis kapasitelerinin kullanımında, ihtiyaç bulunan yerlerde boş kapasitenin öncelikle yükseköğrenim öğrencilerine kullandırılması için gerekli her türlü tedbir alınacak ve sosyal tesislerdeki boş kapasiteler ivedilikle Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (Yurtkur) bildirilecektir.

Yurtkur tarafından sosyal tesislere yerleştirilen yükseköğrenim öğrencilerinden standart yurt ücreti tahsil edilecektir. Ayrıca sosyal tesisin yemek hizmetlerinden faydalanan öğrencilere sağlanacak beslenme yardımı, takip eden ay içerisinde Yurtkur tarafından ilgili sosyal tesis hesabına yatırılacaktır.

Yapılan bu düzenlemeyle sosyal tesislerde bir dizi tedbir alınması zorunlu hale gelecektir. Çünkü, sosyal tesislerin öğrencilere açılmasıyla birlikte bu tesislerin öğrencilerin kalmasına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Özellikle sosyal tesislerde bulunan disko, içki vb. bir dizi faaliyetin sonlandırılması kaçınılmaz olacaktır. Birilerinin canı sıkılsa da bazen şer görünen şeylerden hayırlar çıkabilmektedir. Mevla'nın işi işte böyle. Söyleyen ne güzel söylemiş; Hak murat ederse kulun işini, mermere de batırır dişini, Hak murat etmezse kulun işini, pilav yerken de kırar dişini. Ahmet Ünlü -Yeni Şafak