SENDİKA
Başbakan STK'lara Dayatmada mı bulunuyor?
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Kanal A’da Mehmet Toprak’ın sunduğu “Sınır İhlali” programına konuk oldu. Programda Başkan Gündoğdu, Çözüm Süreci, Milli İrade Bildirisi, Ergenekon tahliyeleri, illegal dinlemeler, Gezi olayları ve 17 Aralık Küresel operasyonunu değerlendirdi.
ÇÖZÜM SÜRECİ SİLAH BARONLARINI RAHATSIZ ETTİ
Canlı yayında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Çözüm süreci kapsamında 37 ile ziyarete gittim. Milletin demokratikleşme özlemini yerinde gördüm. Millet Çanakkale ruhuna helal getirmeden bu soruna çözüm getirilmesini istiyordu. Milletin yüzde 95’i de taleplerde bulunuyor ve eleştiri getirenler olsa da süreci destekliyorlardı. Devletin ötekileri ile toplumun ötekileri artık beriki olmak istiyordu. Devletin ötekileri kimlerdi başörtülüler, Aleviler, Romanlar, Kürtler… Artık ötekiler beriki olmak istiyorlar. Gittiğimiz hemen hemen her yerde Kürtler, “Cumhurbaşkanı bile olduk ama Kürt olamadık” dediler. Aleviler, Alevi olduğumuzu gizlemek durumunda kaldıkları gibi yaşayamadıklarını söylediler. Başörtülüler, “Cumhurbaşkanı eşi olduk ama birey olamadık” dediler. Ama demokratikleşme paketiyle durum değişti. Taleplerin büyük kısmı karşılandı. İşte bu birilerini rahatsız etti. 17 aydır şehit haberi gelmiyor. Çözüm süreci siyonistleri, ırkçıları, silah baronlarını rahatsız etti. Kendi sorunlarını çözen bir Türkiye istemiyorlar. İşte gezi olayları ve 17 Aralık küresel operasyonu bunun göstergesidir. Küresel operasyonun hedefi Türkiye. Oyunun farkındayız. Oyun bozan sendikayız. Israrla söylüyoruz; yolsuzluk iddialarının üstüne gidilsin, paralel devlet de deşifre edilsin” dedi.
MİLLİ İRADE BİLDİRİSİ YÜZDE 100 MEMUR-SEN'E AİTTİR
İçeriğinde konfederasyonumuzun isminin geçtiği, ana temasının 5 Aralık 2013 tarihinde ulusal düzeyde yayın yapan gazetelerde yer alan “Bin yıl sürecek denmişti…” başlıklı “Milli İrade” bildirisinin hazırlanış ve yayınlanış sürecinin oluşturduğu ses kayıtlarıyla ilgili olarak ise Başkan Gündoğdu, “Milli irade bildirisi yüzde 100 Memur-Sen'e aittir. Her türlü baskı ve vesayete karşıyız. Bu anlamda Memur-Sen’e yönelik bir baskıdan ya da söz konusu bildiriyi baskı sonucu imzaladığımızdan bahsedenler açık bir iftiranın odağıdır. “Milli İrade” bildirisi Konfederasyonumuz tarafından yönetim kurulunca değerlendirilmiş, sonrasında Başkanlar Kuruluna sunularak görüşler alınmıştır. Bu çerçevede hedefiyle ilgili eleştiri yapmaksızın bildiri taslağında tercih edilen, anlatım ve üsluba ilişkin öneriler bildirinin hazırlanış ve yayınlanmasında koordinasyonu yürüten STK’ların yöneticileriyle paylaşılmıştır. Memur-Sen bütün çalışmalarında olduğu gibi söz konusu bildirinin imzalanmasında da kurumsal ortak akılla hareket etmiştir” diye konuştu.
HEDEF TÜRKİYE
Tutukluluk süresini 5 yıla indiren düzenleme sonrası gelen tahliyeleri ve 13. Ağır Ceza Mahkemesinin tutumunu da değerlendiren Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Unutulmamalıdır ki 13. Ağır Ceza Mahkemesi 7 ayı aşkın bir süredir gerekçeli kararı yazmamıştır. 7 aydır gerekçeli kararı yazamayan mahkeme, Meclis’in yasama yetkisiyle özel yetkili mahkemeleri sona erdirmesi ve Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla bitmiştir, mülgadır. 7 ayda gerekçeli kararı yazamıyor Anayasa Mahkemesi’ne müracaattan bahsediyor. Bu olay dahil son süreçte yaşadığımız tüm olayların ortak bir senaryonun parçaları olduğunu düşünüyorum. Küresel oyun dediğim tam da budur. Türkiye içeriden ve dışarıdan eş zamanlı hedef alınıyor. Gezi, 17 Aralık ve yargı… Büyük Türkiye ideali rahatsız ediyor. Dolayısıyla, burada bir hesap var. Hesapları Türkiye ile… Bunun özelde ise hedefi Başbakan Erdoğan’dır. Başbakanın hedef alınması da İsrail’i kızdırmasıdır, Amerika’yı kızdırmasıdır, “one minute” demesidir. Mavi Marmara Şehitlerimiz ile terör devleti İsrail’in ilk kez karizması çizilmiş, özür dilemek zorunda kalmıştır. Türkiye ayrıca tüm mazlumların yanında yer alan bir dış politika benimsemiştir. Rahatsızlık bunlardan dolayıdır” dedi.
KEŞKE İYİ DİNLESELERDİ
Canlı yayında hukuksuz dinlemelere sert tepki gösteren Başkan Gündoğdu, “Selam Örgütü” bahanesi ile dinlenen binlerce kişi içerisinde kendisinin de olduğunu hatırlatarak, “Yedi bin kişiyi dinlemek nasıl izah edilir. Şimdi beni arayıp bana diyorlar ki, “Başkanım, 7 bin kişinin içerisindeniz, sizi dinlemişler.” Olamaz diyorum. Beni dinlemiş olsalardı İsrail Devletine terörist devlet dediğimi duyarlardı, Şehit Esma’nın bizim şehidimiz olduğunu duyarlardı. Şehit Furkan bizim üyemizin oğlu, benim şehidim, buna sahip çıktığımı bilirlerdi. Hayır, bizi dinlemek yerine Allah’ı dinleselerdi bu medeniyetin anne ve babasının odasına izinsiz girmeyi yasakladığını görürlerdi” şeklinde konuştu.
ACILAR ÜZERİNDEN GERİLİM ÜRETİLMESİN
Berkin Elvan'ın cenazesi sonrası yaşanan olaylar hakkında ise Başkan Gündoğdu şunları söyledi: “Vatandaşların, kurallar içerisinde, yakmadan, yıkmadan ve suistimal etmeden demokratik taleplerini meşru yollardan dile getirmeleri en tabii haklarıdır. Ancak huzura ve istikrara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu şu günlerde gösterilerin, marjinal gruplar tarafından farklı mecralara çekilmek istendiği aşikardır. Berkin de Burak da bizim canlarımız. Acılarımız yeni acıların gerekçesi yapılmamalıdır. İllegal gruplar tarafından atılan molotof ile otobüste diri diri yanarak hayatını kaybeden 17 yaşındaki Serap Eser'in cenazesinde aynı duyarlılığı sergilemeyen hatta acılar üzerinden gerilim üretmek isteyenlerin sahneye koyduğu oyunların farkında olduğumuzun da herkes tarafından bilinmesini istiyoruz.”
Gündoğdu'nun açıklamaları şu şekilde: