KAMU
Bakan'dan Memur Adaylarına Öneri
Bakan Fikri Işık, konferansta yaptığı konuşmasında, "Girişimcilikle teknolojinin kesiştiği nokta teknogirişim. Artık teknoloji odaklı bir büyüme istiyorsak girişimcilerimizin de teknogirişimci olması lazım. Teknogirişim artık çağımızda ülkelere fark oluşturan fark yaratan önemli bir kavram" dedi.
Bakan Fikri Işık, gençlerin teknogirişimci olmalarını özellikle önemsediklerini ifade ederek, "Eğer üniversiteyi bitiren genç bir kardeşimiz, bir devlet kurumuna veya bir büyük şirkete girmek istemeyip de 'ben kendi işimi kuracağım' derse, işte o zaman ülkemiz gerçekten çok çok önemli bir eşiği aşmış olacak. Biz bunu teşvik ediyoruz. 2009 yılında itibaren Teknogirişim Sermaye Desteği Programını da başlattık. Bu programda teknogirişimci gençlerimize özellikle başlangıçta hibe 100 bin lira veriyoruz. Bu yıl inşallah bunu 150 bin liraya çıkaracağız. Hibe veriyoruz, her hangi bir para geri istemiyoruz. Amacımız; bir projesini olan, uygulanabilir bir projesi olan gençlerimiz bu alan yoğunlaşsınlar, bizde onlara bir can suyu, bir teşvik desteği verelim" diye konuştu.
"GENÇLERE 100 BİN LİRALIK DESTEĞİ VERMEK İÇİN ADETA DOKTORA SINAVI YAPIYORLAR"
Bakan Işık bu haktan bu güne kadar 1300 öğrencinin faydalandığını, bu sayının çok düşük olduğunadikkat çekerek şunları kaydetti:
"Bunda özellikle ekosistemimizin yeterli olmaması kadar, bu öğrencilerimizin projelerini değerlendirenhocalarımızın biraz notta cimri olmasının da payı var. Maalesef bazı hocalarımız, gençlere 100 bin liralık desteği vermek için adeta doktora sınavı yapıyorlar. Halbuki arzumuz şu; bu gençlere bir teşvik olsun, ödül olsun. Verdiğimiz rakam küçük bir rakam. Yeter ki bu gençler bunu alsınlar ve Ar-Ge'ye odaklansınlar. Gençler, teknogirişim noktasında cesaretlensinler. Bu yıl özel bir çalışma yaptık. Hocalarımıza dedik ki, 'parayı biz veriyoruz, lütfen notlarınızı kıt vermeyin, biraz daha esnek olun, biraz daha gençleri cesaretlendirecek, yüreklendirecek, bir tarzı benimseyin'. Ve bu sene çok şükür 585 öğrencimize teknogirişim sermaye desteği verme noktasına geldik. Verdik de ne oldu? 128 milyon lira bu güne kadar teknogirişim sermaye desteği verdik. Bunu karşılığında 304 tane firma kuruldu ve şu anda 3500'ün üzerinde bu firmalarda istihdam oluştu"
"ÜNİVERSİTE MEZUNLARIMIZIN İLK ARZUSU KAMUDA İŞE GİRMEK, BÜYÜK ŞİRKETLERDE İŞE GİRMEK OLAMAMALI"
Bundan sonra özellikle teknogirişim sermayesi desteğimizi artırarak sürdüreceklerini belirten Fikri Işık, "Burada üniversitelerimizden de beklentilerimiz var. Üniversite mezunlarımızın ilk arzusu kamuda işe girmek, büyük şirketlerde işe girmek olamamalı. İlk arzusu, birinci önceliği kendi işini kurmak olmalı. Üniversite eğitimini özellikle bu noktada girişimcilik temelli temelli olarak yeniden ele almak durumundayız. Girişimcisi olmayan ülkenin sürdürülebilir kalkınma yakalama şansı yok. Bunu üniversitelerimiz kesin olarak eğitim müfredatlarına, programlarına yansıtmalı. Hükümet olarak beklentimiz budur. Ne zaman Türkiye, öğrencilerin birinci tercihlerinin kendi işini kurmak olduğu bir ülke haline gelirse o zaman hiçbir şekilde geleceği yönelik hiçbir endişe taşımamamızın gerektiği bir noktaya geliriz" dedi.
"TÜBİTAK'I BİR PROJE YÖNETİM MEKANİZMASINA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ"
Bakan Işık, TÜBİTAK'ı önümüzdeki süreçte, özellikle Ar-Ge noktasında yeniden yapılandıracaklarını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"TÜBİTAK'ı bir proje yönetim mekanizmasına dönüştüreceğiz. TÜBİTAK, şu anda bilim ve teknolojide Türkiye'nin amiral gemisi. Ama maalesef proje sürelerimiz uzun. Özel sektörün 1 yılda bitireceği bir projeyi biz 2.5 yıl süre koyuyoruz. Bu çağda 2.5-3 yılın ne kadar uzun bir süre olduğunu bu salonda ki katılımcılarımız çok iyi biliyor. Bunun için TÜBİTAK'ı AR-GE ve inovasyon alanında yeniden yapılandırmayı inşallah önümüzdeki dönemde hayata geçireceğiz. TÜBİTAK bir proje yönetim mekanizmasına sahip olacak, bir sistem entegratörü olarak yeniden yapılanacak. Alınan her hangi bir proje, örneğin şu anda TÜRKSAT 6A'yı yapıyoruz ve yakında metro altı çözünürlükte yer gözlem uydumuzu yapacağız... Burada artık TÜBİTAK kendisine mühendis alıp, araştırmacı alıp ben bu projeyi bitireceğim demesin. Bu projeyi, önce bölümlere ayırsın, daha sonra da iş paketlerine ayırsın, firmaları çağırsın ve bu projeleri onlara bölüştürsün versin. TÜBİTAK'ın 1 yılda yapacağı bu projeler, inanıyorum ki özel sektör eliyle 6 ayda yapılır"