KAMU
Aylık kavramı memurun aleyhine niçin farklı uygulanıyor?
Öncelikle aylık kavramını izah edelim
Aylık kavramından bahsedildiğinde ilgili personelingösterge ve ek göstergesinin toplamının memur maaş katsayısı ile çarpımından oluşan tutar anlaşılmalıdır. Nitekim en yüksek devlet memuru aylığı denilince de Başbakanlık Müsteşarının gösterge ve ek göstergesinin toplamı olan 1500+8000 = 9500*0,076998=731,481TL anlaşılmakta ve uygulama da bu yönde yapılmaktadır.
Aylık kavramının memurlara ödenen zam, tazminat ve diğer ödemeleri kapsamadığı bilindiği için 657 sayılı Kanunda geçen aylık kavramının yanında diğer her türlü ödemeleri veya zam ve tazminatlar gibi kavramların ilave edildiği görülmektedir. Yani aylık kavramının içerisine gösterge ve ek göstergenin dışındaki ödemeler girmemektedir.
Lehe olan durumlarda farklı uygulama, aleyhe olan durumlarda ise farklı uygulama
Memura yapılan ödemelerde aylık kavramının içerisine gösterge ve ek göstergesi dikkate alınırkenaleyhine olan durumlarda ise memura yapılan bütün ödemelerin esas alınması benimsenmektedir. Bu durumu örnekle açıklamak gerekirse; Vekalet aylığı ödemesinde gösterge ve ek gösterge esas alınmaktadır.
Yine 657 sayılı Kanunun 121 nci maddesinde yer alan; "Üstün başarı belgesi verilenlere, merkezde bağlı veya ilgili bakan ve illerde valiler tarafından uygun görülmesi halinde en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'üne kadar ödül verilebilir." ifadesindeki aylık kavramına gösterge ve ek gösterge ilave edilerek hesaplama yapılmaktadır. Konuyu uzatmamak için daha fazla örneğe yer vermeye gerek olmadığını düşünüyoruz.
Memurun aleyhine olan aylıktan kesme cezasında ise aylık kavramına memura ödenen bütün unsurların dahil edildiğini görüyoruz. Halbuki Kanunda geçen ifade aynen şudur: "Aylıktan kesme : Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır."
Memurun cezalandırıldığı durumlarda aylık kavramına böyle bir olumsuz bir anlam yüklenmesini anlamak mümkün değildir. Çünkü, kavram aynı kavramdır. Sorunun kaynağında ise tartışmalı konuların mevzuat düzenlemesi yerine görüşlerle çözülmeye çalışılması yatmaktadır. Halbuki memurun cezalandırılmasında daha müşfik, ödüllendirilmesinde ise daha cömert bir yol seçilmesi gerekirdi.
666 sayılı KHK ile getirilen düzenlemede ödemelerin farklı unsurlar üzerinden yapılması ise konuyu daha farklı bir boyuta taşımıştır. Dolayısıyla bu konunun mevzuat değişikliği ile açıklığa kavuşturulmasının yerinde olacağını düşünüyoruz.
Uygulama nasıl olmalıdır?
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 43 üncü maddesinin değişik (B) bendinde; "Bu Kanuna tabi kurumların kadrolarında bulunan personelin aylıkları, hizmet sınıfları, görev türleri ve aylık alınan dereceler dikkate alınarak bu kanuna ekli (I) ve (II) sayılı cetvelde gösterilen ek gösterge rakamlarının eklenmesi suretiyle hesaplanır." hükmü yer almaktadır.
Danıştay Beşinci Dairesinin E:1987/ 2391, K: 1989/338 sayılı Kararında ise aylık ücret kavramının, gösterge (ek gösterge dahil) rakamlarının genel bütçe kanununda o yıl için tespit edilen katsayı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı ifade ettiği belirtilmektedir.
Dolayısıyla yukarıda yer verilen açıklamalar uyarınca; Aylıktan kesme cezasına devlet memurunun gösterge ve ek göstergesinin aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak brüt tutardan disiplin cezasında öngörülen oranda kesinti yapılmasıdır. www.memurlar.net