Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığı ve yardım kuruluşlarıyla birlikte ‘her sınıfın bir yetimi olsun’ sloganıyla “İyilikte Yarışan Sınıflar” projesini hayata geçirdiğini belirterek, “Bu proje, bizi heyecanlandıran ve eğitimde sosyal sorumluluğu öne çıkaran bir projedir. Bu proje, iyiliği önermek ve kötülüğü önlemek ilkesiyle yola çıkan Eğitim-Bir-Sen’in kuruluş felsefesi ile de örtüşen bir projedir. Çünkü Eğitim-Bir-Sen demek, aynı zamanda ‘İyilikte Yarışan Büyükler’ demektir” dedi.
 

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 No’lu Şube, Esenyurt Belediyesi Kültür Merkezi’nde ‘Esenyurt Teşkilat Buluşması’ programı düzenledi. Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Esenyurt İlçe Temsilcisi Paşali Beşli’nin açış ve Şube Başkanı Emin Engin’in selamlama konuşmasıyla başlayan programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yardım Kuruluşlarına Darbe Vurmak, Yetimleri Bir Kez Daha Yetim Bırakmaktır
 

İnsani yardım kuruluşlarının insanlık adına nöbet tutan bir avuç iyi insan ve onlara omuz veren binlerce gönüllüden oluştuğunu ifade eden Yalçın, şöyle konuştu: “Bu kuruluşlar, iyiliklerin artırılması hedefiyle insanlığın vicdanını temsil etmektedir. Yardım kuruluşlarının hedef alınması, aynı zamanda milletin vicdanına kurşun sıkmak demektir. Türkiye’nin en önemli markalarından birisi haline gelen İHH’nın hedef alınması, İsrail’den bağımsız düşünülemez. Mavi Marmara hadisesinde karizması çizilen İsrail’in rahatsızlığını bilmeyen yok. İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman, ‘İHH, İsrail için büyük tehlikedir’  diyerek hasımlığını resmen ilan etmiştir. İHH’ya hasım olmak, İsrail’e hısım olmaktır. Olay bu kadar nettir.”
 

Yalçın, dünyada milyonlarca yetimin bulunduğunu kaydederek, “Yetimlerin hamisi İHH gibi yardım kuruluşlarıdır. Abisi ise sizlersiniz, bizleriz. Yardım kuruluşlarına darbe vurmak, yetimleri bir kez daha yetim bırakmaktır” şeklinde konuştu.

Ülkenin İstikrarı Bitsin, İntiharı Başlasın İstiyorlar
 

Türkiye’nin kabuğunu kırdığını ve vesayet gölgesinin her geçen ülkenin üzerinden kalktığını dile getiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
 

“Geçmişten günümüze can yakan sorunlar birer birer çözüme kavuşuyor. Özgürlük alanları genişlerken, çalışan kesimin temsilcisi olarak özlük noktalarında kayda değer iyileştirmelere imza atıyoruz. Ülke korku tünelinden çıkarken, yeni vesayet arayışı içerisinde olanlar var. Küresel güçler her fırsatta sorti yapıyorlar. Gezi olaylarının arka planı deşifre oldu. Emek ve ekmek kavgası vermesi gereken bazı sendikalar, 28 Şubat’taki ‘Sivil 5’li Çete’den ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında Kamu-Sen’de arzı endam eden Ulusal Birlik Hareketi adı altındaki 41 çeteden devraldıkları mirasın gereği olarak faiz lobisinin ‘Truva Atı’ olmaya soyundular. Milli irade karşısında tutunamadılar ve bugün utançları ile yüzleşiyorlar. 17 Aralık Operasyonu da aynı şekilde deşifre olmuştur. Hedef, ülkenin istikrarıdır. Ülkede istikrar bitsin, intihar başlasın istiyorlar. Hükümetin sosyal tabanını kristalize etmek gibi kendi açılarından son derece akıllıca bir strateji izliyorlar. Hizmet hezimete, hükümet husumete dönsün amacındalar. Bu oyuna gelmemek lazım. Eğitim-Bir-Sen olarak, ‘yolsuzluk’ konusunda hassas olan kuruluşların başında geliyoruz. Kirlilik iddialarına duyarsız kalamayız. Fakat ‘yolsuzluk’ konusunda hassas olan bir kitle, büyük fotoğrafı ıskalamamalıdır. ‘Tarlada yetişmiş ürünleri görmeyip, tarla farelerinin yediklerine kızarak mahsulü ateşe vermek ve tarlanın tapusuna kast etmek de neyin nesi.”

Ülkenin Ekonomik Kaybı 10 Toplu Sözleşme Bedelini Geçti
 

Ali Yalçın, Kuzey Irak petrolleri ve İran ile olan ticaret gelirleri üzerinden küresel güçlerin rant hesabının uzantısı olan 17 Aralık Küresel Operasyon’un ülkeye maliyetinin 10 toplu sözleşme bedelini geçtiğine dikkat çekerek, “İki yılda bir toplu sözleşme yapıldığı hesap edildiğinde, bu 20 yıllık bedel demektir. Hiç kimse ‘Ülke kaybetsin, umurumuzda değil, yeter ki biz kazanalım’ deme lüksüne sahip değildir. Ülkeye gelen deprem yardımlarıyla çalışanların maaşını ödeyen ülke görüntülerini bir daha yaşamak istemiyoruz. Çalışan kesim olarak emeğimiz de, ekmeğimizde küçülmesin derdindeyiz” ifadelerini kullandı.
 

‘Çözerse, Eğitim-Bir-Sen Çözer’ Sözü Aynı Zamanda Hakkı Teslimdir

Çalışan kesimin sorunlarını çözen, özlük ve özgürlük alanında onlarca kazanıma imza atan bir sendika olduklarını vurgulayan Yalçın, “Şimdiye kadar çözüme kavuşturulan temel sorunların hepsinin altında bizim emeklerimiz ve gayretlerimiz var. ‘Çözerse, Eğitim-Bir-Sen çözer’ sözü aynı zamanda hakkın teslimidir. Önümüzde bekleyen kariyer basamaklarının ‘bariyer basamaklarına’ dönüşme sorunu, yöneticilerin yeniden atanamama problemi, müdür yardımcılarının haftada 6 saat derse girme mecburiyeti, eğitimcilerin canını yakan ve disiplin algısının köküne kibrit suyu döken Alo 147 meselesi başta olmak üzere, karma eğitim dayatması, özellikle ikili eğitim yapan okullarda çalışanların Cuma namazını mesai saatleri dolayısıyla yerine getirememe sorunu, ortaokul ve liselerde bazı kız çocuklarının inanç hürriyetini engelleyen başörtüsü takamama gibi sorunların çözümü de bizden geçmektedir. Her arkadaşımız, bütün teşkilatımız, bu güç birliğinin daha da büyümesi için çaba sarf etmektedir. Bu gayretler, bu yıl 300 bin sayısını aşmamızı ve yılsonu hedefimize ulaşmamızı sağlayacaktır” diye konuştu.

Engin: Tüm İlçelerde Çalışma Tempomuzu Artırdık
 

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 No’lu Şube Başkanı Emin Engin, beklenileni değil, gerekeni yaptıklarını söyleyerek, “Sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Eğitim-Bir-Sen, Esenyurt’ta 200’lerden 850’ye ulaştı. Bin sayısı küçük bir hedeftir. İlçe Temsilcimiz ve yönetimimiz başta olmak üzere, işyeri temsilcilerimiz, gelmemiz gereken noktaya doğru yol almak için uğraşıyorlar. İlçe temsilciliklerimizin tamamında yoğun gayret içerisindeyiz. Başta Esenyurt olmak üzere, tüm ilçe temsilciliklerimizde çalışma tempomuzu artırdık” dedi.
 

Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ise, ilçede eğitime ilişkin yaptıkları çalışmaları anlattı.
 

Türk Halk Müziği ekibinin resitaliyle sona eren programa, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Şenay Değer, Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz, Beylikdüzü İlçe Milli Eğitim Müdürü Yafes Bakırcı, Esenyurt İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü İsmail Alpkaya, Çatalca İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Erşahin, çok sayıda okul müdürü, müdür yardımcısı ile birlikte 850’ye yakın üye katıldı.