KAMU
AYM'den Torba Yasa kararı Bekleniyor
6552 sayılı torba Kanunun Anayasaya aykırılığı iddiasıyla iptali istenen hükümlerini bugün esastan inceleyecek olan Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükümlerin yürürlüğünün durdurulması istemini de karara bağlayacak.
6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un Anayasaya aykırılığı ileri sürülen ve iptali istenen maddeleri arasında, kamu çalışanlarını ilgilendiren bazı düzenlemeler de yer alıyor.
Torba Kanunla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Kararların uygulanması” başlıklı 28 inci maddesinde de bazı değişiklikler de yapılmıştı. Bu değişiklikler, bazı memurlar için memuriyet güvencesi bakımından endişe yaratmıştı.
Torba Kanunla ne değişmişti?
Torba Kanunla Başbakanlık ve bakanlıklarla, bunlara bağlı kuruluşlardaki atama ve nakilleri düzenleyen Kanun 2451 sayılı Kanun eki 1 ve 2 Sayılı Cetvellerdeki unvanlarda farklı atama usullerine tabi olsalar dahi daire başkanı ve üstü görevlerde; sivil memurlar hariç olmak üzere kolluk teşkilatındaki görev yapan kamu görevlileri haklarında yapılacak açıktan, naklen veya vekâleten atama ve görevden alma, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemlerine karşı açılacak davalarda verilebilecek kararlar ile bu kararların uygulanma biçimi ilişkin değişiklikler yapılmıştı.
Bu değişiklikler neticesinde;
11 Eylül 2014 sonrasında, yukarıda sayılan kamu görevlileri hakkında yapılan ve yapılacak olan açıktan, naklen veya vekaleten atama ve görevden alınma, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemlerine karşı açılacak davalarda;
-Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi imkanı kalmamıştı.
-İptal kararı verilmesi halinde kararın uygulanması için idareye 2 yıllık süre tanınmıştı.
-İptal kararı verilmesi halinde kamu görevlilerinin eski kadrolarına atanması zorunluluğu kalkmış ve ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanmasıyla mahkeme kararı uygulanmış sayılır hale gelmişti.
-Verilecek mahkeme kararlarını yerine getirmeyenler hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması açılamaması durumu oluşmuştu.
İptali istenen hükümler neler?
2577 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan bazı hükümlerin iptali ve yürürlüğünün durdurulması isteniyor.
Söz konusu maddenin birinci fıkrası ve iptali istenen hükümleri şöyle: (iptali istenen ifadeler daha koyu renkle gösterilmiştir)
“Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, 23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna ekli (1) ve (2) sayılı cetvellerde gösterilen unvanları taşıyan görevler ile farklı atama usullerine tabi olsalar dâhi daire başkanı ve üstü görevlere, sivil memurlar hariç kolluk teşkilatlarının kadrolarına; açıktan, naklen veya vekâleten yapılan atama ve bu görevlerden alınma, bu görevlerle ilgili yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleri hakkında verilen mahkeme kararlarının gereği, ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması suretiyle iki yıl içinde yerine getirilir. Bu görevliler hakkındaki mezkur işlemlerin uygulanması, telafisi güç veya imkânsız zararları doğuran hâllerden sayılmaz.Bu fıkranın üçüncü cümlesinde belirtilen işlemlerle ilgili mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi ceza soruşturması ve kovuşturmasına konu edilemez; ancak disiplin hükümleri saklıdır.”
Anayasa Mahkemesi kararı sonrası ne olur?
Anayasa Mahkemesi bugün yapacağı toplantıda, 2577 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin bazı hükümleri konusunda istemin reddine karar verebileceği gibi, söz konusu hükümlerin tamamının ya da bir kısmının iptali yönünde de karar verebilir.
Öte yandan, yürürlüğün durdurulması yönündeki talebi de reddedebileceği gibi, iptal kararı vermesi durumunda iptal edilecek hükümlerin bir kısmı ya da tamamı için yürürlüğün durdurulması yönünde karar verebilir.
Ancak, iptali istenen hükümlerle ilgili olarak kısmen ya da tamamen iptal yönünde bir karar verilmesi durumunda;
-Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe yürümemesi,
-Kararın kısa bir süre içerisinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmemesi,
-Kararın yürürlük tarihinin Anayasa Mahkemesi tarafından daha ileri bir tarih olarak belirlenmesi gibi bir yola gidildiğinde, kararın o süre içerisinde anlam ifade etmemesi
hususları dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı vermesine rağmen yürürlüğün durdurulması kararı vermemesi durumunda, kamu çalışanlarının bazıları için mağduriyet oluşmasının kaçınılmaz olacağını düşünmekteyiz. memurunyeri.com